Logo
Geleceğin Türkiyesinde Sosyal Politikalar Raporu Yayımlandı

Geleceğin Türkiyesinde Sosyal Politikalar Raporu Yayımlandı

Kategori: Kurumsal Tarih: 27 Ekim 2020



İLKE İlim Kültür Eğitim Vakfı, 2018'de başlattığı Geleceğin Türkiyesi Projesinin altıncı raporu Geleceğin Türkiyesinde Sosyal Politikalar Raporu'nu tamamladı. Rapor 27 Ekim 2020 Salı günü saat 20:30'da İLKE Vakfı Youtube kanalı üzerinden canlı yayınlanan programla kamuoyuna sunuldu.           


Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mehmet Fatih Aysan tarafından kaleme alınan Geleceğin Türkiyesinde Sosyal Politikalar raporu İLKE Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı ve Geleceğin Türkiyesi Proje Koordinatörü Doç. Dr. Lütfi Sunarı'ın moderatörlüğünde İLKE Vakfı youtube hesabında yayınlana programda kamuoyu ile paylaşıldı.

 
İLKE Vakfı tarafından 2018 yılında başlatılan ve 8 serilik bir rapor silsilesini oluşturan Geleceğin Türkiyesi Projesi;Eğitim, yükseköğretim, ekonomi, yönetim ve dış politika raporlarının ardından sosyal politikalar raporu ile odak noktasında yer alan geliştirilmeye müsait alanları derinlemesine inceleyerek mevcut sorunlara çözüm önerileri getiriyor.

 

İLKE Vakfı youtube hesabından yayınlanan Geleceğin Türkiyesinde Sosyal Politikalar rapor sunumunda Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Mehmet Fatih Aysan, Sosyal politikalar bağlamında Türkiye’yi bekleyen 6 temel meydan okuma ile karşı karşıya olunduğunu ve bunların fırsata çevrilebileceğini ifade etti.

 

En fazla arttıran ülke Türkiye

Geleceğin Türkiyesinde Sosyal Politikalar raporunda 6 temel sosyal politika uygulama alanı incelendi bunlar; eğitim, sosyal sigortalar, sağlık, sosyal hizmetler, sosyal yardımlar ve konut. 90’larda sağlık harcamaları %3 civarındayken, 2019 yılında bu oran %12,5 a kadar çıkıyor. OECD ülkeleri arasında sosyal harcamaları en fazla arttıran ülke Türkiye. 

 

2006 yılında gerçekleştirilen sosyal güvenlik ve sağlık reformu, bu hizmetlerin 2011 yılında ASP bakanlığı altında birleştirilmesi ve senkronize edilmesi, sosyal yardım harcamalarının son dönemde ciddi bir şekilde artışı ile bu hizmetlerden faydalanıldı, yoksulluk oranları düştü.

 

Spesifik bir örnek olarak 4+4+4 kademeli 12 yıllık eğitime geçilmesine rağmen okul ve şube sayısının artması ile öğretmen başına düşen öğrenci sayısı düştü. En son eğitim bütçesine bakıldığında bütçede en büyük payı eğitim kaleminin alması Türkiye’de eğitim ile ilgili olumlu gelişmeleri gösteriyor.

 

Sağlık alanında yeni hastanelerin inşa edilmesi, hastanelerin birleştirilmesi kuyrukların ortadan kaldırılması gibi atılımların yanı sıra birçok tedavinin sağlık güvencesi altına alınmasının ve imkânı olmayan insanların genel sağlık sigortası kapsamına dahil edilmesi gibi politikaların Türkiye’nin sosyal politikaları açısından önemli gelişmeler olduğu vurgulandı.

 

AÇSH Bakanlığı web sayfasına bakıldığında 33 adet aktif sosyal yardım başlığı görülürken konut politikaları incelendiğinde TOKİ’nin ciddi yatırımları olduğu, önemli konut projeleri yaptığı görülüyor.

 

Sosyal politikaların amacının aslında bir bakıma devletin vatandaşlarına kaliteli ve huzurlu bir hayat sunması anlamına geldiğini söyleyen Aysan bu nihai amacın 3 temel iz düşümünün olması gerektiğini ifade etti.

 

3 Temel iz düşümü

Sosyal adaleti sağlamak

Her bireyin eşit haklara ve fırsatlara sahip olması için özellikle dezavantajlı gruplar sosyal politikalar yoluyla güçlendirilmelidir.

 

Beşerî sermaye ve insani gelişmeyi yükseltmek 

bilgi ve becerilerini artırarak kendisini gerçekleştirebilmesi için gerekli olan temel yetiler kazandırılmalıdır.

 

Yaşam memnuniyetini artırmak

Sosyal politikalar aracılığıyla vatandaşların yaşamdan aldıkları maddi ve manevi doyum yükseltilmelidir.



