Logo
2021 Güz Dönemi Kurumsal Gelişim Eğitim Programı

2021 Güz Dönemi Kurumsal Gelişim Eğitim Programı

Kategori: STA Tarih: 13 Ekim 2021
Kurumsal Gelişim Eğitim Programı (KGEP), Kurumsal Yönetim Akademisi olarak sivil toplum kuruluşlarının kurumsal kapasitelerinin artışına katkı sağlamak için organize ettiği eğitim programıdır. Geçtiğimiz dönemlerde dünyada baş gösteren Covid-19 salgını sebebiyle Hibrit şekilde gerçekleştirilen eğitim programı bu dönem yüz yüze gerçekleştirilecektir. Alanında uzman kişilerden oluşan KGEP kadromuz ve dersleri şu şekildedir:

21 Ekim / Perşembe
09:45-10:00 Açılış
10.00-13.00 Kurumsal Yönetim ve Organizasyon - Prof.Dr. Nihat Erdoğmuş
13:00-14:00 Öğle Arası ve Yemek
14:00-17:00 Proje Yazma ve Yönetme - Muhammed Halid Durmuş

22 Ekim / Cuma
10.00-13.00 Dijital İmkanlar - Nihat Kılıç
13:00-14:30 Öğle Arası ve Yemek
14:30-17:30 Medya İletişimi - Hamit Kardaş

23 Ekim / Cumartesi
10.00-12.00 Gönüllü Yönetimi - Prof. Dr. M. Lütfi Arslan
12:00-13:00 Öğle Arası ve Yemek
13:00-16:00 Mali Kaynak Geliştirme ve Yönetme - Prof. Dr. Davut Pehlivanlı
16:10-18:00 Denetim-M. Sıddık Acarlar
18:00-18:30 Sertifika Töreni

Amacımız ve Hedefimiz

KGEP ile STK’ların kurum olarak temel işlevleri hakkında bilimsel ve sistematik bilgi aktarmayı ve STK’ların yönetim sistemleri hakkında bilgi paylaşmayı amaçlıyoruz. Bununla beraber STK’larda yönetim görevi olan çalışanların yönetim bilgi ve becerilerini artırmayı, STK yöneticilerini bir araya getirerek STK’larda uygulanan yönetim sistemleri ve yaklaşımları üzerine düşünmeyi ve tecrübe aktarımı sağlamayı da hedefliyoruz.
 
KGEP'in Kapsamı
 
• İş akış süreçleri oluşturma, kurumsal performans ölçümü, stratejik plan hazırlama, doğru bir organizasyonel yapı oluşturma, etkili toplantı yönetimi,
• Dijital ortamların: arama motorları, sosyal medya, e-posta hizmetleri vb. araçların STK'ların amaçları doğrultusunda daha etkin kullanımı,
• Gönüllülüğün motivasyonunu anlama, gönüllüyü kuruma çekme yolları, gönüllü ile daha verimli iş üretmek için hangi yol, üslup, tarzın benimsenmesi gerektiği, 
• Proje tasarımı, proje planlaması, teklif hazırlanması, proje değerlendirmesinin püf noktaları,
• Medya iletişim stratejisi oluşturma, basın bülteni ve haber yazma, röportaj hazırlıkları,
• STK'lar için ulusal ve uluslararası fon kaynaklarına ulaşma ve bu fonların etkin kullanımı, 
• Denetlemenin önemi, faydaları, gerekliliği, nasıl yapılması gerektiği gibi konularda bilgi paylaşımı.  
 
Program STK'larda yönetim görevinde bulunan profesyonel veya gönüllülere yöneliktir. Faaliyet gösterilen alan fark etmeksizin tüm STK'lar başvuruda bulunabilir.  Program "kapasite geliştirme" eksenli tasarlandığı için tüm dersler bir bütünün parçasıdır ve hepsi aynı öneme sahiptir.  Dolayısıyla katılımcıların 7 farklı eğitime de girmesi beklenmektedir. Program katılımcılarına sertifika verilecektir.

Başvuru için tıklayınız.

