13 Şubat 2024
18:00
İLKE Vakfı
Raporda Neler Var | Toplumunun Dönüşümüne Dair |
|
|
Bir Bakışta Türkiye
Nüfus, Hanehalkı ve Aile
Türkiye’de doğurganlık hızı Avrupa ülkeleri seviyesine indi (‰1,62). Doğum yapan annelerin ortalama yaşı (29,2) ve yaşlı bağımlılık oranı ise artış halinde (%14,5). Yakın gelecekte orta yaş gruplarında yoğunlaşan bir demografik yapının olacağını öngörmek zor değil.
Belde ve köylerde yaşayan nüfus içinde çocuk oranı %20’nin altına indi, yaşlı oranı ise %20’ye yaklaştı.
Türkiye’de bir haneyi paylaşan ortalama kişi sayısı azalıyor (3,17). Tek kişilik hanelerin oranı (%19,4) ve tek ebeveyn ile çocuklardan oluşan hanelerin oranı ise artıyor (%10,3). Hanehalkı geliriyle temel ihtiyaçlarını karşılamakta zorlananların oranı ciddi bir seviyede (%50,7).
Kadınların ve erkeklerin ilk evlenme yaşı artıyor (25,6 ve 28,2). Evlilikten memnun olmadığını ifade eden kadınların oranı (%2,8) erkeklerin (%1,2) iki katından da fazla.
Ekonomi
Türkiye’de ekonomik eşitsizlik artıyor. İşverenlerin geliri istihdamdaki herkesin ortalama gelirinin 3,5 katı oldu. Gini katsayısı 2005’ten bu yana en yüksek seviyeye ulaştı (0,415).
Yoksulluk oranı %20’nin altına inmiyor. Türkiye’de her beş kişiden biri yoksul.
Yükseköğretim mezunlarının önemli bir kısmı düşük nitelikli işlerde çalışıyor (%42,6). 15-24 yaş arası her dört gençten biri ne eğitimde ne istihdamda. Üniversite diploması olan çalışanların iş gelirleri giderek ortalama kazanca yaklaşıyor.
Ülke GSYH’sinin %30,4’ünü İstanbul oluşturuyor fakat gelir eşitsizliğinin de en yüksek olduğu il İstanbul.
Türkiye’de yaklaşık üç haneden biri temel harcamalarını yapmakta zorlanıyor. Her on haneden dördü haftada üç gün et, tavuk ya da balık harcamasını karşılayamayacak durumda.
Eğitim
Yükseköğretim mezunu nüfus oranı en yüksek seviyede (%23,6). Bu oran sadece on sene önce yarısı kadardı. Eğitimli nüfus arttıkça gelir, aile, hayat tarzı, siyaset ve bilgiyle kurulan ilişki de yoğun şekilde dönüşüyor ve dönüşmeye devam edecek.
Türkiye’de ortalama eğitim süresi giderek artıyor (9,2 yıl) ve bu artışta en büyük etken yükseköğretimin yaygınlaşması. Bu süre Güneydoğu illerinde daha düşük ancak on yıl önceye göre ortalama eğitim süresi en çok artış yaşayan iller de bu bölgede.
Eğitim sisteminin giderek artan toplumsal talep karşısında nicel ve nitel yeterliliği hayati önemde. Hem İstanbul ve Bursa başta olmak üzere büyükşehirlerde hem de Şanlıurfa gibi Güneydoğu illerinde öğretmen ve derslik başına öğrenci sayıları yüksek.
Okul öncesinde her 5 öğrenciden 1’i özel okulda okuyor ve bu oran artış eğiliminde. Bu, bilhassa metropollerde daha yüksek seviyede.
Yükseköğretim öğrenci yoğunluğu en yüksek iller Karabük, Bayburt, Isparta, Gümüşhane ve Burdur.
