İKTİSAT İZLEME RAPORU 2022 TÜRKİYE EKONOMİSİNİN GÖRÜNÜMÜ

Ekonomi insan hayatının şekillenmesinde tarih boyunca her dönem önem arz etmiş olmakla birlikte salgın sonrası ekonomik dönüşüm, Ukrayna-Rusya savaşının ekonomik etkileri ve Türkiye’nin kendi ekonomi gündeminin de etkisiyle 2022 yılında kamunun gündeminde çok daha büyük bir yer tuttu. Geriye baktığımızda, tüm bu dalgalanmaların yaşandığı, içinde bulunduğumuz karma ekonominin bel kemiğini oluşturan neo-liberal iktisadi düzenin kurucu babaları, insan mutluluğunu en üst seviyeye ulaştırmak için üretimi maksimize etmeyi hedeflemişlerdi. Bu öngörülerden yaklaşık iki asır sonra ise ekonomide genel olarak bu hedefin tutturulduğunu ancak gelir dağılımı bozukluğu, çevre kirliliği ve sürdürülemez kaynak kullanımı gibi sistemin negatif çıktıları sonucunda, mutluluğun maksimizasyonu hedefinden oldukça uzaklaşıldığını görmekteyiz. Bu sürecin son halkası olarak 2022 yılında da ilgili problemlerle boğuşan bir dünya ekonomisine şahit olduk.

Küresel zenginliğin arttığı bir ortamda, tabana yayılan refah yerine zenginliğin belli ellerde temerküz etmeye devam ettiğini ve bunun sonucunda, ülkemizi de ciddi bir şekilde etkileyen göç problemi, gelişmiş ülkeleri de etkisi altına alan protestolar ve özellikle az gelişmiş ülkelerde görülen açlık gibi birçok problemin yaşandığını görmekteyiz. Gelir dağılımının bir yüzünde yer alan sefalet, diğer yüzünde yaşanan aşırı tüketimle ciddi bir tezat teşkil etmektedir. Aşırı kaynak tüketimi hem fakir kesimin hem de yerine geri konulamayacak kaynak kullanımı dolayısı ile gelecek nesillerin haklarının yenmesine sebep olmaktadır. Bu tüketimin sonucunda ciddi bir çevre kirliliği de yaşanmaktadır. Küresel ısınma, artan orman yangınları, buzulların erimesi, müsilaj, içinden geçmekte olduğumuz son dönemlerin en sıcak ve kurak kışlarından bir tanesinin yaşanması gibi artık kapımıza kadar dayanan çevresel felaketler, ekonominin temel hedefi olan insan mutluğunun maksimizasyonu hedefinden bizleri oldukça uzaklaştırmaktadır.

Bu tablo üretim tarafında değil, tüketim ve dağıtım tarafında sistemin tıkandığına işaret etmektedir. Bu açmazların çözümünde liberal iktisadın çatışmacı perspektifi yerine dayanışmacı bir perspektife sahip İslam iktisadının çok ciddi bir katma değer sunabilme potansiyeli bulunmaktadır. Bu perspektifin güncel karma ekonomi içerisindeki yerini alabilmesi için Hz. Mevlana’nın da dediği gibi, “Dünle beraber gitti, cancağızım. Ne kadar söz varsa düne ait. Şimdi yeni şeyler söylemek lazım.” Yani değişmeyen insan ve kainat fıtratı için bize verilen değişmeyen prensiplerin yeni günün doğasına uygun bir şekilde yeni formlarla tekrar toplumun yararına sunulmasına ihtiyaç var. Bu formlara; kurumlara, uygulamalara sadece Müslümanların değil, tüm insanlığın ihtiyacı bulunuyor.

İLKE İlim Kültür Eğitim Vakfı bünyesinde faaliyet gösteren İslam İktisadı Araştırma Merkezi (İKAM) tarafından hazırlanan İktisat İzleme Raporu 2022: Türkiye Ekonomisinin Görünümü’nde 2022 yılına dair makroekonomik göstergeler uzman yazarlar tarafından analiz ediliyor. İKAM, Türkiye ekonomisinde meydana gelen gelişmeleri derinlemesine incelediği bu raporla odağına aldığı konularda potansiyel çözüm önerilerini ortak akıl ile sunma gayretinde olmaya devam ediyor. İlgili rapor bu gayretin sonuçlarından birini oluşturuyor.