Logo
Geleceğin Türkiyesinde Yükseköğretim Raporu Açıklandı

Geleceğin Türkiyesinde Yükseköğretim Raporu Açıklandı

Kategori: Kurumsal Tarih: 12 Şubat 2019

İLKE İlim Kültür Eğitim Derneği tarafından hayata geçirilen "Geleceğin Türkiyesi" projesi kapsamında eğitim, yükseköğretim, ekonomi, dış politika, kültür, yönetim, sivil toplum ve sosyal politika alanlarında Türkiye için gelecek vizyonu oluşturacak rapor serisinin ikincisi olan "Geleceğin Türkiyesinde Yükseköğretim" raporu düzenlenen törenle sunuldu.


“GELECEĞE HAZIRLIKLI OLMALIYIZ”

İstanbul’da düzenlenen programda İLKE Derneği Yürütme Kurulu Başkanı Doç. Dr. Lütfi Sunar, sivil oluşumların yapıları ve işlevleri iyi anlaşılıp doğru kurgulandığında, toplumun refah seviyesinin de yükseleceğini kaydetti.

Geleceğin Türkiyesi Projesi hakkında bilgi veren Sunar, projeyle birlikte, sürekli değişimin yaşandığı bir dönemde artık geleceği konuşmanın daha kritik bir önemi haiz olduğuna dikkat çekmek istediklerini söyledi. Proje kapsamında ilk olarak Geleceğin Türkiyesinde Eğitim raporunu Ekim 2018'de açıkladıklarını ifade eden Sunar, eğitimin başka bir önemli boyutu olan “Geleceğin Türkiyesinde Yükseköğretim” raporu ile alana katkı sunmaya devam ettiklerini ifade etti. Sunar, yeni rapor ile ilgili şu ifadeleri kullandı:


"Bu raporda yükseköğretim alanında artarak devam eden değişimin stratejik bir bakışla nasıl yönetileceğinden bugünün dünyasının yeni taleplerini karşılayacak çeşitlilik temelinde yapılandırılmış bir yükseköğretimin imkânına, yeni kariyer anlayışına uygun danışmanlık hizmetlerinin organize edilmesinden sürdürülebilir finans kaynağı arayışlarına değin önemli boyutlar ele alınmıştır. Raporun sunduğu bakış açısı dahilinde insan kaynağı nitelik olarak güçlendirildiğinde, yükseköğretimin uluslararası rekabette başarılı olma ve toplumun sosyo-ekonomik gelişimine katkı sağlama hedefinin daha ulaşılabilir olduğu anlaşılıyor."
 


Sunar, Yükseköğretim meselesini tüm boyutlarıyla ele alan ve geleceğe dair önemli tespitleri olan raporun, eğitim ve iş dünyası başta olmak üzere toplumun tamamı için faydalı olacağına inandıklarını kaydetti.
 

Sunar’ın ardından söz alan İstanbul Medeniyet Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Gülfettin Çelik, serbest piyasaya rağmen üniversitelerde uluslararası rekabet ortamının oluşmadığının altını çizerek bunun önemli bir sorun olduğunu ifade etti. Çelik, bu raporla yükseköğretimin sorunlarının çözümü için önemli bir adım atıldığına inandığını belirtti.


“YÜKSEKÖĞRETİM MEYDAN OKUMALARLA KARŞI KARŞIYA”

Selamlama konuşmalarının ardından raporun yazarı İLKE Mütevelli Heyet Başkanı ve Yıldız Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nihat Erdoğmuş, raporu sundu.

Raporun amacını "Değişim yönetimi perspektifinden yükseköğretim sisteminin değişimine yönelik gelecek odaklı, bütüncül ve sistematik bir vizyon ortaya koymak" olarak açıklayan Erdoğmuş, üniversitenin geçmişi ve geleneği olan bir kurum olarak yeni meydan okumalarla karşı karşıya olduğunu söyledi. Erdoğmuş, bu meydan okumaları kitleselleşme, yeni nesle hitap edebilme, dijitalleşme, uluslararasılaşma, bilgi kaynaklarının çeşitlenmesi ve çoğalması, istihdama yönelik beceri kazandırma baskısı, ekonomik ve teknolojik çıktı beklentisinin artması ve finansman ihtiyacı olarak sıraladı.

Bu meydan okumalara karşı mevcut yükseköğretim kurumlarının ihtiyaç ve beklentileri yeterince karşılayamadığını belirten Erdoğmuş, stratejik bir yaklaşımla, yapısal ve yönetsel değişime ihtiyaç bulunduğunu söyledi.

