Logo

Toplumun Görünümü 2023: Kent ve Konut

Kategori: Rapor Sunumu Tarih: 13 Şubat 2024

Etkinlik Detayları

Özet


Raporda Neler Var
Toplumunun Dönüşümüne Dair
  • Türkiye'deki Dönüşümün Serencamı

  • Temel Toplumsal Göstergeler

  • 81 İlin Sosyoekonomik Görünümü

  • Konut Piyasası, İnşaat Sektörü ve Konut Mülkiyeti

  • 100 Grafik

  • 62 Harita

  • 20 Tablo

  • 45 Bulgu ve Öneri

Bir Bakışta Türkiye


Nüfus, Hanehalkı ve Aile

  • Türkiye’de doğurganlık hızı Avrupa ülkeleri seviyesine indi (‰1,62). Doğum yapan annelerin ortalama yaşı (29,2) ve yaşlı bağımlılık oranı ise artış halinde (%14,5). Yakın gelecekte orta yaş gruplarında yoğunlaşan bir demografik yapının olacağını öngörmek zor değil.

  • Belde ve köylerde yaşayan nüfus içinde çocuk oranı %20’nin altına indi, yaşlı oranı ise %20’ye yaklaştı.

  • Türkiye’de bir haneyi paylaşan ortalama kişi sayısı azalıyor (3,17). Tek kişilik hanelerin oranı (%19,4) ve tek ebeveyn ile çocuklardan oluşan hanelerin oranı ise artıyor (%10,3). Hanehalkı geliriyle temel ihtiyaçlarını karşılamakta zorlananların oranı ciddi bir seviyede (%50,7).

  • Kadınların ve erkeklerin ilk evlenme yaşı artıyor (25,6 ve 28,2). Evlilikten memnun olmadığını ifade eden kadınların oranı (%2,8) erkeklerin (%1,2) iki katından da fazla.


Ekonomi

  • Türkiye’de ekonomik eşitsizlik artıyor. İşverenlerin geliri istihdamdaki herkesin ortalama gelirinin 3,5 katı oldu. Gini katsayısı 2005’ten bu yana en yüksek seviyeye ulaştı (0,415).

  • Yoksulluk oranı %20’nin altına inmiyor. Türkiye’de her beş kişiden biri yoksul.

  • Yükseköğretim mezunlarının önemli bir kısmı düşük nitelikli işlerde çalışıyor (%42,6). 15-24 yaş arası her dört gençten biri ne eğitimde ne istihdamda. Üniversite diploması olan çalışanların iş gelirleri giderek ortalama kazanca yaklaşıyor.

  • Ülke GSYH’sinin %30,4’ünü İstanbul oluşturuyor fakat gelir eşitsizliğinin de en yüksek olduğu il İstanbul.

  • Türkiye’de yaklaşık üç haneden biri temel harcamalarını yapmakta zorlanıyor. Her on haneden dördü haftada üç gün et, tavuk ya da balık harcamasını karşılayamayacak durumda.


Eğitim

  • Yükseköğretim mezunu nüfus oranı en yüksek seviyede (%23,6). Bu oran sadece on sene önce yarısı kadardı. Eğitimli nüfus arttıkça gelir, aile, hayat tarzı, siyaset ve bilgiyle kurulan ilişki de yoğun şekilde dönüşüyor ve dönüşmeye devam edecek.

  • Türkiye’de ortalama eğitim süresi giderek artıyor (9,2 yıl) ve bu artışta en büyük etken yükseköğretimin yaygınlaşması. Bu süre Güneydoğu illerinde daha düşük ancak on yıl önceye göre ortalama eğitim süresi en çok artış yaşayan iller de bu bölgede.

  • Eğitim sisteminin giderek artan toplumsal talep karşısında nicel ve nitel yeterliliği hayati önemde. Hem İstanbul ve Bursa başta olmak üzere büyükşehirlerde hem de Şanlıurfa gibi Güneydoğu illerinde öğretmen ve derslik başına öğrenci sayıları yüksek.

  • Okul öncesinde her 5 öğrenciden 1’i özel okulda okuyor ve bu oran artış eğiliminde. Bu, bilhassa metropollerde daha yüksek seviyede.

  • Yükseköğretim öğrenci yoğunluğu en yüksek iller Karabük, Bayburt, Isparta, Gümüşhane ve Burdur.


Göç

  • Türkiye’de hem iller arası göç hem dış göç giderek yoğunluk kazanıyor. 2022’de 2,8 milyon kişi iller arasında göç etti. İstanbul’un net göç hızı eksi değerde. Türkiye’den 139 bin Türk vatandaşı yurtdışına, 400 bin yabancı da Türkiye’ye göç etti.