İlgili İçerikler

Yerel Yönetimlerde Akıllı Şehir Uygulamaları

Kentleşmenin hız kazandığı günümüz dünyasında, şehirlerin karşı karşıya kaldığı altyapı, çevre, ulaşım ve enerji gibi sorunlara yenilikçi çözümler geliştirmek, sürdürülebilir ve yaşanabilir kentler inşa etmek açısından kritik hale gelmiştir. Bu noktada, bilgi ve iletişim teknolojilerinin sunduğu imkanlar, yerel yönetimlerin hizmet sunumunu daha etkin ve katılımcı kılmak amacıyla akıllı şehir uygulamalarını gündeme getirmiştir.Bu politika notu, Türkiye’de yerel yönetimlerin akıllı şehir uygulamaları alanındaki mevcut durumunu değerlendirmekte, başarılı örnekleri incelemekte ve karşılaşılan temel sorunlara ışık tutmaktadır. Yalnızca teknolojik gelişmeleri değil, aynı zamanda yönetişim yapıları, veri yönetimi ve toplumsal farkındalık gibi çok boyutlu unsurları da dikkate alarak politika önerileri sunmaktadır.

17 Temmuz 2025

Yerel Yönetimlerde Yenilikçi Yaklaşımlar: Dijitalleşme, Sürdürülebilirlik ve Katılım

İLKE Vakfı Toplumsal Düşünce ve Araştırmalar Merkezi’nin düzenlediği bu seminer, “Kent Yönetiminde Yerel Katılım” ve “Yerel Yönetimlerde Akıllı Şehir Uygulamaları” başlıklı politika notlarının yazarlarını bir araya getirerek kent yönetişiminde akıllı şehir ve vatandaş katılımı ekseninde güncel tartışmalara zemin hazırlıyor.Yerel yönetimlerin karar alma süreçlerine katılımın güçlendirilmesi ve dijital teknolojilerin sunduğu olanakların kent yönetimine entegre edilmesi, daha kapsayıcı, şeffaf ve sürdürülebilir bir yönetişim modelinin inşasında önemli bir rol oynamaktadır. Program kapsamında, katılımcılar yerel katılımın kurumsallaşması, akıllı şehir çözümlerinin yaygınlaştırılması ve teknolojik altyapıların kamu yararına etkin kullanımı gibi konuları çok katmanlı bir perspektifle değerlendirme imkânı bulacaktır.Bu çerçevede seminerimiz, kent yönetişiminde yenilikçi yaklaşımları tartışmak ve karşılaşılan yapısal sorunlara çözüm aramak üzere tüm ilgilileri birlikte düşünmeye davet ediyor.Moderatör:Dr. Fatih Gündoğan, İLKE Vakfı YK ÜyesiKonuşmacılar: Prof. Dr. Burak Hamza Eryiğit - Dr. Öğr. Üyesi Sezgin Sezgin Kayıt olmak için formu doldurunuz.

Yerel Yönetimlerde Yenilikçi Yaklaşımlar ve Mevcut Sorunlar TODAM Seminerinde Tartışıldı

İLKE Vakfı Toplumsal Düşünce ve Araştırmalar Merkezi (TODAM), kent yönetişiminde yenilikçi yaklaşımları ele alan bir seminere ev sahipliği yaptı. 17 Temmuz 2025 tarihinde vakıf merkezinde düzenlenen “Yerel Yönetimlerde Yenilikçi Yaklaşımlar: Dijitalleşme, Sürdürülebilirlik ve Katılım” başlıklı seminerde, yerel yönetimlerin karşılaştığı güncel sorunlar ve olası çözüm yolları çok katmanlı bir perspektifle tartışıldı.Seminerin konuşmacıları Marmara Üniversitesi’nden Prof. Dr. Burak Hamza Eryiğit ve Kırklareli Üniversitesi’nden Dr. Öğr. Üyesi Sezgin Sezgin, Türkiye’de yerel yönetimlerin karşılaştığı yapısal zorluklar ve potansiyel fırsatlar üzerine kapsamlı sunumlar gerçekleştirdi. Eryiğit, Türkiye’deki mevcut yerel yönetim yapısında, kent yönetiminin yalnızca seçimlerle sınırlı kalmayıp vatandaşların karar alma süreçlerine aktif katılımını sağlayacak mekanizmaların geliştirilmesinin önündeki yapısal zorluklar, kısıtlar ve eksiklikler üzerinde durdu. Ayrıca, dijitalleşme ve teknolojik gelişmelerin merkeziyetçiliği güçlendirme eğiliminde olduğuna dikkat çekti.Sezgin ise, akıllı şehir kavramının salt teknolojik entegrasyon olarak ele alınamayacağını; sürdürülebilirlik, şeffaflık ve toplumsal katılım boyutlarıyla birlikte düşünülmesi gerektiğini ifade etti. Türkiye’deki akıllı şehir uygulamalarını Konya ve İstanbul örnekleri üzerinden değerlendiren Sezgin, bu uygulamaların kentsel yaşamı kolaylaştıran pek çok olumlu yönü bulunduğunu, ancak aynı zamanda gözetim toplumuna dönüşme riski taşıdığını belirterek veri güvenliği ve vatandaş haklarının korunmasının altını çizdi.Sunumların ardından gerçekleşen soru-cevap bölümünde, yerel yöneticiler, siyasi parti temsilcileri, akademisyenler, medya ve sivil toplum kuruluşlarından katılımcılar kent yönetişiminde kapsayıcılık ve sürdürülebilirliği güçlendirecek politika adımları üzerine verimli bir tartışma yürüttüler. Program, yerel yönetimlerde yenilikçi politika yaklaşımlarının geliştirilmesine yönelik önemli bir platform işlevi gördü.