PAYDAŞ GÖRÜŞÜ

2020’de Özel Eğitim Alanındaki Gelişmeler

Aladdin Karacan

Unutulmaması gerekir ki, özel eğitim genel eğitimin ayrılmaz bir parçasıdır. Yani özel eğitimde yaşanan sorunlar genel eğitimi; genel eğitimde yaşanan sorunlar ise özel eğitimi doğrudan etkilemektedir. Milli Eğitim Bakanlığı 2020 yılında özel eğitim adına oldukça faydalı, olumlu çalışmalar gerçekleştirmiştir. Bunlardan belli başlıları;


1- Her ilde özel eğitim öğrenciler için meslek lisesi açıldığı belirtildi.

8 yıllık (ilkokul ve ortaokul) eğitimini tamamlamış, 27 yaşından gün almamış hafif düzeyde zihinsel yetersizliği olan bireyler bu okullara kayıt olabilmektedirler. Ayrıca hafif düzeyde otizm spektrum bozukluğu olan bireyler de bu okullarda açılacak özel eğitim sınıflarında eğitimlerine devam edebilmektedirler. Bu okulların yaygınlaştırılmasıyla görme veya hafif düzey zihinsel yetersizlik tanısı almış bireylerin eğitim olanaklarının gelişmiş olduğu görülmektedir.


2- Salgında özel eğitim desteği

Salgın sürecinde özel eğitim alanında öğrenciler ve yetişkinlere yardımcı olmak amacı ile yayınlar hazırlanmıştır. Rehberlik, psikolojik danışma ve özel eğitim desteği için bilgilendirme hattı oluşturulmuştur. Salgın sürecinin getirdiği olumsuzluklara rağmen ulaşılabilirliği artırması yönüyle insanlar üzerinde olumlu etki yarattığı görülmektedir. “Özelim Eğitimdeyim” mobil uygulaması ile BİLSEM’ler dahil olmak üzere içeriklere ulaşabilmeleri açısından bütünleyici olarak değerlendirilebilmektedir.


3- Bir Covid-19 kazanımı: “Özelim Eğitimdeyim”

“Özel Eğitim ve Rehberlik Hizmetleri Bilgilendirme Hattı” ile rehberlik ve araştırma merkezlerinde görevli idareciler, özel eğitim ve rehberlik öğretmenleri rehberlik desteği sağlayarak verileri e-rehberlik sistemine işlenmiştir. Aynı zamanda önleyici rehberlik çalışmaları ile stres ve kaygıyla baş etme, sağlıklı yaşam konularında çalışmalar yapılmıştır. Bu çalışmalar ile salgın süreci en iyi şekilde desteklenmeye çalışılmıştır. 


4- Özel eğitim öğrencilerinin EKPSS’ye hazırlığı için mobil uygulama

Özel eğitim öğrencileri ve mezunlar için hazırlanmış olan EKPSS Mobil uygulaması ile öğrencilerin bilgiye erişimi kolaylaşmıştır. Bu uygulamanın özellikle salgın sürecinde çalışmalarına evden devam eden öğrenciler için faydalı olduğu görülmektedir. 


5- Özel eğitim öğrencileri için her ilde bir anaokulu kurulması 

Erken çocuklukta özel eğitim oldukça önemlidir. Erken tanı ile birçok öğrencide olumlu yönde kazanımlar gözlenmekte, topluma adapte olmaları kolaylaşmaktadır. Her ilde bir özel eğitim anaokulu açılmış olması ile özel eğitim anaokullarına ulaşılabilirlik artırılmış olsa da özellikle büyük şehirlerde insanların bu okullara erişimi hala mümkün olmayabilmektedir. 


6- Özel eğitim öğrencileri için okula uyum 

“Özel Öğrencilerimiz İçin Okula Uyum Etkinlikleri” yayınının salgın süreci ile baş etme, okula uyum sağlama ve psikososyal destek almaları amacı ile geliştirilmiş ve bu yayının salgın sürecine ilişkin kolaylaştırıcı bir rehber niteliği taşımakta olduğu görülmektedir. 


7- 12 Ekim Pazartesi günü itibari ile tüm ilkokulların, köy okullarının, 8. ve 12. sınıfların ve özel gereksinimli çocukların okullarının seyreltilmiş şekilde açılacağı belirtildi. 

Özel gereksinimli öğrenciler için seyreltilmiş ve tedbirli bir şekilde yapılan yüz yüze eğitimin faydalı olacağı değerlendirilmektedir. Covid-19 salgınında köy gibi yerleşimlerde de vakalar görülmesi sebebiyle yüz yüze eğitim aşamasında bu durumun değerlendirilmelidir. 


8- Özel Eğitim Hizmetleri Yönetmeliğinde değişiklik yapıldı. 

