ANALİZ YAZILARI

Hukuk Mahkemeleri

Fatih Talha Boyraz

Avukat

Kıta Avrupası hukuk geleneği devletin diğer devletlerle ve bireylerle olan ilişkileri ile bireyin diğer bireylerle olan ilişkilerini birbirinden ayırmış, kamu hukuku ve özel hukuk olarak iki ayrı hukuk dalı meydana getirmiştir. Bu ayrımın mahkemelere yansıması ise uyuşmazlığın taraflarından birinin kamu olduğu ceza ve idare mahkemeleri ile uyuşmazlığın taraflarının bireyler olduğu hukuk mahkemelerinin ayrılması şeklinde gerçekleşmiştir. Hukuk mahkemeleri günlük hayatın olağan akışı içerisinde sıklıkla karşılaşılan ailevi ilişkilerden ticari hayata, işçi-işveren ilişkilerinden tüketici haklarına kadar her türlü bireyler arası uyuşmazlığın görüldüğü mahkemelerdir.

Sağlıklı birer ailevi, iktisadi ve içtimai hayat için hukuk mahkemelerinin önemi yadsınamaz. Öte yandan her bir hayat alanında karşılaşılan uyuşmazlıkların makul bir süre içerisinde çözüme kavuşturulması gerekmektedir. Yaygın bir özdeyişe göre “geç gelen adalet, adalet değildir”. Bu durum hukuk mahkemelerinin iş yükünü ve bu iş yükünü karşılayabilme yeterliliğini gündeme getirmektedir. İstatistiklere bakıldığında hem hukuk mahkemelerinde açılan yeni dava sayıları hem de hukuk mahkemelerinde görülmeye devam eden (derdest) dava sayılarında yıllara göre artan bir eğilim yakalamak mümkündür.

Yıl içerisinde açılan yeni dava sayısı 2012 yılında 1,6 milyon civarında iken bu rakam 2014 yılında 2 milyonu geçmiş 2019 yılına dek 2 milyon civarında seyretmiştir. 2020 yılında ise bu rakam negatif bir eğilim göstererek 1,9 milyonun altına gerilemiş olsa da 2021 yılında 2,4 milyonun üzerine çıkmıştır.

Bunun yanında hukuk mahkemelerinde görülmeye devam eden toplam dava sayısında daha istikrarlı bir artış görmek mümkündür. 2012 yılında toplam derdest dava sayısı 2,8 milyon sınırında iken bu sayı 2019 yılına dek istikrarlı bir biçimde her yıl artmış ve 3,8 milyon sınırına ulaşmıştır. 2020 yılında ise bu rakam negatif bir eğilim göstererek 2,6 milyona yaklaşmış olsa da bu rakam 2021 yılında yüksek bir artışla 4,3 milyona ulaşmıştır.

İşbu dava sayılarındaki artışın doğal bir sonucu olarak hukuk mahkemelerindeki davaların çözüme kavuşturulma süreleri de yıldan yıla artmaktadır. 2012 yılında bir hukuk davası ortalama 207 günde görülüyorken bu rakam 2021 yılına gelindiğinde 251 güne yükselmiştir.

İlk derece hukuk mahkemeleri genel görevli mahkemeler ve özel görevli mahkemeler olarak ikiye ayrılır. Genel görevli mahkemeler olan asliye hukuk mahkemesi ile sulh hukuk mahkemelerinin yanında hukukta ihtisaslaşmayı sağlamak adına çok sayıda özel görevli mahkeme kurulmuştur.

İstatistiklere bakıldığında son yıllarda özel görevli mahkemelerden aile ve iş mahkemelerinde açılan dava sayılarındaki artış dikkat çekicidir. Aile mahkemeleri özetle vesayete ilişkin hükümler hariç aile hukukuna ilişkin her türlü uyuşmazlıkla görevlidir. Boşanma davaları, nafakaya ilişkin davalar, velayete ilişkin davalar, boşanan eşlerin mallarının tasfiyesi gibi davalar aile mahkemelerinde sıklıkla görülen davalardır. 2018 yılında aile mahkemeleri önüne gelen dava sayısı 443 binin üzerinde iken bu rakam 2021 yılına gelindiğinde 548 bini geçmiştir.

Açılan dava sayılarında kayda değer artış görülen diğer mahkeme olan iş mahkemeleri ise özetle iş ilişkilerine ilişkin her türlü uyuşmazlığa bakmakla görevlidir. İşçi ve işveren arasındaki iş sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıklar iş mahkemeleri önünde sıklıkla görülen davalardır. 2018 yılında iş mahkemeleri önüne gelen dava sayısı 540 binin üzerinde iken bu rakam 2021 yılına gelindiğinde 680 bini geçmiştir.

Genel görevli mahkemeler ile diğer özel görevli mahkemelerde açılan dava sayılarına bakıldığında dalgalı bir eğilimi gözlemlemek mümkündür. Genel eğilim 2018 yılından 2019 yılına gelindiğinde pozitif yönlü, 2019 yılından 2020 yılına gelindiğinde negatif yönlü, 2020 yılından 2021 yılına gelindiğinde ise pozitif yönlüdür. Diğer mahkemelerin aksine özellikle aile ve iş mahkemeleri önünde açılan dava sayılarındaki yüksek artış ülkemizin son yıllardaki sosyoekonomik durumuna ilişkin birer gösterge niteliğindedir.

Öte yandan 2018 yılında iş davalarına zorunlu arabuluculuk şartı getirilmiştir. Adalet Bakanlığı istatistiklerine göre 2018-2021 yılları arasında 1,4 milyon iş dosyasında arabulucu görevlendirilmiş, bu dosyaların %58’inde anlaşma sağlanmıştır. Ancak bu durum iş mahkemelerindeki toplam iş yükünü azaltmaya yetmemiştir.



Hukuk Mahkemeleri Dosya Sayısının Görünümü (Milyon, 2014 – 2021)

Kaynak: Adalet Bakanlığı Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğü, Adli İstatistikler 




Hukuk Mahkemelerinde Ortalama Görülme Süresi, Gün ve Çıkan Dosyaların Gelen Dosyalara Oranı (%, 2014-2021)

Kaynak: Adalet Bakanlığı Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğü, Adli İstatistikler 




Hukuk Mahkemelerinde Ana Konularına Göre Açılan Davaların Sayısı (2018-2021)

Kaynak: Adalet Bakanlığı Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğü, Adli İstatistikler