  • Tekirdağ, Yalova ve Kocaeli başta olmak üzere Marmara Bölgesi son on yılda sürekli göç aldı ve yüksek bir nüfus artış hızına sahip oldu. Yakın gelecekte sadece İstanbul’un değil, bu bölgenin demografik yoğunluğunu ve beraberinde getirdiği konuları tartışacağız.


Sağlık ve Hukuk

  • Türkiye diğer ülkelere kıyasla, sağlık kurumlarına kişi başı başvuru sayısı bakımından hayli yüksek, ancak kişi başına düşen hekim sayısı bakımından hayli düşük seviyede.

  • Nüfusa oranla uzman hekim sayısında bölgeler arası ve bölge içi eşitsizliklerin daha derin olduğu görülüyor.

  • Hukuk hizmetlerine talep her sene artarken adli işlemlerin makul sürede tamamlanması önemli bir sorun. Ayrıca hakimlerin %27’si, savcıların ise %35’i son beş yılda mesleğe girmiş durumda.

  • Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma evresindeki dosya sayısı on yıl önceye göre en çok artış Güneydoğu’da.

  • Suçun işlendiği ile göre hükümlü yoğunluğunda İzmir ve Antalya başta olmak üzere Ege ve Akdeniz şehirleri üst sıralarda.


    Kent ve Konut


    İnşaat Sektörü

    • İnşaat sektörünün GSYH içinde payı %5,7’ken sektörün üçte birini İstanbul oluşturuyor. (%32,1)

    • Mersin 2009’dan bu yana inşaat sektörünün en çok büyüdüğü (5,7 kat) şehir. İl içinde inşaat sektör payının en yüksek orana sahip il ise Artvin (%21,3).                                                              

    • Türkiye’de inşaat sektörünün istihdamdaki payı %6’yken AB ülkelerinde %6,7, G7 ülkelerinde ise %7,1.


    Konut Piyasası

    • Konuta erişim geniş toplum kesimleri için ciddi seviyede zorlaştı. Üç sene önce hanehalkı yıllık gelirinin 6 katı olan ortalama konut fiyatı 2022’de 19,8 katı oldu.

    • 2017’den 2023’e dek konut fiyat endeksi 10 kat arttı. 2023 Aralık ayında ortalama bir konut fiyatı asgari ücretin 241 katına tekabül ediyor.

    • 2019’a kadar konut satışlarının %47’si yeni konutlar olurken 2023 itibariyle ilk el satışlar %30’a indi.


    Konut Mülkiyeti

    • Son on yılda Türkiye genelinde ev sahibi olan hanehalkı oranı %67,3’ten %60,7’ye geriledi. Muş, Ağrı, Van ve Hakkari ev sahipliği oranında en fazla düşüş gösteren iller.

    • Kiracı oranı en yüksek iller İstanbul, Batman, Gaziantep iken en düşük iller Ardahan, Tokat, Bartın, Rize ve Düzce.

    • 2021 itibariyle Türkiye’de kiracı oranı (%27,6) Avrupa ülkelerine kıyasla -İsviçre (%57), Almanya (%53)-  düşük. Fakat Türkiye’de konuta ilişkin harcamalar hanehalkına daha fazla yük oluyor.


    Konutta Yaşam

    • Türkiye’de nüfusun %53’ü, İstanbul’un %55’i 2000 öncesi yapılmış binalarda yaşıyor.

    • Geç kentleşmeden ötürü Güneydoğu ve Doğu Anadolu bölgesindekiler görece daha yeni konutlarda oturuyor.

    • Türkiye’de konutlarının yeterli gün ışığı almamasından şikayetçi olanların oranı %14,6, yaşadığı konutta yeterli kullanım alanının olmadığını söyleyen hanehalkı oranı %82,6.



Etkinlik Videosu

İlgili İçerikler

Dezavantajlı Çalışanlar

Sanayi Devrimi ile birlikte günümüzdeki anlamını kazanmaya başlayan ‘çalışma’ eylemi, herkes için temel haklardan birisi olarak değerlendirilmektedir. Toplumsal adaletin sağlanabilmesi için her bir birey için uygun çalışma koşullarının oluşturulmasına ihtiyaç duyulmaktadır. Bu kapsamda dezavantajlı gruplar olarak kavramsallaştırılan kişilerin istihdamı ile ilgili gerekli tedbirlerin alınmasına ihtiyaç duyulmaktadır. Sahip oldukları özellikleri itibariyle diğer bireylerle eşit konumda olmayan dezavantajlı grupların sosyal politika tedbirleri ile korunmaları ve koşullarının iyileştirilmesi gerekmektedir.TODAM tarafından hazırlanan Toplumun Görünümü 2024 Yılı Raporu’nun Araştırma Konusunu ‘Dezavantajlı Çalışanlar’ oluşturmaktadır. Engelliler fiziksel ve zihinsel engeli; kadınlar istihdama dahil olma ve terfi sürecindeki önyargı; gençler tecrübe eksikliği; çocuklar ve yaşlılar korunmasız olmaları; eski hükümlüler daha önce yaptıkları eylemlerinden dolayı ve göçmenler de ayrımcılık vb. davranışlar nedeniyle çalışma hayatına dahil olma ve istihdamlarını sürdürme konusunda problem yaşamaktadırlar.Raporda dezavantajlı grupların istihdama dahil olma ve istihdam sürecinde yaşadıkları problemlerin ortaya çıkarılması ve onları koruyucu düzenlemelerin hayata geçirilmesi önerilerine odaklanılmıştır. Bu kapsamda yapılacak çalışmaların Anayasa’nın 49. maddesinde yer alan ‘Çalışma Hakkı ve Ödevi’ başlığında belirtilen hususlara uygun olması ve toplumda emeğini arz ederek çalışma isteğini gösteren kişilere gerekli koşulların oluşturulması gerekmektedir.

