Logo
Field Monitoring Report on Education 2020 is Out

Field Monitoring Report on Education 2020 is Out

Kategori: News Tarih: 21 Nisan 2021

The field monitoring report on Education sector for year 2020, prepared by the Research Center for Education Policy (EPAM), which operates under the umbrella of the İLKE Science and Culture and Education Foundation (İLKE), was presented before the public through a live broadcast on Tuesday, April 20, 2021. Besides covering the developments that have taken place in the field of education in year 2020, in a holistic manner in 2020, the report also includes several issues from the field that have not been addressed previously.

The report was presented by EPAM’s Coordinator İbrahim Hakan Karataş and ILKE’s Executive Board Member Foundation Board Member Yusuf Alpaydın in a live broadcast moderated by İLKE’s Researcher M. Hüseyin Ergören.

The report comprises different sections including expert opinions, overview of the education sector, statistical information related to its different dimension, a chronological chart and prediction about sector’s progress in the near future. In light of its current progress and challenges the report also make several recommendations to achieve improvements in education.


Some prominent highlights from the report are as follows:


Public and private schooling in 2020

In the year 2019-2020, enrolment in preschool was recorded at 41.78% among 3 year olds, 52.41% among 4 year olds, 71.22% among 5 year olds, 93.62% in primary schools, 95.9% in secondary schools, 85.01% in high schools and 43.37% at higher education institutions.

91.2% of students are enrolled in public schools while 8.8% in private schools. 26% of students attending private schools are enrolled in pre-school educational institutions, 17% in primary schools, 22% in secondary schools, 35% in high schools of which 7% of the students were attending vocational institutes while the remaining 28% were enrolled at general high schools.


Budget and financing of education in 2020

In 2020, a teacher received an average net monthly wage of 5500 ₺, while for each student an average 6590 ₺ was spent in basic education, 7636 ₺ in secondary education and 14020 ₺ in higher education.


Covid-19 outbreak revealed some problems in the education system

It was seen that the education system was not sufficient in terms of infrastructure, human resources, content, structure and management in terms of using the modern technology functionally. In the 2020, a report from Turkish Ministry of revealed that certain targets planned for 2020 were postponed due to the epidemic while some others were partially realized.


2020 has been a year when priorities changed

Although it was announced that the draft Teaching Profession Law was submitted to the Presidency, there was no development during 2020. There has been no development regarding the system revision that will bring to the organizational structure of the education system the desired flexibility and quality.

To access full version of Field Monitoring Report on Education 2020 and similar publications please visit www.ilke.org.tr/air.

İlgili İçerikler

Ortaöğretimde Zorunlu Eğitimin Geleceği: Esneklik, Beceri ve İhtiyaç Odaklı Dönüşüm Çağrısı

İGEDER & İLKE öncülüğünde; İbn Haldun, İstanbul Medeniyet ve İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitelerinin katkısıyla düzenlenen çalıştayda; 6 masa, 4 tema, 8 soru ile ortaöğretimin geleceği masaya yatırıldı.✔️ Esnek–modüler modeller: 3+1 / 2+2 / 1+3 gibi seçeneklerle içerik ve niteliği önceleyen yapı✔️ Mesleki eğitim atağı: MESEM’in yaygınlaşması, sektör iş birlikleri, imaj ve kalite iyileştirme, burs/istihdam teşvikleri✔️ Öğrenci odaklı yönlendirme: ortaokuldan itibaren güçlü rehberlik; yapay zekâ, dijital okuryazarlık, girişimcilik entegrasyonu✔️ Eğitim–istihdam uyumu: kontenjan ve programların bölgesel ihtiyaçlara göre planlanması✔️ Ölçme–değerlendirme dönüşümü: süreç ve beceri temelli değerlendirme; merkezi sınav baskısının azaltılması✔️ Öğretmen niteliği: güçlü yetiştirme ve hizmet içi eğitim; mesleki saygınlığın artması✔️ Kapsayıcılık ve erişilebilirlik: dezavantajlı gruplar için eşit fırsatlar✔️ Milli modele vurgu: uluslararası deneyimlerden beslenen, Türkiye’ye özgü esnek-merkezi dengeli model

