Logo

İslam İktisadı ve Emek

Özet

Modern iktisat ilmi, kapitalist ekonomik sistemle el ele gelişerek günümüz iktisadi düzeninin şekillenmesini sağlamıştır. Fayda ve maliyetin insanları ve piyasayı yönlendirdiği bu sistemde tüketimin teşvik edilmesi ve kârlılığın artırılması temel amaç hâline dönüşmüştür. Bu süreçte, insan emeği ve emeğin değeri de kazanç ve sosyoekonomik sisteme sunduğu katkı çerçevesinde değerlendirilmeye başlanmıştır. Emeğin sadece bir üretim girdisi olarak görülmesi ve teknolojik gelişmelerle ikamesinin sağlanması, değerinin de hızla azalmasına yol açmıştır.

Nisan 2015’te kapitalist iktisadi sistemin meydana getirdiği problemlerle başa çıkmada yeni bir İslam iktisadı anlayışı ortaya koyarak emeğin karşılığının adil belirlenmesinden, emeğin karşılığının zamanında verilmesine; hukuki hakların güvence altına alınmasından, iş güvenliği tedbirlerine kadar geniş bir yelpazede teorik tartışmaların yapıldığı ve politika önerilerinin sunulduğu "İslam İktisadı ve Emek" başlığıyla uluslararası bir toplantı gerçekleştirilmiştir. Elinizdeki kitap farklı coğrafyalardan pek çok nitelikli ilim adamının atölyede sunduğu tebliğlerin bir seçkisinden oluşmaktadır. Toplam on bir makaleden oluşan kitapta, emek konusunda İslam iktisat düşüncesinin teorik düzeyde çalışma ve emeğe atfettiği değer, hâkim iktisadi sistemin yarattığı pratik koşulların sınırlandırmasından kurtulamadığı ve böylece İslam iktisadı ve emek arasındaki ilişkinin temelden ve açık bir şekilde konuşulamadığına dikkat çekilmiştir. Ayrıca kitapta, kapitalist iktisadi sistemin aksine insanın piyasa zemininde konuşulacak bir meta olmadığı ve insanı salt emeğe indirgemenin İslam’ın temel değerleri ile bağdaşmayacağı vurgulanmıştır.
İslam İktisadı ve Emek kitabını satın almak için tıklayınız

Bu kitap İslam İktisadı Atölyesi kapsamında yayınlanmıştır.

Bu kitap İslam İktisadı Atölyesi III: İslam İktisadı ve Emek kapsamında yayınlanmıştır.

İlgili İçerikler

Tüketici Boykotuna Karşı Pazarlama Stratejilerindeki Değişim: İsrail'i Destekleyen Markalar Örneği

Tüketici açısından boykot, bireysel satın alma tercihleri aracılığıyla ahlaki, vicdani veya politik bir duruş sergileme fırsatı sunmaktadır. Tüketici boykotları ile, 7 Ekim 2023 sonrası İsrail’e destek açıklamaları yapan markalar kısa sürede hedef hâline gelmişlerdir. Boykotlar neticesinde firmalar yalnızca maddi kayıplarla değil, aynı zamanda ciddi bir itibar zedelenmesiyle de karşı karşıya kalmışlardır. Bu sebeple firmalar boykot çağrılarına karşılık kriz yönetimi stratejileri geliştirmeye ve uzun vadeli itibar yönetimi planlamaları yapmaya başlamışlardır. Bu politika notunun amacı, firmaların boykotun olumsuz etkilerini hafifletmek için izledikleri stratejileri incelemektir. Çalışmanın bulgularına göre, boykotun hedefindeki markaların yerelleşme stratejisiyle kendilerini boykot edilen ülkenin milli kimliğinin bir parçası gibi gösterdiği tespit edilmiştir. Bununla birlikte ilişkisiz olumlu çağrışım çabalarıyla odağı Filistin meselesinden uzaklaştırarak marka imajlarını güçlendirmeye çalıştığı ortaya konulmuştur.Prof. Dr. Ömer Torlak, Prof. Dr. Muhammet Ali Tiltay ve Dr. Öğr. Üyesi Mustafa Enes Tepe’nin kaleme aldığı çalışmada, söz konusu stratejiler, firmaların vicdani ve ilkesel tavırlar göstermekten uzak, tüketici algısını manipüle edici, ahlaki sorumluluğa aykırı ve salt kendi itibarlarını koruma çabası olarak değerlendirilmektedir. Bu politika notu, söz konusu stratejilere yönelik, manipülatif pazarlama stratejilerine karşı medya okuryazarlığının artırılması, farkındalık kampanyalarının yürütülmesi, tüketici bilincini artıracak STK'ların kurulması, tüketici aktivizminin eğitimlerle desteklenmesi, boykot olmayan markaların ve firmaların listelerinin periyodik olarak güncellenmesi ve firmaların şeffaflık politikalarının zorunlu hale getirilmesi gibi dikkat çekici öneriler sunmaktadır. 

28 Ekim 2025

13. İslam İktisadı ve Finansı Zirvesi

İLKE Vakfı İslam İktisadı Araştırma Merkezi (İKAM) tarafından düzenlenen 13. İslam İktisadı ve Finansı Zirvesi, Vakıf Katılım ana sponsorluğunda ve Türkiye İktisadi Girişim ve İş Ahlakı Derneği (İGİAD), Anadolu Ajansı (AA), Türkiye Katılım Sigorta, Hamad bin Khalifa University, İktisat Vakfı ve Boğaziçi Üniversitesi’nin değerli katkıları ve işbirlikleriyle 28 Ekim 2025 tarihinde İstanbul’da gerçekleştirilecektir.Geçtiğimiz yıllarda yalnızca akademik sunumların yapıldığı İslam İktisadı Atölyesi, 2024 yılı itibariyla İslam İktisadı ve Finansı Zirvesi olarak devam etmektedir. Bu yıl 13. İslam İktisadı ve Finansı Zirvesi yine araştırmacılar, akademisyenler, kamu ve özel sektör çalışanlarını bir araya getirerek, İslam İktisadı ve Katılım Finans ile ilgili güncel çalışmaların paylaşılmasını ve tartışılmasını hedeflemektedir.Program öğlene kadar aynı salonda icra edilecek, öğleden sonra ise genel salon ve akademik salon olmak üzere iki ayrı oturum olarak devam edecektir. Genel salonda sektörün öncü kuruluşlarının, finans sektörü içerisindeki mevcut durumlarını açıklayıcı sunumlar gerçekleştirilecektir. Önceki atölyelerde yer alan bildiri sunumu oturumları ise bu yıl akademik salonda icra edilecektir.Akademi ve sektör oturumlarıyla gerçekleşecek olan İslam İktisadı ve Finansı Zirvesi, hem akademisyenlerin hem de sektörün önde gelen isimlerinin İslam iktisadı ve finansı konularını ve mevcut durumlarını derinlemesine tartışılabileceği uzun soluklu oturumların gerçekleşmesine imkân sunacaktır. Böylece akademi ve sektör arasındaki işbirliklerini destekleyici ve uyumu artırıcı fırsatların ortaya çıkması amaçlanmaktadır.Ayrıca İslam İktisadı Ödülleri 2025 de 13. İslam İktisadı ve Finansı Zirvesinde sahiplerini bulacaktır.Kayıt için:

2025 Yılı İslam İktisadı Ödülleri Sahiplerini Buluyor!

İLKE Vakfı İslam İktisadı Araştırma Merkezi (İKAM) tarafından düzenlenen ve İslam iktisadı düşüncesini hem teorik zeminde hem de pratikte ilerletmeyi hedefleyen İslam İktisadı Ödülleri, 2025 yılında da yenilikçi ve öncü çalışmaları ödüllendirerek sektöre katkı sağlamaya devam edecektir. 2018 yılından bugüne her yıl verilmekte olan bu ödüller, araştırma, uygulama, katkı ve tez kategorilerindeki bilimsel ve pratik katkıları desteklemekte, ayrıca alandaki özgün çalışmaları öne çıkarmayı amaçlamaktadır.Alınan başvurular, jüri tarafından titizlikle değerlendirilecek ve ödül sahipleri belirlenecektir. İslam İktisadı Ödülleri 2025 bu yıl da Ekim ayında İstanbul'da düzenlenecek olan 13. İslam İktisadı ve Finansı Zirvesi'nde sahiplerini bulacaktır. Zirve, yerel ve uluslararası birçok değerli katılımcıyı bir araya getirecek, İslam iktisadi ve finans alanındaki en son gelişmeler üzerine kapsamlı tartışmalar sunacak bir platform oluşturacaktır.Başvurular için son tarih 7 Ekim 2025’tir.Kayıt için: