GENEL GÖRÜNÜM
Türkiye’nin 1995 yılında dahil olduğu Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi (1989), çocukların eğitim haklarını güvence altına alan uluslararası bir sözleşmedir. Sözleşmenin 28. maddesinde taraf devletlerin çocukların eğitim hakkını kabul ettiği ve bu eğitim hakkının fırsat eşitsizliğine mahal vermeden uygulanması gerektiği belirtiliyor (UNICEF, t.y). Eğitime erişim kavramı “eğitim kurumlarının ve politikalarının, her kesimden öğrencinin eğitimden tam olarak yararlanmaları için eşit fırsatlara sahip olmalarını sağlama” anlamına gelir (Glossary of Education Reform, 2014). Yani her öğrencinin ayrımcılığa maruz kalmadan eğitim alabilmesi mümkün kılınmalıdır. Dolayısıyla bu kısımda bütün bireyler için en temel haklardan birisi olan eğitime erişim, okullaşma oranı, öğrenci sayısı, özel eğitime ihtiyaç duyan ve ayrıcalıklı olan öğrencilere ait verilerden hareketle ele alınıyor.
Kademelere göre okullaşma oranına bakıldığında ortaokul ve ortaöğretim düzeyinde istikrarlı bir artış yaşandığı söylenebilir. Bununla birlikte ilkokul kademesinde okullaşma oranında küçük de olsa bir düşüş görülüyor. Kademeler arasında en dikkat çekici oranlara sahip olan kademe ise okul öncesi. 2020-2021 eğitim öğretim yılında okul öncesi eğitimin isteğe bağlı olması ve Covid-19 salgını nedeniyle yaşanan düşüş sonrasında 2021-2022 yıllarında okul öncesinde okullaşma oranı %55,87 ile son 6 yılın en yüksek seviyesine ulaştı. Veriler bize bir yandan okul öncesinde okullaşmayı artırmayı hedefleyen politikaların başarıya ulaştığını gösterirken diğer taraftan ilkokul ve ortaokul kademelerinin de okullaşma oranlarında artış eğilimine girebilmesi için yeni politikaların gerektiğini gösteriyor.
2020-2021 yılında ortaokul okullaşma oranlarındaki düşüş, 4+4+4 eğitim sistemine geçiş yılı olan 2012-2013 eğitim öğretim yılında 5 yaşındaki öğrencilerin ilkokula başlamasından kaynaklanıyor. Ek olarak sonraki yıllarda yönetmelik değişikliği ile 5 yaşındaki öğrencilerin okul öncesine yönlendirilmesi de bu düşüş üzerinde etkili oldu. 2021-2022 yılına gelindiğinde bir birimlik bir artış ile okullaşma oranının %89,84’e yükseliyor.
Ortaöğretim kademesi ile ilişkili olarak Liselere Giriş Sınavı verilerine bakıldığında LGS’ye giren öğrenci sayısında 2020 yılında önemli bir artış olduğu görülüyor. 2012-2013 eğitim-öğretim yılında yapılan düzenleme ile 60 aylık çocukların ilkokula başlaması yönündeki uygulama sonucunda yaşanan öğrenci artışının 2020’de LGS’ye yansıdığı göz önünde bulundurulabilir. 2021 yılı itibariyle LGS’ye giren öğrenci sayısında %29,5 oranında bir düşüş yaşandı. 2022 yılına gelindiğinde ise sınava giren öğrenci sayısı çok az miktarda da olsa düşüş gösterdi. Millî Eğitim Bakanlığı’nın yapmış olduğu açıklamaya göre 8. sınıftan mezun olan 1 milyon 236 bin 308 öğrencinin 1 milyon 31 bin 799’u sınava katıldı ve 1 milyon 8 bin 139 öğrenci ilk yerleştirme için tercihte bulundu. Bu öğrencilerin %95’i ise tercih ettiği okullara yerleşti. Bu oran içerisinde merkezî olarak yerleşme oranın da %18,30 olduğu görülüyor. Bu da öğrencilerin büyük çoğunluğunun yerel yerleştirme ile liselere yerleştiğini gösteriyor.
