UZMAN VE PAYDAŞ GÖRÜŞLERİ

Millî Eğitim Bakanlığının Uluslararası Eğitim Çalışmaları

Kurtuluş Öztürk

Dr., İLKE Vakfı

MEB, yurt dışında yaşayan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının eğitimini desteklemek, Türk kültürünü yurt dışında tanıtmak, yaygınlaştırmak, uluslararası alanda kamu diplomasisi yürütmek gibi amaçlarla eğitim faaliyetleri yürütmektedir. Yürütülen çalışmalar, yabancı ülkelerle ikili eğitim iş birlikleri, yurtdışında yaşayan vatandaş ve soydaşların eğitimi, ikili iş birliği ile kurulan uluslararası üniversiteler ile Maarif Vakfı’nın çalışmalarının desteklenmesi olmak üzere dört başlık altında gerçekleştirilmektedir. Bu çalışmalar için 2022 yılında bakanlık bütçesinden 947.417.000 liralık bir kaynak kullanılması öngörülmektedir.

MEB şimdiye kadar 128 ülke ile toplam 431 anlaşma imzalamıştır. Bu anlaşmaların 194’ü 75 ülke ile imzalanmış eğitim iş birliği anlaşmasıdır. Geri kalan 237 anlaşma ise çok yönlü iş birliği ve kültür anlaşmalarıdır. MEB’in 2021 Bütçe Raporu’na göre 2021 yılı itibariyle 34 ülkede 56 olan temsilcilik sayısı 61 ülkede 89’a çıkarılmıştır. Bu ülkelerden 15’inde doğrudan MEB’e bağlı olarak faaliyet gösteren 63 okul bulunmakta ve buralarda 8.941 öğrenci eğitim görmektedir. İkili anlaşmalar kapsamında gerçekleşen faaliyetlerden biri de 2020-2021 akademik yılı için 11 ülkeden toplamda 274 yurt dışı eğitim bursu sağlanmasıdır. Ülkelerle olan eğitim iş birliklerinin yanında bakanlık BM, UNESCO, Avrupa Konseyi, OECD, İslam İş Birliği Teşkilatı (İİBT), Dünya Bankası, Türk Konseyi gibi uluslararası kuruluşlarla da çalışma yürütmektedir.

Türkiye’nin eğitim çalışmaları arasında Türk dünyasına yönelik olanlar özel bir önem taşımaktadır. 1991’de Sovyetlerin yıkılmasından sonra Büyük Öğrenci Projesi’ni başlatılmış ve bu kapsamda 1992-2007 yılları arasında Türkmenistan’dan 4671, Azerbaycan’dan 4501, Kazakistan’dan 3116, Özbekistan’dan 286 ve Kırgızistan’dan 2965 öğrenci Türkiye’ye getirilmiştir. Bu proje 2010 yılında kurulan YTB (Yurt Dışı Türkler Başkanlığı) tarafından yürütülen Türkiye Bursları adıyla yeniden düzenlenmiş ve bu ülkelerden çok sayıda öğrenci burslu olarak Türkiye’de eğitim alma imkânı bulmaktadır. Türk dünyası ile eğitim iş birliğini geliştirmek amacıyla kurulan Hoca Ahmet Yesevi Uluslararası Türk-Kazak Üniversitesi ile Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesi de MEB tarafından desteklenmektedir. Bunlara Türk – Japon Teknoloji Üniversitesi eklenmiştir.

Bakanlık, Türk kültürünün yaygınlaştırılması kapsamında 30 ülkeye Türkçe ve Türk Kültürü dersi vermek üzere 1.615 öğretmen, 36 ülkedeki Türk kültür merkezlerinde ise 94 okutman görevlendirmiştir. Ayrıca 2019-2020 eğitim öğretim yılında 49 ülkede bulunan temsilcilikler aracılığıyla toplam 340.968 adet kitap ve eğitim materyali göndermiştir. Türkiye, yurt dışında okullaşma çalışmalarını büyük oranda Maarif Vakfı aracılığıyla gerçekleştirmektedir. 2016 yılında kurulan ve 67 ülkede faaliyette bulunan Vakfın, 47 ülkede 418 okulu, 43 yurdu bulunmaktadır. Bu okulların toplam öğrenci sayısı ise 49.823’tür. Vakfın, açtığı okulların yarısı Afrika kıtasındadır. 

MEB’in yurt dışı eğitim vizyonuna bütüncül olarak bakıldığında uluslararası eğitim iş birliklerinin odağında Avrupa merkezlilik başat konumunu sürdürmekle birlikte Balkanlar, Afrika, İslam dünyası ve Türk dünyasının birer odak olarak bu vizyonda yer aldığı görülmektedir. Kültürel çalışmaların merkezinde ise gurbette yaşayan Türk vatandaşlarının Türkçe ve Türk kültürü ile ilişkilerinin devamının öncelendiği anlaşılmaktadır. Diğer önemli bir yönelim ise Orta Asya Türk Cumhuriyetleri’dir. Aradaki kültürel, iktisadî ve siyasî birliğin güçlendirilmesi için ortak eğitim iş birliklerinin son yıllarda artırıldığı dikkat çekmektedir. Dikkat çeken diğer bir konu da Maarif Vakfı’nın çalışmalarıdır. Altı kıtada çalışma yürüten vakfın faaliyetleri uluslararası etkileşim bakımından oldukça stratejik bir konumdadır. Özetle; MEB’in yurt dışı eğitim vizyonu Avrupa ve komşu coğrafyalarla yakın iş birliği, yabancı ülkelerdeki Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarıyla kültürel ilişkileri güçlendirmek,  Türk dünyası ve Afrika’ya özel olarak odaklanmak şeklinde olduğu söylenebilir.