İlgili İçerikler

Dijital Bağımlılık ve Eğitim: Sorunlar, Eğilimler ve Politika Önerileri

Dijital bağımlılık, öğrencilerin akademik başarısını, bilişsel gelişimini ve sosyal ilişkilerini olumsuz etkileyen giderek büyüyen bir sorundur. Eğitimde dijital teknolojiler önemli fırsatlar sunarken, bilinçsiz ve aşırı kullanım çeşitli riskler doğurmaktadır. Ancak, bu sorunla mücadelede eğitim sistemi paydaşları arasında etkin iş birliği sağlanamadığında, dijital bağımlılık derinleşmektedir. Hazırlanan politika notu, dijital bağımlılığın eğitim üzerindeki etkilerini analiz ederek, ebeveynler ile öğretmenlerin rollerini, öğrencilerin değişen teknoloji kullanım alışkanlıklarını ve eğitimde dijitalleşmenin fırsat ve risklerini ele almaktadır. Ayrıca, öğrencilerin bilinçli teknoloji kullanımını destekleyecek stratejiler ve öğretmenlerin bu süreçte nasıl daha etkin olabileceği incelenmektedir. Bu politika notu, eğitimde dijital bağımlılığın getirdiği sorunları ve sunduğu fırsatları değerlendirerek, politika yapıcılara, öğretmenlere ve ebeveynlere somut çözüm önerileri sunmaktadır.

20 Şubat 2025

Öğretmenlikte Kurumsal Dönüşüm: Millî Eğitim Akademisi

Türkiye’de öğretmen yetiştirme süreçlerinde köklü bir dönüşüm başlatan Millî Eğitim Akademisi (MEA), öğretmen eğitiminin geleceğini şekillendiren yeni bir model olarak öne çıkıyor. Bu seminerde, Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun öğretmen yetiştirme süreçlerine etkileri, MEA’nın kuruluş amacı ve temel misyonu, eğitim fakülteleriyle ilişkisi ve uluslararası benzer modellerle karşılaştırılması ele alınacak. Ayrıca, Öğretmen Akademileri ile MEA’nın kavramsal ayrımı, MEA’nın eğitim fakülteleri ve Millî Eğitim Bakanlığı ile nasıl bir koordinasyon içinde çalışacağı ve öğretmenlerin kariyer gelişimine yönelik sunduğu fırsatlar ve sınırlılıklar değerlendirilecek. Çevrimiçi düzenlenecek seminerde, "Millî Eğitim Akademisi ve Öğretmen Yetiştirme Sürecinin Dönüşümü" başlıklı politika notunun yazarı Doç. Dr. Murat Polat, konuyla ilgili görüşlerini paylaşacak.

EPAM Seminer Notları: Millî Eğitim Akademisi Seminerinden Öne Çıkanlar

Millî Eğitim Akademisi (MEA), öğretmen yetiştirme sürecinde önemli bir dönüşüm olarak öne çıkıyor. Eğitim fakültelerinin formasyon programlarının yerini alacak olan MEA, hem aday öğretmenlerin hem de mevcut öğretmen ve yöneticilerin mesleki gelişimini desteklemeyi hedefliyor. Öne çıkan yenilikler şunlar:Akademiye Giriş Sınavı (AGS): KPSS yerine, Türk Millî Eğitim Sistemi ve eğitimin temelleri üzerine odaklanan yeni bir sınav getiriliyor.Eğitim Süreci: Eğitim fakültesi mezunları 3, diğer bölümlerden gelenler ise 4 dönemlik bir uygulamalı eğitim alacak.Uygulama Odaklı Eğitim: Staj ve saha deneyimi, MEA’nın temel unsurlarından biri olarak öne çıkıyor. Öğretmen adaylarının uzun süreli ders gözlemi yapmaları ve alan uzmanlarıyla etkileşimde bulunmaları sağlanacak.Uluslararası Karşılaştırmalar: Japonya, Singapur ve Çin gibi ülkelerde benzer hizmet içi eğitim modelleri mevcut olsa da MEA’nın üniversitelerden bağımsız bir yapı olması önemli bir fark olarak değerlendiriliyor.Potansiyel Riskler: Finansal ve kurumsal sürdürülebilirlik, bölgesel standartların korunması ve öğretmen adaylarının atama süreçlerine dair kaygılar, dikkat edilmesi gereken unsurlar arasında yer alıyor. Sonuç olarak, MEA modeli, öğretmen yetiştirmede uygulama ağırlıklı bir sistem sunarak eğitimde kaliteyi artırmayı amaçlıyor. Ancak modelin başarılı olması, YÖK ve eğitim fakülteleri ile iş birliği, mali kaynakların etkin yönetimi ve şeffaf bir yol haritasının oluşturulmasına bağlı. Pilot uygulamalarla eksikliklerin giderilmesi ve aday öğretmenlerin sürece dair endişelerinin yönetilmesi kritik önem taşıyor. Öne Çıkan Değerlendirmeleri Görmek İçin Tıklayın