04 Ekim 2025

V. İstanbul Eğitim Konferansı

Bu yıl beşincisi düzenlenen İstanbul Eğitim Konferansı, öğretmen yetiştirme alanını hem politika hem de uygulama düzeyinde yeniden düşünmek için güçlü bir zemin sunuyor. “Öğretmen Yetiştirmede Vizyon ve Dönüşüm” temasıyla gerçekleştirilecek konferans; güncel yaklaşımları, özgün modelleri ve uluslararası deneyimleri bütüncül bir bakışla ele almayı amaçlıyor.Alanında uzman ulusal ve uluslararası konuşmacıların katılımıyla gerçekleşecek etkinlikte; 21. yüzyıl öğretmenliğinin gerektirdiği beceri ve yeterlikler, kurumsal modeller, politika önerileri ve iyi uygulama örnekleri paylaşılacak. Öğretmen yetiştirme kurumlarının yapısal dönüşümü, Millî Eğitim Akademisi gibi yeni inisiyatiflerin etkisi ve küresel ölçekte öne çıkan alternatif modeller, tartışmaların odak noktalarından biri olacak.Konferans, öğretmenlik mesleğini merkeze alan stratejik bir düşünme ve iş birliği alanı sunarken; eğitimin geleceğine dair vizyon geliştirme, ortaklık kurma ve etkileşim imkânları da sağlayacak. Eğitimciler, karar vericiler, akademisyenler ve araştırmacılar başta olmak üzere, öğretmen yetiştirmenin geleceğine çok boyutlu bir bakışla katkı sunmak isteyen herkesi bu önemli buluşmaya davet ediyoruz.Kayıt için tıklayın.