11/06/2020 tarihinde yayımlanmış olan Özel Eğitim Hizmetleri yönetmeliğinde bir önceki yönetmeliğe göre çok değişiklik yapılmamış olup; salgın koşullarının getirmiş olduğu “eğitim öğretime ara verilmesi durumunda eğitimin uzaktan da yapılabileceği, ancak notla değerlendirilemeyeceğine, velinin yazılı talebi olması durumunda öğrencinin sınıf tekrarı yapabileceğine yer verilmesi olumlu olarak değerlendirilmektedir. 


9- “3DP Teacher” projesi gerçekleştirildi. 

Proje kapsamında Türkiye çapında faaliyet gösteren Bilim Sanat Merkezleri’nde (BİLSEM) görev yapan öğretmenlere MEB anket aracı kullanılarak anket uygulaması yapılmıştır. Toplam 567 BİLSEM öğretmenine uygulanan anket sonuç raporu Türkçe ve İngilizce dillerinde hazırlanmıştır. Hazırlanan 3DP Öğretmen Rehberi ile birlikte; öğretmenler için 3D modelleme kursu ve 3DP öğretmenleri için çevrimiçi öğrenme ortamı geliştirildi. Bu çerçevede 3D yazılımda uluslararası uzman öğretmen ağı kurulması sağlanmıştır. 


10- Bütünleştirici Eğitimin Geliştirilmesi Projesi (BEGEP) gerçekleştirildi. 

BİLSEM’lerde görev yapan 12 pilot ilde 700 BİLSEM öğretmenine STEM eğitimleri verilmiştir. Kaynaştırma/bütünleştirme uygulamalarında görev alan öğretmenlerin, okul yöneticilerinin ve diğer aktörlerin gelişimleri desteklenerek yenilikçi, sürdürülebilir ve bütünleştirici bir eğitim sistemine katkı sağlanması hedeflenmiştir. 


Genel Değerlendirme 

Geçtiğimiz yıl içerisinde Ziya Selçuk önderliğinde ülkemizde özel eğitim alanında oldukça başarılı çalışmalar yapıldığını görmekteyiz. Her ile Özel Eğitim Meslek Liselerinin açılması, salgın sürecinde özel eğitim öğrencilerine ve velilerine yardımcı olunması amacıyla yayımlar hazırlanması, E-KPSS’ye hazırlığa yönelik mobil uygulamanın hayata geçirilmesi hizmetleri özel eğitimin temel ilkelerinden ERİŞİLEBİLİRLİĞE hizmet etmesine yardımcı olmuştur. 


Her ile özel eğitim anaokulu kurulması, erken çocuklukta özel eğitim verilmesi bakımından önemli olup, 0-6 yaş çocuklarının erken tedavi ve eğitim almasına katkı sağlamıştır. Bununla birlikte özellikle büyükşehirlerde her ilçede özel eğitim anaokullarının açılması ise öğrenci ve veliler için elzemdir. 


Özel eğitim okulları ve özellikle de rehabilitasyon merkezlerinin salgın sürecinde açık tutulması veliler açısından bir ihtiyaç olarak görülmektedir. Özellikle orta ağır zihinsel engelli ve otizmlilerin maske kullanımı, özbakım becerileri, hijyen konusundaki eğitim yetersizlikleri göz önünde bulundurulduğunda bu bireylerin hastalık taşıma, öğretmenlerinin Covid-19’a maruz kalmaları noktasında sorunlara neden olmuştur. Velilerin psiko-sosyal ve eğitim destek ihtiyaçlarının özel eğitim okulları ve özel rehabilitasyon merkezlerinin açılması ile değil, evde ve uzaktan programlı ve sistematik eğitim desteği ile karşılanmasının daha sağlıklı olacağı kanaatindeyim. 


Ülkemizde özel eğitim alanında son on yıl içerisinde çok ciddi çalışmaların olduğu görülmektedir. Burada uzunca yıllar hak ettiği desteği yeterince alamayan, üstün zekalı/özel yetenekli bireylerin de unutulmaması gerekir ki bu toplumun %2-3’lük kesimini oluşturmaktadır. BİLSEM’lerin yaygınlığının artırılmaya çalışılması, projelerle desteklenmesi de olumlu olarak görülmektedir. 


Son olarak, ülkemizde özel eğitim alanında yapılan bilimsel çalışmalara ve üniversitelerde açılan özel eğitim bölümlerine rağmen Millî Eğitim Bakanlığındaki bazı bürokratik çevrelerde bunun bir uzmanlık alanı olarak henüz hak ettiği yerde olmaması, özel eğitim alanından sorumlu ilçe/il/ bakanlık bürokratik çevrelerine baktığımızda alan çıkışlı ya da Rehberlik/PDR kökenli şube müdürü, daire başkanı, genel müdürlerin yeterince yer almaması, çoğu özel eğitim okullarında yönetici olarak din kültürü öğretmenlerine yer verilmesi büyük bir handikap olarak görülmektedir.