15 Mayıs 2025

Toplumun Görünümü 2024 & Dezavantajlı Çalışanlar Rapor Sunumu

Toplumun Görünümü 2024 ve Dezavantajlı Çalışanlar raporları kamuoyuna sunuluyor! Türkiye’nin toplumsal yapısına dair merak edilen her şey, Toplumun Görünümü 2024 ile sizlerle buluşuyor! İLKE Vakfı Toplumsal Düşünce ve Araştırmalar Merkezi (TODAM) tarafından her yıl hazırlanan bu kapsamlı çalışma; nüfus, aile yapısı, hanehalkı, sosyal gruplar, eğitim, ekonomi, işgücü ve istihdam, çalışma hayatı, refah ve eşitsizlik, sağlık, hukuk ve göç gibi toplumun temel alanlarını istatistiksel veriler ışığında analiz ediyor. Bununla birlikte, TODAM Direktörü Prof. Dr. Ramazan Tiyek'in editörlüğünde Dezavantajlı Çalışanlar temasıyla hazırlanan araştırma raporu ise; engelliler, kadınlar, gençler, çocuklar, yaşlılar, eski hükümlüler ve göçmenler gibi dezavantajlı grupların istihdama katılımı ve çalışma hayatında karşılaştıkları problemleri, çözüm önerileriyle birlikte alanında uzman akademisyen ve araştırmacılar tarafından değerlendiriyor. Toplumun güncel sorunlarını veriye dayalı analizlerle ele alan bu iki kapsamlı rapor hem politika yapıcılar hem de akademik ve sivil paydaşlar için önemli bir başvuru kaynağı niteliği taşıyor. Program, İLKE Vakfı TODAM Direktörü Prof. Dr. Ramazan Tiyek ve TODAM Araştırmacısı Enes Koru’nun sunumuyla gerçekleştirilecektir. Kayıt için:  window.jotformEmbedHandler("iframe[id='JotFormIFrame-251212566475962']", "https://form.jotform.com/")

Toplumun Görünümü 2024 ve Dezavantajlı Çalışanlar Raporları Kamuoyuna Tanıtıldı

İLKE Vakfı Toplumsal Düşünce ve Araştırmalar Merkezi (TODAM) tarafından hazırlanan Toplumun Görünümü 2024 Raporu ve Dezavantajlı Çalışanlar Araştırma Raporu, 15 Mayıs 2025 tarihinde İLKE Vakfı’nda düzenlenen programla kamuoyuna tanıtıldı.İLKE Vakfı’nda gerçekleştirilen sunum, Dr. Öğr. Üyesi Elyesa Koytak’ın açılış konuşmasıyla başladı. Ardından, İLKE Araştırmacısı Enes Koru, yazarlarından biri olduğu Toplumun Görünümü 2024 raporunun hazırlık süreci, metodolojisi, amacı ve elde edilen temel bulgular doğrultusunda Türkiye’deki toplumsal yapının en önemli sorunlarını ele alan bir sunum gerçekleştirdi. Akabinde, TODAM Direktörü Prof. Dr. Ramazan Tiyek, editörlüğünü üstlendiği Dezavantajlı Çalışanlar araştırma raporunun temel bulgularını paylaşarak, ilgili sorunlara yönelik muhtemel çözüm önerilerini içeren bir sunum yaptı. Programa, akademisyenler, sivil toplum temsilcileri, gazeteciler ve kamu kurumu yetkilileri yoğun ilgi gösterdi. Rapor sunumlarının ardından katılımcılar, raporlarla ilgili görüş, öneri ve sorularını paylaşarak çeşitli değerlendirmelerde bulunduHer iki rapora da aşağıdaki bağlantılardan ulaşabilirsiniz:Toplumun Görünümü 2024Dezavantajlı Çalışanlar