Göç
Türkiye’de hem iller arası göç hem dış göç giderek yoğunluk kazanıyor. 2022’de 2,8 milyon kişi iller arasında göç etti. İstanbul’un net göç hızı eksi değerde. Türkiye’den 139 bin Türk vatandaşı yurtdışına, 400 bin yabancı da Türkiye’ye göç etti.
Tekirdağ, Yalova ve Kocaeli başta olmak üzere Marmara Bölgesi son on yılda sürekli göç aldı ve yüksek bir nüfus artış hızına sahip oldu. Yakın gelecekte sadece İstanbul’un değil, bu bölgenin demografik yoğunluğunu ve beraberinde getirdiği konuları tartışacağız.
Sağlık ve Hukuk
Türkiye diğer ülkelere kıyasla, sağlık kurumlarına kişi başı başvuru sayısı bakımından hayli yüksek, ancak kişi başına düşen hekim sayısı bakımından hayli düşük seviyede.
Nüfusa oranla uzman hekim sayısında bölgeler arası ve bölge içi eşitsizliklerin daha derin olduğu görülüyor.
Hukuk hizmetlerine talep her sene artarken adli işlemlerin makul sürede tamamlanması önemli bir sorun. Ayrıca hakimlerin %27’si, savcıların ise %35’i son beş yılda mesleğe girmiş durumda.
Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma evresindeki dosya sayısı on yıl önceye göre en çok artış Güneydoğu’da.
Suçun işlendiği ile göre hükümlü yoğunluğunda İzmir ve Antalya başta olmak üzere Ege ve Akdeniz şehirleri üst sıralarda.
Kent ve Konut
İnşaat Sektörü
İnşaat sektörünün GSYH içinde payı %5,7’ken sektörün üçte birini İstanbul oluşturuyor. (%32,1)
Mersin 2009’dan bu yana inşaat sektörünün en çok büyüdüğü (5,7 kat) şehir. İl içinde inşaat sektör payının en yüksek orana sahip il ise Artvin (%21,3).
Türkiye’de inşaat sektörünün istihdamdaki payı %6’yken AB ülkelerinde %6,7, G7 ülkelerinde ise %7,1.
Konut Piyasası
Konuta erişim geniş toplum kesimleri için ciddi seviyede zorlaştı. Üç sene önce hanehalkı yıllık gelirinin 6 katı olan ortalama konut fiyatı 2022’de 19,8 katı oldu.
2017’den 2023’e dek konut fiyat endeksi 10 kat arttı. 2023 Aralık ayında ortalama bir konut fiyatı asgari ücretin 241 katına tekabül ediyor.
2019’a kadar konut satışlarının %47’si yeni konutlar olurken 2023 itibariyle ilk el satışlar %30’a indi.
Konut Mülkiyeti
Son on yılda Türkiye genelinde ev sahibi olan hanehalkı oranı %67,3’ten %60,7’ye geriledi. Muş, Ağrı, Van ve Hakkari ev sahipliği oranında en fazla düşüş gösteren iller.
Kiracı oranı en yüksek iller İstanbul, Batman, Gaziantep iken en düşük iller Ardahan, Tokat, Bartın, Rize ve Düzce.
2021 itibariyle Türkiye’de kiracı oranı (%27,6) Avrupa ülkelerine kıyasla -İsviçre (%57), Almanya (%53)- düşük. Fakat Türkiye’de konuta ilişkin harcamalar hanehalkına daha fazla yük oluyor.
Konutta Yaşam
Türkiye’de nüfusun %53’ü, İstanbul’un %55’i 2000 öncesi yapılmış binalarda yaşıyor.
Geç kentleşmeden ötürü Güneydoğu ve Doğu Anadolu bölgesindekiler görece daha yeni konutlarda oturuyor.
Türkiye’de konutlarının yeterli gün ışığı almamasından şikayetçi olanların oranı %14,6, yaşadığı konutta yeterli kullanım alanının olmadığını söyleyen hanehalkı oranı %82,6.