Uzman Görüşü

2020 Yılında PDR Alanında Yaşanan Gelişmeler Ne Anlama Geliyor?

Mehmet Boyacı

PDR camiası 10 Temmuz 2018 tarihi itibariyle PDR alanında doktorası bulunan Prof. Dr. Ziya Selçuk’un millî eğitim bakanı olarak göreve başlamasıyla alan savunuculuğu ve alanın sorunlarının çözülmesi adına önemli bir beklenti içerisine girmişti. Millî Eğitim Bakanı olarak görev alan Ziya Selçuk’un ilk açıklaması, “Bilimin, aklın ışığında elimizden gelen bütün gayreti ekibimizle göstereceğiz” olmuştu. Özellikle yukarıda sıralanan 70 yılı aşkın süren sorunların hemen olmasa da zamanla çözüleceği inancı PDR alanında hâkim olmaya başlamıştı. Bu beklentilerin en başında da neredeyse PDR camiasında çalışan tüm uzmanların ve alan hocaların şikâyetçi olduğu MEB bünyesinde yürütülen PDR hizmetlerini düzenleyen “Rehberlik Hizmetleri Yönetmeliği” gelmekteydi. Aslında psikolojik danışma ve rehberlik alanında çalışanlar bu yönetmeliğin isminden bile hoşlanmamaktaydı. Bu bağlamda 2020 yılının PDR alanında önemli gelişmelerin yaşandığı bir yıl olduğunu söylemek hiç de yanlış olmayacaktır. 



Nihayet 14 Ağustos 2020 itibariyle PDR alanında çalışan tüm uzmanların ve akademisyenlerin şiddetle karşı çıktıkları 10 Kasım 2017 tarihli “Millî Eğitim Bakanlığı Rehberlik Hizmetleri Yönetmeliği” kaldırılmış ve yerine 14 Ağustos 2020 tarihinde Resmî Gazeted’e yayınlanarak yürürlüğe giren “Millî Eğitim Bakanlığı Rehberlik ve Psikolojik Danışma Hizmetleri Yönetmeliği” getirilmiştir. Ayrıca yönetmelikle birlikte “Rehberlik ve Psikolojik Danışma Hizmetleri Etik Yönergesi” de yayınlanmıştır. Bu yönetmelik sadece okul psikolojik danışmanlarını değil tüm okul personelini ilgilendirmektedir. Bu yönetmelikte okulda görev alan tüm idareci, öğretmen vb. tüm çalışanların psikolojik danışma ve rehberlik adına ne gibi çalışmalarda nasıl görev alacakları detaylıca belirlenmiştir. 


Rehberlik Yönetmeliğinden “Rehberlik ve Psikolojik Danışma” Yönetmeliği 

2017 yılında “Millî Eğitim Bakanlığı Rehberlik Hizmetleri Yönetmeliği” isimli eski yönetmeliğin içeriğine yapılan eleştiriler kadar ismine yapılan eleştireler de bulunuyordu. Özellikle “psikolojik danışma” isminin yönetmelikte yer almaması sadece rehberlik kavramının vurgulanması PDR alanının vermiş olduğu var oluş mücadelesini hiçe saymak anlamına gelmekteydi. 14 Ağustos 2020 tarihinde çıkan yönetmeliğin isminin “Millî Eğitim Bakanlığı Rehberlik ve Psikolojik Danışma Hizmetleri Yönetmeliği” olarak belirlenmesi Türk Psikolojik Danışma ve Rehberlik Derneği başta olmak üzere PDR camiası tarafından memnuniyetle karşılanmıştır. 77 Eğitimin Niteliğini Artırmaya Yönelik Gelişmeler 


Resmî ve Özel Eğitim Kurumlarını Kapsayan Bir Yönetmelik Olması

Eski yönetmelik hükümlerinde sadece il ve ilçe düzeyinde MEB’e bağlı resmî okulların bu yönetmeliğe tabi olduğu gibi bir anlayış söz konusuyken yeni yönetmelikle “resmî ve özel eğitim kurumları” vurgusu yapılarak özel sektördeki PDR hizmetlerinin de bir düzenleme içerisine dâhil edilmesi sağlanmıştır.


“Rehberlik Öğretmeni” yerine “Rehber Öğretmen/Psikolojik Danışman” Unvanının Kullanılması

Yeni yönetmelikle birlikte PDR camiasının tamamının şiddetle karşı çıktığı “rehberlik öğretmeni” unvanı kaldırılmış ve yeni yönetmelikle PDR hizmetleri sunan uzman personel “psikolojik danışman” olarak tanımlanmıştır. PDR lisans programları mezunlarını yalnızca rehberlik hizmeti sunan rehber öğretmenler olarak yetiştirmeyi amaçlamamaktadır. Aksine PDR hizmetlerinin özünü “psikolojik danışma” oluşturmaktadır. PDR programları hem psikolojik danışma hem de rehberlik hizmetlerini layıkıyla uygulayabilen uzman kişiler yetiştirmeyi kendisine amaç edinmiştir. Yeni yönetmelikle psikolojik danışma vurgusunun yapılması ve bunun yönetmeliğin içeriğinde de yer alması alan adına oldukça sevindirici bir gelişmedir.


Okul Rehberlik ve Psikolojik Danışma Servislerinin Fiziksel Ortamına İlişkin Düzenlemeler

PDR hizmetlerinin etkili biçimde sunulması için nitelikli personelle birlikte uygun fiziksel ortamın sağlanması da oldukça önemlidir. Eski yönetmeliklerde PDR servislerinin nasıl olması gerektiği yeni yönetmelikteki kadar açık olmadığı için ortak kullanım başta olmak üzere çeşitli sorunlar yaşanmaktaydı. Okul PDR servislerinin idare, spor odası, revir, fotokopi odası ya da başka başkaları ile ortak kullanımda olmadan bağımsız biçimde olması gerekmektedir. Yeni yönetmelikle “Rehberlik ve psikolojik danışma hizmetleri dışında başka bir amaç için kullanılmaması gerekir.” ifadesinin getirilmesi olumlu bir gelişme olmuştur.


