TEMEL BULGULAR

Salgın sebebiyle oluşan öğrenme kayıpları için etkili bir telafi politikası geliştirilemedi. Temel eğitimde ve yükseköğretimde, üç dönemi bulan aranın ardından 2022 güz dönemi itibari ile yüz yüze eğitime geçildi, ancak akademik ve sosyal kayıp düzeylerinin belirlenmesine yönelik bir ölçme değerlendirme yapılamadı, kurum düzeyindeki telafi uygulamaları, öğretmen ve okul yöneticilerinin inisiyatifine bırakıldı. 


Okul öncesi okullaşma oranında artış sağlandı. 5 yaş okullaşma hedefi için kararlı adımlar atıldı, okullaşma oranında %90’ların üzerine çıkarıldı. Okul öncesi derslik ve öğretmen sayıları da arttı. Ana sınıflarının anaokuluna dönüştürülmesinin, okul yöneticileri için bürokratik yük getirdiği belirtiliyor. 


Ortaöğretim düzeyinde de okullaşma oranı yükseldi. Halen ortaöğretim öğrencilerinin önemli bir kısmı (yaklaşık %30) açıköğretime kayıtlı olsa da ortaöğretimdeki okullaşma oranları da %90’ları aştı. Mesleki ve teknik ortaöğretim artış, din öğretiminde düşüş eğilimi yaşandığı görüldü.


Hayat boyu öğrenmeye ilişkin veriye ulaşılamadı. Hayat boyu öğrenme imkan ve yöntemlerinin, salgın süresince çeşitlenmiş ve artmış olduğu öngörülmekle birlikte, hayat boyu öğrenmeye ilişkin güncel veriler, yurt içi ve yurt dışındaki ilgili kurumlar tarafından yayımlanmıyor.


Özel eğitime devam eden öğrenci sayısında temel eğitim düzeyinde artış görüldü. Bununla birlikte yaklaşık %2,5 düzeyindeki okullaşma oranı oldukça düşüktür. Bu oranın %15’ler düzeyinde olması beklenmektedir. Diğer taraftan özel eğitimde kız öğrenciler aleyhine bir durum söz konusudur. Kız öğrencilerle karşılaştırıldığın erkek öğrenciler 2 kat fazla okullaşmaktadırlar. BİLSEM sayısında 2022 yılında önemli bir artış (192’den 362’ye) yaşanmış, ancak öğrenci ve öğretmen sayısı aynı oranda artmamıştır. 


Eğitime ayrılan bütçe azaldı ve eridi. Bütün kademelerde öğrenci başına düşen harcamada ve öğretmen maaşlarında dolar kuru esas alındığında önemli bir azalma görülüyor. Yatırıma ayrılan pay nispeten artmış gibi görünse de toplam bütçe, GSMH’ye oranla ve merkezî bütçeye oranla düştü.


Yükseköğretimde öğrenci sayısı bakımından büyüme devam etti. 2022 yılında yapılan yerleştirmelerde baraj puanı uygulamasının kaldırılması ile açıköğretime giden öğrenci sayısında azalma oldu ve örgün eğitim programlarına talep arttı.


Yükseköğretimde yabancı öğrenci sayısı bakımından uluslararasılaşma devam etti. Salgın döneminde düşen yabancı öğrenci sayısında, 2022 yılı itibariyle önemli bir artış görüldü.


Yükseköğretim mezun sayısı arttı. Son iki yılda ön lisans ve lisans düzeyinde yüksek mezun sayısına ulaşıldı. Salgın döneminde azalan yüksek lisans mezunu sayısında tekrar bir yükselme görülürken doktora mezunu sayılarında anlamlı bir değişiklik yaşanmadı.


Lise ve üstü mezunlarının oranı, lise altı mezun oranına göre arttı. Son 6 yılda 25-64 yaş arası nüfusta lise ve üstü mezun sayısının lise altı mezun sayısına oranı %60’lardan %85’lere çıktı.  


Ne eğitimde ne istihdamda (NENİ) olan çocuk sayısında düşüş trendi devam etti. Salgın dolayısıyla oluşan boşluk sebebiyle 15-17 yaş grubunda istihdam oranları azaldı ancak salgın sonrası çalışan çocuk sayısı artma eğilimine girdi. Diğer taraftan ne eğitimde ne istihdamda olan çocuk sayısındaki düşüşün, gerçek bir düşüş olup olmadığı, salgının oluşturduğu derin eşitsizliklerin bu düşüşteki etkisi incelenmeli.


Derslik başına düşen öğrenci sayısı arttı. Eğitim ortamlarının iyileştirilmesine yönelik politikalara rağmen okul öncesinde ve ortaöğretimde (din öğretimi dışında) derslik başına düşen öğrenci sayısı arttı. Okul öncesi ve ortaöğretimde yükselen okullaşmanın gerektirdiği yatırımın yapılmadığı anlaşıldı.


Yatılı, taşımalı ve burslu öğrenci sayıları azaldı. Salgın sebebiyle taşımalı, burslu ve yatılı öğrenci sayılarındaki normal artış eğilimleri değişmiş ve kısmi düşüşler yaşanmıştır. Salgın sonrası dönemde, salgın öncesi dönemdeki sayılara yükselmemiştir.


Öğretmen başına düşen öğrenci sayısı arttı. Okul öncesi ve ortaöğretim (din öğretimi dışında) düzeyinde öğretmen başına düşen öğrenci sayısında %25’lere varan bir yükselme yaşanmıştır.


Öğretmenlerin yaşları ve eğitim yılları yükselmeye devam etti. 2022 yılında da lisansüstü mezun öğretmen sayısı artmaya devam etmiştir. Öğretmen yaş ortalaması da yükselmektedir. Özellikle ek göstergenin yükseltilmesine yönelik beklentiler, emekli olacak öğretmen sayısını düşürmüştür. Buna ek olarak öğretmen alımlarındaki nispi azalmanın bunda etkisi olduğu görülmektedir. 


Türkiye’de bölgeler arasında okullaşma oranlarındaki anlamlı farklılık devam etti. Temel eğitimde, ilk ve orta okul düzeyinde okullaşma oranları Türkiye genelinde önemli ölçüde eşit olsa da ortaöğretim ve okul öncesi okullaşma oranları bölgelere göre farklılık göstermektedir. Özellikle Güneydoğu Anadolu Bölgesi ve Kuzeydoğu Anadolu Bölgelerinde okullaşma oranlarının anlamlı derecede düşük olduğu görülmektedir.


Özel öğretim kurumlarında salgın dönemindeki öğrenci kaybı telafi edildi. Öğrenci sayısı ve okul sayısı yükselmiş, öğretmen sayısı azalmıştır. Diğer taraftan, son yıllardaki ekonomik istikrarsızlık ve yüksek enflasyon, özel öğretim kurumlarını, mali açıdan zorlamaya devam etmektedir.


Eğitimci sendikalarının üye sayıları %11 düzeyinde arttı. Artışın büyük oranda en fazla üyesi olan sendika dışındaki sendikalara yönelik olduğu görülmektedir. 49 eğitimci sendikasından ilk dört sıradaki sendikanın toplam üye sayısı, %95 iken, diğer 45 sendikanın toplam üye sayısı % 5 düzeyindedir.


Eğitimin niteliğini artırmaya yönelik politikalar, alt yapının iyileştirilmesi ve eğitim ortamlarının güçlendirilmesine yönelik oldu. Mesleki ve teknik eğitim kurumlarının iyileştirilmesi, temel eğitimin iyileştirilmesi, ana sınıfı ve anaokulu sayısının artırılması ve kütüphanelerin artırılmasına yönelik politikalar, ülke geneline yayılan bir fiziki iyileşme gündemi oluşturmuştur.


Mesleki gelişim çalışmalarında yenilikçi uygulamalar hayata geçirildi. Öğretmenlerin meslek gelişimlerine yönelik politikalarda merkeziyetçi anlayış korunurken yerel imkanların harekete geçirilmesini sağlayacak yaklaşımlar uygulamaya geçirilmiştir. Kendine özgü okul bazlı bütçesi olan Okul Temelli Mesleki Gelişim, Mesleki Gelişim Toplulukları, Öğretmen-Yönetici Hareketlilik Program, ÖBA, yüz yüze eğitimler vb. çalışmalar ile öğretmenlerin ve okul yöneticilerinin mesleki gelişimlerini saplamaya yönelik yeni uygulamalar hayata geçirilmiştir.


Öğretmenlik mesleğini güçlendirmeye yönelik girişimler palyatif kaldı. Öğretmenlik Meslek Kanunu; kanuna bağlı olarak çıkarılan kariyer yönetmeliği ve kariyer sınavı gibi mesleğini güçlendirmeye yönelik politika ve kararlar 2022 boyunca en çok konuşulan konular olmakla birlikte kurumsal ve profesyonel çıktıları bakımından ücret iyileştirmesine yönelik girişimler olarak algılanmıştır.


Covid-19 salgını sonrası eğitimde dönüşüm tartışmalarına yönelik yapısal gelişmeler gündeme gelmedi. Covid-19 salgının oluşturduğu dalganın eğitim alanındaki etkilerine yönelik Türkiye’nin de içinde bulunduğu uluslararası zirve ve toplantılar yapılmış olmasına rağmen Türkiye’de eğitimin orta vadede dönüşüme yönelik tartışmalar, politika gündemine girmemiştir.