Türkiye’nin geleceğe güvenle bakabilmesi, uluslararası alanda etkili politikalar sürdürebilmesi, üretimde nitelikli ürünler ortaya koyabilmesi yetişmiş insan kaynağına bağlıdır. Hem ekonomik refah hem de toplumun huzuru ve gelişimi açısından bu insan kaynağının yetiştiği eğitim sistemi temel unsurdur. Bu nedenle eğitim ile ilgili derinlemesine analizler, zaman ve mekan bütünlüğü gözetilerek yapılan değerlendirmeler oldukça önemlidir. İLKE İlim Kültür Eğitim Derneği olarak Türkiye’nin gelecek vizyonuna katkı yapmak maksadıyla hazırladığımız “Geleceğin Türkiyesi” projesinde bu öneminden dolayı eğitim konusunu öncelikli olarak ele aldık.
“Geleceğin Türkiyesinde Eğitim” raporu; ekonomik, politik ve sosyokültürel sistemlerdeki gelişmelerin önümüzdeki yıllarda eğitim sisteminden talep ve beklentilerin artarak ve çeşitlenerek devam edeceğini gösteriyor. Dolayısıyla önümüzdeki yıllarda Türk eğitim sisteminin başarması gereken oldukça esaslı değişikliklerin bizi beklediği söylenebilir. Bu esaslı değişimler için güçlü değişim ajanlarına ihtiyaç vardır. Eğitim sisteminin temel hizmet birimleri olan sınıflarda ve okullarda gerçekleşecek bu değişimde öğretmenin rolü kritiktir. Öğretmenlerin değişim ve gelişiminde ise okul yöneticilerine önemli görev düşmektedir. Bu değişim ve gelişmelerin yönetilmesinde insan kaynağı kadar eğitim paradigması da kritik bir yer tutmaktadır. Rapor, kendi düşünce geleneğimizden hareketle toplumumuzun kültürüne ve değerlerine yabancı olmayan bir eğitim paradigmasının inşasının aciliyetine ve ehemmiyetine dikkat çekiyor.