Psikolojik Danışmanların Görev Sınırlarının Belirginleşmesi 

Özellikle MEB’e bağlı okullarda psikolojik danışman olarak çalışan alan mezunları görev sınırlarının belirli olmaması nedeniyle okul yönetimleriyle sorunlar yaşamaktaydılar. Özellikle eski yönetmelikte (2017) rehber öğretmenlerin görevleri kısmına eklenen son madde olan “Okul müdürünün vereceği diğer görevleri yapar.” suistimale oldukça açık bir maddeydi. Bu maddeyi kendisine dayanak yapan kimi okul yönetimleri rehber öğretmenlere angarya işler verip mobinge varabilecek uygulamalar yürütmekteydiler. Son yönetmelik düzenlemesiyle (2020) birlikte “Eğitim kurumu müdürünün vereceği rehberlik ve psikolojik danışma hizmetleri ile ilgili diğer görevleri yapar.” ifadesi gelmiştir. Burada “diğer görevler” oldukça belirsiz ifade içerirken mesela “fotokopi çektirmek” ve “idari işler yapmak” diğer görevler olarak değerlendirilebilmekteydi. Ancak yeni yönetmelikle “rehberlik ve psikolojik danışma hizmetleri ile ilgili diğer görevler” tanımlamasıyla verilecek görevlerin PDR alanı içerisinde yer alamsı gerektiği vurgulanmıştır.


14 Ağustos 2020 Tarihli Yeni PDR Hizmetleri Yönetmeliği ile Nöbet Görevi Kaldırılmıştır

2017 yılında çıkan yönetmelikte PDR camiasının tamamının tepkisini çeken ve en çok tartışılan madde “Sınavlarda görev alabilir; belleticilik ve nöbet görevi yapar.” olmuştu. Psikolojik danışmanlar, öğrencilerle öğretmen öğrenci ilişkisinden çok 78 

psikolojik danışman ve danışan ilişkisi kurmaktadırlar. Bu ilişki doğası gereği kontrol eden denetleyen bir ilişkiden çok karşılıklı güven ve anlayışa dayanan bir ilişkidir. Ayrıca ders zamanında sınıfta bulunan öğrenciler teneffüslerde rehberlik servislerine gelmektedirler. Mesleki sınırları ihlal anlamına gelen PDR servislerini işlevsiz konuma düşüren, hangi mantıkla düzenlendiği belli olmayan ve Türk PDR Derneği başta olmak üzere PDR camiasının yoğun tepkisi alan bu madde yeni yönetmelikle ortadan kaldırılarak önemli bir sorun çözülmüştür. 


Rehberlik ve Psikolojik Danışma Hizmetleri Etik Yönergesinin Yayınlanması 

Bir mesleğin profesyonel olarak yürütülmesinde etik standartlar oldukça önemlidir. Türk PDR derneğinin alanda çalışan uzmanlar yönelik hazırlamış olduğu Psikolojik Danışma ve Rehberlik Alanında Çalışanlar için Etik Kurallar isimli bir kitap bulunmaktaydı ancak PDR hizmetlerin yoğun biçimde sunulduğu MEB tarafından kabul edilen yasal bir metin bulunmamaktaydı. Yönetmelik güncellemesiyle yayınlanan “Rehberlik ve Psikolojik Danışma Hizmetleri Etik Yönergesi” PDR alanı adına önemli ve yerinde bir gelişme olmuştur. Bu yönergeyle, MEB’e bağlı kurumlarda yürütülen rehberlik ve psikolojik danışma hizmetlerinin etik ilkelerini belirlenmiş ve bu hizmetleri yürüten personelin görevleriyle, yetkileriyle ve sorumluluklarıyla ilgili uyması gereken etik ilkelere yönelik usul ve esasları düzenlenmiştir. 

Sonuç olarak, değişen dünya koşulları toplumları, iş koşullarını, eğitimi ve hayatın hemen her alanını etkilemektedir. Bu değişimler beraberinde nitelikli insan gücü ihtiyacını ortaya çıkarmaktadır. Millî Eğitim Bakanlığı da bu değişimlere uyum sağlamak adına 23 Ekim 2018 tarihinde “2023 Eğitim Vizyon Belgesi” açıklamıştır. Bu belge ile PDR hizmetlerinin önemi vurgulanmış ve ihtiyaca göre PDR hizmetlerinin yeniden yapılandırılacağı belirtilmiştir. Nihayet 14 Ağustos 2020 tarihi itibariyle “PDR Hizmetleri Yönetmeliği ve Psikolojik Danışma Etik Hizmetleri Yönergesi” yayınlanmıştır. Bu yasal düzenlemeler yapılırken PDR alanından paydaşların görüşlerinin alınması ve alanda var olan mevcut sorunların önemli bir bölümünü çözüme kavuşturması adına önemlidir. Bu düzenlemelerde kuşkusuz Millî Eğitim Bakanı Sayın Ziya Selçuk’un PDR alanından olması ve değerli katkıları yadsınamaz. Ancak unutulmamalıdır ki değişen koşullarla birlikte ihtiyaçlar ve alanda çalışanların görev sınırları da değişebilecektir. Önemli olan ileride yapılacak olan düzenlemelerde de PDR camiasında yer alan ve bu hizmetlerden etkilenen tüm paydaşların görüşlerinin dikkate alınmasıdır.