“AŞIRI MERKEZİYETÇİ YAPILANMA GELİŞİMİ ENGELLİYOR”

Türkiye’deki yükseköğretimin güncel durumu hakkında rakamlar da veren Erdoğmuş, 206 yükseköğretim kurumu, 7 milyon 560 bin 371 öğrenci, 161 bin 123 öğretim elemanı ile yükseköğretim sisteminin önemli bir niceliksel büyüklüğe ulaştığını ifade etti.  Öğretim üyesi başına düşen öğrenci sayısının 49,35; Türkiye'deki uluslararası öğretim elemanı sayısının ise 3 bin 55;  Türkiye'nin yayın sırasında dünyada 20. atıf sırasında ise 26. sırada olduğunu hatırlatan Erdoğmuş, Türkiye’nin geleceğe güvenle bakabilmesi için bu görünümün iyileştirilmesinin şart olduğunu belirtti. Erdoğmuş, yükseköğretimin aşırı merkeziyetçi yapılanmasının gelişimi engelleyici etkenlerin başında geldiğini söyledi.

Erdoğmuş üniversitelerin akademik özgürlük ve özerkliği artırılarak, çeşitlilik, rekabet ve performans temelinde yeniden yapılandırılması gerektiğinin altını çizdi. Dünyada yükseköğretim kurumlarının merkezi bütçe dışındaki gelirlerini arttırabilmeleri ve kaynaklarını daha verimli kullanabilmeleri için hesap verme mekanizmaları geliştirerek mali özerklik ve esneklik düzeylerinin arttırıldığını vurgulayan Erdoğmuş, Türkiye’de de benzeri bir yapılanmanın uygulanabileceğini kaydetti. Erdoğmuş, üniversitelerin yeniden yapılanması ile Türkiye’nin geleceğinde daha etkin ve güçlü bir rol üsteleneceklerini vurgulayarak, yükseköğretim üst kuruluşlarının da kapsamlı bir değişiklikle yeniden yapılandırılmasının önemine dikkat çekti. 

12 MADDELİK VİZYON BELGESİ

Yükseköğretimdeki değişim ihtiyacından sonra öğrencileri merkeze alan yükseköğretime erişim, eğitim ortamı, kariyer ve istihdam becerileri gibi öğrenciye değer katacak temaları içeren bir vizyon ortaya koyan Erdoğmuş, sunumunu 12 maddelik vizyon belgesiyle sonlandırdı.

2030'larda Türkiye'nin Yükseköğretim Vizyonu:

1.      Stratejik bir yaklaşımla yükseköğretimde değişimi yönetmek

2.      Gelenekten geleceğe arayış ve anlamlandırma misyonuna sahip üniversite

3.      Çeşitlilik temelinde yapılanmış yükseköğretim kurumları

4.      Düzenleme ve denetleme kapasitesi yüksek yükseköğretim üst kuruluşları

5.      Öğrenci taleplerine cevap üretebilen bir yükseköğretim sistemi

6.      Öğrencilere değer katan bir eğitim ve öğrenme anlayışı

7.      Yeni kariyer anlayışına uygun danışmanlık hizmeti

8.      Nitelik ve adanmışlığı yüksek akademisyenler

9.      Araştırma ve bilgi üretme kapasitesi gelişmiş bir yükseköğretim ekosistemi

10.  Sosyal ve ekonomik katkı sağlayan yükseköğretim kurumları

11.  Uluslararası hareketlilik ve iş birliklerinde etkin bir yükseköğretim

12.  Sürdürülebilir finansman kaynaklarına sahip bir yükseköğretim

Sunumun ardından soru cevaplarla devam eden program, İLKE Yürütme Kurulu Başkanı Doç. Dr. Lütfi Sunar’ın Prof. Dr. Nihat Erdoğmuş’a plaket takdimiyle sona erdi. Programa Sakarya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fatih Savaşan, İstanbul Medeniyet Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İstanbul Şehir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Peyami Çelikcan, Merkez Bankası Yürütme Kurulu Üyesi Prof. Dr. Nurullah Genç, YÖK eski üyelerinden Prof. Dr. Durmuş Günay, üniversite yöneticileri, STK temsilcileri ve kalabalık bir dinleyici topluluğu katıldı.

Galeri

İlgili İçerikler

Eğitimde Fırsat Eşit(siz)liği ve Denge Arayışı: Özel Okullar Üzerinden Bir Değerlendirme

