Geleceğin Türkiyesinde Yönetim Raporu

“Geleceğin Türkiyesinde Yönetim” raporu yönetim sistemi alanını öncelikle anayasal kurumlar ve gelenek düzleminde ele almaktadır. Yönetim sisteminin işleyişi yalnızca anayasal kurumlara bağlı değildir. En az anayasal kurumlar kadar önemli olan diğer bir husus, anayasanın demokratik anlamda hayat bulmasını mümkün kılacak hayati alanlarla ilgili mevzuat değişiminin gerçekleştirilmesidir. Çalışmada ele alındığı şekilde anayasal süreçlerin bir sonucu olarak sistemin demokratik şekilde işleyişini güçleştiren birçok düzenleme, mevcut mevzuat içinde varlığını korumaktadır. Özellikle seçim sistemi, siyasi partiler kanunu, kamu yönetimi, personel rejimi ve yerel yönetimlerle ilgili değişimin, anayasal değişikliklerin getirdiği yeni kurum ve yetkilerin zorunlu bir sonucu olan ifade değişikliklerinin ötesinde sistemin meşruiyeti ve demokratik işleyişini mümkün kılacak bir zeminde ele alınması yakın gelecekte önem kazanacaktır.


Türkiye’nin yönetim sisteminin geleceğini ele alan bu raporda, kurumsal yapılanmanın meşruiyet ve adalet temelinde yeniden ele alınması öncelikle önerilmektedir. Millet adına karar alabilen, uygulayan ve denetleyen bütün organların, millete dayalı bir meşruiyet zemininde yapılanmaları gerekmektedir. Bu amacı gerçekleştirmek her şeyden önce seçim sistemi, siyasi partiler reformu ve kamu yönetiminin yeniden yapılandırılmasıyla yakından ilgilidir. Ancak meşruiyet temelinde yapılanan tüm organların aynı zamanda iç süreçleri ve aldıkları kararların, toplumun yaygın kabulü, yönetsel etkililik, hak ve özgürlükleri genişletici sınırlar içinde kalmaları sağlanmalıdır. Bu sayede üretilen kurumların yerleşik hâle gelmesi mümkün olabilecektir. Adalet, temeli, siyasal kurumlar arasında ve onlara yönelik bir denge ve denetim mekanizmasının/mekanizmalarının oluşturulmasıyla mümkün olabilir. Kurumsal meşruiyet ve adalet temelinde siyasal kurumların oluşturulması ile sistemin uzun ömürlü olabilmesinin en önemli dayanağı olan yerleşik teamüllerin gelişmesine de bir zemin oluşturulmuş olacaktır. Dolayısıyla böyle bir yönetim sistemi, yönetilenler nezdinde başlıbaşına bir değer olabilecek ve süreklilik kazanacaktır.

 
Lütfi Sunar

Koordinatör

 
Haluk Alkan

Rapor Yazarı

 
Arife Gümüş Sarı

Araştırmacı

 
Hafsa Nur A. Engeloğlu

Araştırmacı

 
H. Merve Bircan Altınsoy

Araştırmacı

 
Resul Çiftçi

Araştırmacı

 
Muhammed Hüseyin Ergören

Araştırmacı

ÜYE KURULUŞLARIMIZ

ARAŞTIRMA MERKEZLERİMİZ