V. İstanbul Eğitim Konferansı’nda “Öğretmen Yetiştirmede Vizyon ve Dönüşüm” Teması Ele Alındı

Bu yıl beşincisi düzenlenen İstanbul Eğitim Konferansı, “Öğretmen Yetiştirmede Vizyon ve Dönüşüm” temasıyla 21. yüzyıl öğretmenliğinin gerektirdiği beceri ve yeterlikler, kurumsal modeller, politika önerileri ve iyi uygulama örnekleri ele alındı. İLKE Vakfı Eğitim Politikaları Araştırma Merkezi (EPAM) tarafından organize edilen konferans, 4 Ekim 2025’te Yıldız Teknik Üniversitesinde gerçekleştirildi.Konferansın selamlama konuşmalarını İLKE Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Av. Ahmet Sait Öner, Yıldız Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Eyüp Debik; açılış konuşmasını ise MEB Bakan yardımcısı Ömer Faruk Yelkenci yaptı. Açılışın ardından, Texas A&M Üniversitesi Öğretmenlik ve Öğretmen Eğitimi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Cheryl Craig, Nanyang Üniversitesi Ulusal Eğitim Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Low Ee Ling, Milli Eğitim Akademisi Başkanı Prof. Dr. Ali Fuat Arıcı, Marmara Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yusuf Alpaydın, Çanakkale Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Yunus Eryaman ve Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Süleyman Sadi Seferoğlu, öğretmen eğitimi süreçlerini hem küresel hem de ulusal bağlamda değerlendirdi. “Öğrencilerin bireysel ihtiyaçlarını merkeze alarak müfredatı şekillendiren öğretmen, öğrenme sürecinin yönünü belirler.” Konferansın ilk oturumu, Prof. Dr. Cheryl Craig’in “21. Yüzyılda Öğretmen Olmak” başlıklı açılış konuşmasıyla başladı. Craig, öğretmenin kendisini öğrenme sürecinin merkezine dâhil ettiğinde, gerçek anlamda dönüştürücü ve kalıcı öğrenmenin başladığını vurguladı. Ayrıca, öğretmenliğin çok sayıda değişkeni ve dinamiği içinde barındıran karmaşık bir meslek olduğunun altını çizdi. OECD raporlarından örnekler vererek, okullardaki eğitimin niteliğinin doğrudan öğretmen eğitimi ve öğretmen kalitesiyle ilişkili olduğunu belirtti. Son olarak, öğretmenlerin standartlaştırılmış öğretmen eğitimi programlarıyla sertifikalandırılmasının uluslararası düzeyde bir yetkinlik kazandıracağını ifade etti.Bir diğer konuşmacı Prof. Dr. Low Ee Ling, “Krizler Çağında Öğretmen Eğitimi Paradigma ve Yaklaşımlarını Yeniden Düşünmek” başlıklı sunumunda, 21. yüzyılda öğretmenliğin değişen rolünü ele aldı. Öğretmenliğin dört temel dayanağı olarak dirençlilik, değerlere bağlılık, kanıta dayalılık ve yaşam boyu mesleki gelişimi vurguladı. Yapay zekâ, çevresel krizler ve sosyo-duygusal ihtiyaçların öğretmenlerin görevini daha karmaşık hâle getirdiğini belirtti. Singapur modeli üzerinden öğretmen gelişiminin sürekliliğine dikkat çekerken, geleceğe hazır öğretmenlerin disiplinlerarası düşünebilen ve ahlaki değerlere sahip bireyler olması gerektiğini ifade etti.“İstihdam edilebilirliği artırmak için tüm lisans programlarında genel beceri eğitimini güçlendirmeliyiz.”Konferansın II. oturumu, Marmara Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yusuf Alpaydın’ın “Öğretmen Yetiştiren Kurumların Geleceği” başlıklı sunumuyla başladı. Alpaydın, öğretmen yetiştirme sisteminde yer alan çoklu ve dağınık yapıların sadeleştirilerek ulusal düzeyde bütüncül bir modelin oluşturulması gerektiğini vurguladı. Bu süreçte, Yükseköğretim Kurulu (YÖK) ile Millî Eğitim Bakanlığı (MEB) arasında sürdürülebilir, veriye dayalı ve etkin bir işbirliği mekanizmasının tesis edilmesinin önemine değindi. Ayrıca, eğitim fakültelerinin daralan istihdam koşullarına uyum sağlayarak öğretmenlerin yaşam boyu öğrenme, mesleki gelişim ve okul temelli danışmanlık alanlarındaki yetkinliklerini artıracak şekilde yeniden yapılandırılmasının gerekliliğinin altını çizdi.II. Oturum, Milli Eğitim Akademisi Başkanı Prof. Dr. Ali Fuat Arıcı’nın “Öğretmen Yetiştirmede Yeni Bir Aktör: Milli Eğitim Akademisi” başlıklı sunumuyla devam etti. Millî Eğitim Akademisi’nin öğretmen yetiştirme sistemini destekleyici bir yapı olarak kurulduğu belirtilirken, akademinin, öğretmen adaylarının yanı sıra hizmet içi eğitim, uzmanlık ve yöneticilik programları yürüteceği ifade edildi. Ayrıca, öğretmen yetiştirme süreçlerini izleme, yönlendirme ve politika geliştirme görevlerini üstleneceği; formasyonun kaldırılması ve uygulama saatlerinin artırılmasıyla öğretmenlik mesleğine duyulan güvenin güçlendirilmesinin amaçlandığı vurgulandı.“Eğitim fakültelerinin dönüşümü; bütünleşik, esnek ve inovatif bir müfredatla, pratik bilgelik odağında gerçekleştirilmelidir.”III. Oturumda Prof. Dr. Mustafa Yunus Eryaman, “21. Yüzyıl Becerileri Bağlamında Öğretmen Yeterliklerini Yeniden Düşünmek: Yapay Zeka, Büyük Veri Analitiği ve Pratik Bilgelik” başlıklı sunumuyla öğretmenlerin kendilerini geliştirmeyi bürokratik bir zorunluluk olmaktan çıkarıp içselleştirmesi gerektiğini vurguladı.  Eryaman, eğitim fakültelerinin bütünleşik bir müfredat aracılığıyla esnek, yenilikçi ve pratik bilgiye sahip öğretmenler yetiştirmeyi hedeflediğine işaret etti. Ayrıca, Cumhurbaşkanlığına bağlı bağımsız ve bilimsel bir eğitim kurulunun, alt komisyonlarla birlikte liyakat ve veri temelli ulusal politikalar oluşturduğuna dikkat çekti. Bu politikaların, STK’lar ve akademik kuruluşlarca nesnel kriterlerle dış değerlendirmeye tabi tutulduğunu vurguladı.Son olarak Prof. Dr. Süleyman Sadi Seferoğlu, “Dijital Çağda Öğretmenliğin Dönüşümü: Yeni Nesil Pedagoji ve Yetkinlikler” başlıklı sunumunda  dijital yeterlilikler ve yapay zekânın eğitimdeki önemini ele aldı. Öğretmenlerin teknolojiyi pedagojik ve etkin biçimde kullanabilmesi için bilgi ve veri okuryazarlığı, iletişim ve işbirliği, dijital içerik oluşturma, güvenlik, problem çözme ve eleştirel düşünme becerilerine sahip olması gerektiğini vurguladı. Ayrıca yapay zekânın öğretmen rehberliğinde kullanılmasının önemine değinerek, AI okuryazarlığının yapay zekâyı kullanma, tanıma ve sorgulama becerilerini kapsadığını belirtti. Hızlı değişim ve belirsizliklerin öğretmenlerin ve öğrencilerin uyum yetkinliğini zorunlu kıldığını ifade etti; dijital ayak izi ve güvenli kullanımın önemine de dikkat çekti. Teknoloji ve öğretmen yetkinliklerinin birleşimi ile nitelikli ve etkili bir eğitim sürecinin mümkün olduğu ifade edildi.