Çoğunluğunu Anadolu, Fen ve Sosyal Bilimler liselerinin oluşturduğu ortaöğretim kurumlarına devam eden öğrenci oranında istikrarlı bir artış görülüyor. Önceki senelerde düşüşte olan mesleki teknik lisesi öğrenci oranı 2021-2022 yıllarında tekrar yükselişe geçti. 2020-2021’e kadar durağan olan imam hatip liselerine devam eden öğrenci oranı ise 2021-2022 eğitim öğretim yılında düştü. Ortaöğretim düzeyinde genel ortaöğretimin baskın konumu halen devam ediyor.
Öğrencilerin kademe ve eğitim kurumlarına göre dağılımları incelendiğinde önceki yıllarda olduğu gibi ortaöğretim öğrencilerinin oranının diğer kademelerden daha fazla olduğu görülüyor. Özel öğretim kurumlarındaki öğrenci oranı salgın döneminde düşüş gösterirken 2021-2022 yılında tekrar artarak son altı yılın en yüksek seviyesine ulaştı. İlkokul, ortaokul ve ortaöğretim kademelerinin toplam öğrenci sayısındaki oranı bir önceki seneye göre düşüş gösterirken okul öncesindeki öğrencilerin oranında kayda değer bir artış bulunuyor. Ortaöğretim içerisinde ise genel ortaöğretim öğrenci sayısının oranı diğer tür liselere oranla daha fazla.
Özel yetenekli öğrenciler toplam öğrenciler içerisinde yine azınlık konumunda bulunduğu için eğitime erişim bağlamında ele alınması gerekiyor. Özel öğretim kurumlarına devam eden öğrenci sayısı, son yıllarda artış eğilimindeyken salgın sebebiyle önemli bir düşüş yaşandı. Salgın dönemi eğitime ara verilmesi ve online eğitim çalışmaları eğitimde aksamaları önlemeye çalışsa da salgın, yüz yüze eğitimin zorunlu olduğu özel öğretim öğrencilerini diğer öğrencilere nazaran daha fazla etkiledi. Salgın sonrasında tekrar yüz yüze eğitimin başlaması ile birlikte özel öğretim öğrencilerinin sayısı da artış gösterdi. Özel eğitim öğrenci sayılarındaki en büyük artış, burada da okul öncesi kademesinde bulunuyor. Ayrıca özel eğitime gereksinimi olan öğrenci sayısının kademeler yükseldikçe arttığı görülüyor. Bununla birlikte bu artış, özel gereksinimli nüfus ile oranlandığında eğitime erişim imkanı ve fırsatı bulan özel gereksinimli öğrenci sayısının oldukça düşük olduğunu gösteriyor. 2022 yılının Eylül ayında Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın yayımladığı Engelli ve Yaşlı İstatistik Bülteni’nin verileri incelendiğinde okul öncesinden ortaöğretime kadar tüm kademelerde eğitime katılan öğrenciler, bu yaş aralıklarındaki toplam özel eğitime ihtiyacı olan çocukların yalnızca %16’sını oluşturmaktadır. Okullaşma oranı yaş aralığına göre incelendiğinde 10-14 yaş grubundaki özel eğitime ihtiyacı olan çocukların yalnız %10’unun eğitime katılabildiği görülmektedir. 5-9 yaş aralığındaki çocuklardan da yalnızca %14’ü eğitime katılabilmektedir.*
Özel eğitim okul sayılarında önceki yıllara göre bir artış gözlense de bu artışın öğrenci sayısıyla doğru orantılı bir şekilde artış göstermediği de ortadadır. Özellikle okul öncesi öğrenci sayısı %64 oranında artış gösterirken bu kademedeki okul sayısı %22,3 oranında arttı. Buna göre bir önceki seneye kıyasla okullara düşen öğrenci sayılarının arttığı söylenebilir. Bu durum da öğrencilerin özel ihtiyaçlarının karşılanması ve takiplerinin yapılmasının son derece önemli olduğu özel eğitimde ayrıca dikkat edilmesi gereken bir husus olarak karşımıza çıkıyor.
