Logo

İslam Ahlak Ekonomisi Üzerine: Kalkınmacı Vaatler, Finansallaşma Yanılgısı ve Metodolojik Açmazlar

Kategori: Diğer Tarih: 28 Eylül 2018

Konuşmacılar

Etkinlik Detayları

Özet

Üç makale formatında doktora tez çalışmasını tamamlayan İsa Yılmaz, tezinde
modern İslam ekonomisi düşüncesinin ortaya çıkışında ve teorilendirilmesindeki
kalkınma hedefleri karşısında İslami bankacılık ve finans aktivitelerinin ağırlığının
zamanla reel ekonomiden uzak neoklasik piyasa anlayışına evrilmesinin altında yatan
politik ekonomi faktörlerini Karl Polanyi perspektifinden embeddedness/mündemiç
olma tartışmaları ekseninde araştırmıştır. 
İslam ekonomisini piyasa ekonomisi anlayışından öte bir ahlak ekonomisi olarak ele
almayı hedefleyen tez çalışmasının ilk bölümünde İslami bankacılığın etkisinin
sistematik olarak hissedildiği ekonomilerde İslami bankacılığın ekonomik kalkınmaya
olan potansiyel etkisi teorik ve ampirik çalışma ile değerlendirilmiştir.
İslami finansın ticari hacmini arttırdığı ve böylece finansal performans açısından gözle
görülür bir etki yarattığı gerçeğine rağmen, elde edilen bulgular finansal aktivitelerin
toplumsal boyutları itibariyle sosyal performansa katkısı konusunda İslami
bankacılığın hedeflenen seviyelerin çok altında olduğunu göstermiştir.
Tez çalışmasının ikinci ve üçüncü bölümü ortaya çıkan sosyal başarısızlığın sebepleri
üzerine yoğunlaşmıştır. Bu manada, İslami finansın toplumsal değerler ve normların
ötesinde piyasanın kendi kendini düzenleyen mantığına uygun biçimde finansallaşma
ekseninde gelişmesi ve İslam ekonomisinin teorilendirilmesinde metodolojik boyutun
arka planda kalması sosyal başarısızlığın iki temel sebebi olarak görülmüştür. Bu
doğrultuda tezin geri kalan kısmı İslami finansın finansallaşmasını söylem analizi ve
ampirik çalışma ile ele almış ve İslam ekonomisinin metodolojisi olarak mekasıd el-
Şeria’yı bir model olarak geliştirmiştir.

İlgili İçerikler

Tüketici Boykotuna Karşı Pazarlama Stratejilerindeki Değişim: İsrail'i Destekleyen Markalar Örneği

Tüketici açısından boykot, bireysel satın alma tercihleri aracılığıyla ahlaki, vicdani veya politik bir duruş sergileme fırsatı sunmaktadır. Tüketici boykotları ile, 7 Ekim 2023 sonrası İsrail’e destek açıklamaları yapan markalar kısa sürede hedef hâline gelmişlerdir. Boykotlar neticesinde firmalar yalnızca maddi kayıplarla değil, aynı zamanda ciddi bir itibar zedelenmesiyle de karşı karşıya kalmışlardır. Bu sebeple firmalar boykot çağrılarına karşılık kriz yönetimi stratejileri geliştirmeye ve uzun vadeli itibar yönetimi planlamaları yapmaya başlamışlardır. Bu politika notunun amacı, firmaların boykotun olumsuz etkilerini hafifletmek için izledikleri stratejileri incelemektir. Çalışmanın bulgularına göre, boykotun hedefindeki markaların yerelleşme stratejisiyle kendilerini boykot edilen ülkenin milli kimliğinin bir parçası gibi gösterdiği tespit edilmiştir. Bununla birlikte ilişkisiz olumlu çağrışım çabalarıyla odağı Filistin meselesinden uzaklaştırarak marka imajlarını güçlendirmeye çalıştığı ortaya konulmuştur.Prof. Dr. Ömer Torlak, Prof. Dr. Muhammet Ali Tiltay ve Dr. Öğr. Üyesi Mustafa Enes Tepe’nin kaleme aldığı çalışmada, söz konusu stratejiler, firmaların vicdani ve ilkesel tavırlar göstermekten uzak, tüketici algısını manipüle edici, ahlaki sorumluluğa aykırı ve salt kendi itibarlarını koruma çabası olarak değerlendirilmektedir. Bu politika notu, söz konusu stratejilere yönelik, manipülatif pazarlama stratejilerine karşı medya okuryazarlığının artırılması, farkındalık kampanyalarının yürütülmesi, tüketici bilincini artıracak STK'ların kurulması, tüketici aktivizminin eğitimlerle desteklenmesi, boykot olmayan markaların ve firmaların listelerinin periyodik olarak güncellenmesi ve firmaların şeffaflık politikalarının zorunlu hale getirilmesi gibi dikkat çekici öneriler sunmaktadır. 