Eğitimde fırsat eşitliği, tüm öğrencilerin toplumsal ve ekonomik koşullarından bağımsız olarak nitelikli eğitime erişimini güvence altına alan temel bir ilkedir. Ancak Türkiye’de devlet okulları ve özel okullar arasındaki imkan farklılıkları, bu ilkeyi zedeleyen yapısal bir sorun olarak öne çıkmaktadır. Öğrenme ortamları, öğretmen niteliği, akademik başarı ve erişim koşullarındaki eşitsizlikler, öğrenciler arasındaki uçurumu derinleştirmektedir.Eğitim Politikaları Araştırma Merkezi (EPAM) tarafından yayımlanan “Eğitimde Fırsat Eşit(siz)liği ve Denge Arayışı: Özel Okullar Üzerinden Bir Değerlendirme” başlıklı politika notu, bu yapısal farklılıkları çok boyutlu biçimde inceleyerek eğitimde adalet ve kaliteyi güçlendirmeye yönelik kapsamlı bir çerçeve sunmaktadır. Doç. Dr. Ali Özdemir ve Nuray Karagöz’ün kaleme aldığı çalışma, mevcut eşitsizliklerin nedenlerini ve sonuçlarını ele almakta; kamu okullarının güçlendirilmesi, özel okulların kamu yararına katkısının artırılması ve adil bir eğitim ekosisteminin inşası için somut politika önerileri geliştirmektedir.Öne Çıkan Politika ÖnerileriDevlet okullarına sağlanan kaynaklar artırılmalı; ihtiyaç temelli ve adil bir dağıtım modeli uygulanmalıdır.Lise kademesinde akademik destek merkezleri kurularak deneme sınavı, bireysel danışmanlık ve sınav koçluğu hizmetleri sistematik hale getirilmelidir.Özel okulların akademik başarılarının nesnel ve karşılaştırılabilir biçimde izlenebilmesi için MEB bünyesinde okul temelli başarı göstergelerine dayalı bir “Ulusal Akademik Performans İzleme Sistemi” kurulmalıdır.Özel okullarda notlandırma uygulamaları bağımsız denetimle izlenmeli, nesnel ve standart rubriklerin uygulanması zorunlu kılınmalıdır.Şeffaflık ilkesi güçlendirilmeli; tüm okulların sunduğu imkanlar ve öğrenci başarıları düzenli olarak izlenip kamuoyuyla paylaşılmalıdır.Bu politika notu, eğitimde fırsat eşitliğini güçlendirmeye yönelik kapsamlı bir yol haritası sunarak politika yapıcılara, eğitimcilere ve paydaşlara yol gösterici bir kaynak işlevi görmektedir.

04 Ekim 2025

V. İstanbul Eğitim Konferansı

Bu yıl beşincisi düzenlenen İstanbul Eğitim Konferansı, öğretmen yetiştirme alanını hem politika hem de uygulama düzeyinde yeniden düşünmek için güçlü bir zemin sunuyor. “Öğretmen Yetiştirmede Vizyon ve Dönüşüm” temasıyla gerçekleştirilecek konferans; güncel yaklaşımları, özgün modelleri ve uluslararası deneyimleri bütüncül bir bakışla ele almayı amaçlıyor.Alanında uzman ulusal ve uluslararası konuşmacıların katılımıyla gerçekleşecek etkinlikte; 21. yüzyıl öğretmenliğinin gerektirdiği beceri ve yeterlikler, kurumsal modeller, politika önerileri ve iyi uygulama örnekleri paylaşılacak. Öğretmen yetiştirme kurumlarının yapısal dönüşümü, Millî Eğitim Akademisi gibi yeni inisiyatiflerin etkisi ve küresel ölçekte öne çıkan alternatif modeller, tartışmaların odak noktalarından biri olacak.Konferans, öğretmenlik mesleğini merkeze alan stratejik bir düşünme ve iş birliği alanı sunarken; eğitimin geleceğine dair vizyon geliştirme, ortaklık kurma ve etkileşim imkânları da sağlayacak. Eğitimciler, karar vericiler, akademisyenler ve araştırmacılar başta olmak üzere, öğretmen yetiştirmenin geleceğine çok boyutlu bir bakışla katkı sunmak isteyen herkesi bu önemli buluşmaya davet ediyoruz.Kayıt için tıklayın.

Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli İzleme Raporu Kamuoyu ile Paylaşılacak

2024/25 eğitim-öğretim yılında uygulamaya konan Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli, sahadan elde edilen veriler ışığında sıcağı sıcağına değerlendiriliyor. Türkçe, matematik ve fen bilgisi 5. sınıf öğretmenleri ile yapılan görüşmelerin analizine dayanan rapor; öğrenme-öğretme süreçlerinden ölçme-değerlendirme yöntemlerine, öğretmenlerin program okuryazarlığından modelin bütüncül yaklaşımına kadar geniş bir perspektif sunuyor.Öne Çıkan BaşlıklarÖğrenme Ortamları ve Materyaller: Fiziki altyapı, teknolojik donanım, sınıf mevcutları ve ders materyallerinin programın uygulanabilirliğine etkileriUygulayıcı Faktörü: Öğretmenlerin değişime açıklığı, program okuryazarlığı, bağlılık ve aktarım yetkinliğiBütüncül Yaklaşım: Disiplinlerarası öğrenme, Erdem-Değer-Eylem çerçevesi ve sosyal-duygusal öğrenmeBranş Bazlı Analizler: Türkçe, matematik ve fen bilimleri alanlarında beceri kazanımı, içerik yoğunluğu ve branşa özgü güçlüklerRaporda, öğretmenlerin sahadan aktardıkları deneyimler ile programa yönelik ilk tutumları ve karşılaştıkları zorluklar detaylı biçimde ele alınıyor; uygulamanın güçlü ve gelişime açık yönlerine dair somut veriler sunuluyor.Tanıtım ProgramıRaporun tanıtımı, Prof. Dr. Mustafa Öztürk’ün moderatörlüğünde, Doç. Dr. Sedat Karagül, Doç. Dr. Hasan Özgür Kapıcı ve Dr. Muhammet Şahal’ın katkılarıyla İLKE Vakfı’nda gerçekleştirilecek.Detaylar ve başvuru için tıklayınız.