Bilim ve Sanat Merkezleri (BİLSEM), sınavla tespit edilen özel yetenekli öğrencilerin örgün eğitimlerinin yanında üstün yeteneklerini kullanmayı teşvik ederek kapasitelerini üst düzey kullanmalarını sağlayan özel eğitim kurumlarıdır. Bu öğrencilerin eğitime erişimleri BİLSEM kurum, öğrenci ve öğretmen sayıları bağlamında incelendi. Verilere göre 2017-2018 yıllarında BİLSEM kurum, öğrenci ve öğretmen sayılarında hızlı bir artış yaşandı. Sonraki yıllara bakıldığında artış hızı yavaşlasa da kurum, öğrenci ve öğretmen sayısının artmaya devam ettiği görülüyor. 2019-2020 yıllarında salgın nedeniyle öğrenci sayısında düşüş görülüyor. Zira salgın sonrası 2021-2022 eğitim öğretim yılında BİLSEM kurumlarının sayısı %88 oranında artış gösterirken öğrenci sayılarının %15 oranında artış gösterdiği görülüyor.
Azınlık olarak kabul edilen ve toplumda ayrımcılığa maruz bırakılan bir kesim de Suriyeli öğrencilerdir. Toplam Suriyeli öğrenci sayısında artış eğiliminin devam ettiği 2020 yılından 2021 yılına artış oranı %3 iken 2022 yılında artışın %20’ye çıktığı görülüyor. 2022 yılında önceki yıllardaki artışa göre daha yüksek oranda artış yaşandığı görülüyor. Tüm kademelerdeki artış oranı yüksek olmakla birlikte en çok ortaokul ve ortaöğretimde Suriyeli öğrenci sayısının arttığı görülmektedir. Bu durum da Suriyeli öğrencilerin okullardaki konumlarının daha fazla gündeme alınması gerektiğini gösteriyor.
Sonuç olarak her çocuğun temel hakkı olan eğitime erişim, eğitim kademelerine göre okullaşma oranları, kurum türleri, öğrenci oranlarına göre incelenmiştir. Aynı zamanda Suriyeli öğrenciler ve özel yetenekli öğrenciler 2016-2017 eğitim öğretim yılında 2021-2022 yılına kadar veriler ışığında incelendi.
* https://www.aile.gov.tr/media/120191/eyhgm_istatistik_bulteni_eylul2022.pdf adresinden erişilmiştir.
Kademelere Göre Net Okullaşma Oranları (%, 2016/17-2021/22)
Kaynak: MEB, Örgün Eğitim İstatistikleri, 2022; YÖK, Yükseköğretim İstatistikleri, 2022
LGS’ye Giren ve Yerleşen Öğrenci Sayıları ve Oranı (%, 2019-2022)
Kaynak: MEB, LGS Kapsamında İlk Yerleştirme Sonuçları, 2022
Lise Türlerine Göre Öğrenci Sayılarının Toplam Lise Öğrencileri İçindeki Oranları (%, 2016/17-2021/22)
Kaynak: MEB, Örgün Eğitim İstatistikleri, 2022
Eğitim Kurumlarına ve Kademelere Göre Öğrenci Oranı (%, 2016/17-2021/22)
Kaynak: MEB, Örgün Eğitim İstatistikleri, 2022
Özel Eğitim Öğrenci Sayıları (2016/17-2021/22)
Kaynak: MEB, Örgün Eğitim İstatistikleri, 2022
Özel Eğitim Okul Sayıları (2016/17-2021/22)
Kaynak: MEB, Örgün Eğitim İstatistikleri
BİLSEM Kurum, Öğrenci ve Öğretmen Sayıları (2016/17-2021/22)
Kaynak: MEB, Örgün Eğitim İstatistikleri
Eğitim Kademelerine Göre Suriyeli Öğrenci Sayıları (2016-2022)
Kaynak: T. C. İç İşleri Bakanlığı, Göç İdaresi Başkanlığı, 2022