28 Ekim 2025

13. İslam İktisadı ve Finansı Zirvesi

İLKE Vakfı İslam İktisadı Araştırma Merkezi (İKAM) tarafından düzenlenen 13. İslam İktisadı ve Finansı Zirvesi, Vakıf Katılım ana sponsorluğunda ve Türkiye İktisadi Girişim ve İş Ahlakı Derneği (İGİAD), Anadolu Ajansı (AA), Türkiye Katılım Sigorta, Hamad bin Khalifa University, İktisat Vakfı ve Boğaziçi Üniversitesi’nin değerli katkıları ve işbirlikleriyle 28 Ekim 2025 tarihinde İstanbul’da gerçekleştirilecektir.Geçtiğimiz yıllarda yalnızca akademik sunumların yapıldığı İslam İktisadı Atölyesi, 2024 yılı itibariyla İslam İktisadı ve Finansı Zirvesi olarak devam etmektedir. Bu yıl 13. İslam İktisadı ve Finansı Zirvesi yine araştırmacılar, akademisyenler, kamu ve özel sektör çalışanlarını bir araya getirerek, İslam İktisadı ve Katılım Finans ile ilgili güncel çalışmaların paylaşılmasını ve tartışılmasını hedeflemektedir.Program öğlene kadar aynı salonda icra edilecek, öğleden sonra ise genel salon ve akademik salon olmak üzere iki ayrı oturum olarak devam edecektir. Genel salonda sektörün öncü kuruluşlarının, finans sektörü içerisindeki mevcut durumlarını açıklayıcı sunumlar gerçekleştirilecektir. Önceki atölyelerde yer alan bildiri sunumu oturumları ise bu yıl akademik salonda icra edilecektir.Akademi ve sektör oturumlarıyla gerçekleşecek olan İslam İktisadı ve Finansı Zirvesi, hem akademisyenlerin hem de sektörün önde gelen isimlerinin İslam iktisadı ve finansı konularını ve mevcut durumlarını derinlemesine tartışılabileceği uzun soluklu oturumların gerçekleşmesine imkân sunacaktır. Böylece akademi ve sektör arasındaki işbirliklerini destekleyici ve uyumu artırıcı fırsatların ortaya çıkması amaçlanmaktadır.Ayrıca İslam İktisadı Ödülleri 2025 de 13. İslam İktisadı ve Finansı Zirvesinde sahiplerini bulacaktır.Kayıt için:

2025 Yılı İslam İktisadı Ödülleri Sahiplerini Buluyor!

İLKE Vakfı İslam İktisadı Araştırma Merkezi (İKAM) tarafından düzenlenen ve İslam iktisadı düşüncesini hem teorik zeminde hem de pratikte ilerletmeyi hedefleyen İslam İktisadı Ödülleri, 2025 yılında da yenilikçi ve öncü çalışmaları ödüllendirerek sektöre katkı sağlamaya devam edecektir. 2018 yılından bugüne her yıl verilmekte olan bu ödüller, araştırma, uygulama, katkı ve tez kategorilerindeki bilimsel ve pratik katkıları desteklemekte, ayrıca alandaki özgün çalışmaları öne çıkarmayı amaçlamaktadır.Alınan başvurular, jüri tarafından titizlikle değerlendirilecek ve ödül sahipleri belirlenecektir. İslam İktisadı Ödülleri 2025 bu yıl da Ekim ayında İstanbul'da düzenlenecek olan 13. İslam İktisadı ve Finansı Zirvesi'nde sahiplerini bulacaktır. Zirve, yerel ve uluslararası birçok değerli katılımcıyı bir araya getirecek, İslam iktisadi ve finans alanındaki en son gelişmeler üzerine kapsamlı tartışmalar sunacak bir platform oluşturacaktır.Başvurular için son tarih 7 Ekim 2025’tir.Kayıt için: