FARKLI BAKIŞTAN
İslam iktisadı literatürüne kısa bir bakış hem dünyada hem de Türkiye’de bu alanda artan ivmeyi açıkça gösterecektir. Peki, bu artış yeterli midir? Ana akım iktisat literatürü göz önüne alındığında İslam iktisadı literatürünün çok az bir yer kapladığını söyleyebiliriz. Fakat bu alanda artan ivmenin hem dünya hem de ülkemiz için güzel günlere işaret etmekte olduğunu söyleyebiliriz. Peki, literatürün somut hale geldiği yayıncılık dünyasında nasıl bir tablo ile karşı karşıyayız?
2019 yılına İslam iktisadı yayınları bağlamında bir göz attığımızda, karşımıza yatağını arayan nehir metaforu ile belirteceğimiz bir durum çıkmaktadır. Son üç yıldır özellikle İktisat Yayınları’nın öncülüğünde yabancı literatürdeki önemli yazarların eserlerini Türkçe’ye kazandırma yönündeki aktif süreç 2019 yılında da devam etti. Bu anlamda İslam iktisadı ile ilgili çalışma yapan zaten az sayıdaki yayınevinin enerjisi bu yöne kanalize edilmiş oldu. İslam iktisadını ana gündem maddesi yapan ve bu sektördeki başat oyuncu olan İktisat Yayınları, bu anlamda kendisinin de büyük katkı sağladığı bu dolgunluğu görüp, 2019 yılı sonunda telif eserlere doğru rotasını çevirmiştir.
Bu bakımdan İslam iktisadı yayınlarının temel sorunlarından birinin yabancı literatüre olan bağlılığı olduğu söylenebilir. Fakat bu alanda faaliyet yapan yayınevlerinin temel sorunu diyebileceğimiz asıl sorun okuyucuya ulaşma konusudur. Okuma oranlarının düşük olduğu, uzun yıllar ana akım iktisadın hüküm sürdüğü ve yayıncılık sektörünün birkaç yayınevi ve dağıtımcı tarafından domine edildiği Türkiye’de İslam iktisadı yayınlarının kendine bir alan açması anlamında önünde ciddi zorluklar bulunmaktadır. Bu durum bugün İslam iktisadı yayınlarını, sadece birkaç üniversitede açılmış İslam İktisadı bölümlerindeki hoca ve öğrenciler ile birlikte katılım bankaları personelinin tükettiği dar bir alana mahkum etmektedir.
Bu durumunun nedenlerinden biri de bu alanda yapılan telif eser azlığı ve var olan eserlerdeki hâkim akademik dildir. Bu anlamda yine İktisat Yayınları bu cendereden çıkmak adına vatandaşının ihtiyaçlarını da göz önüne alarak iki yeni dizi oluşturmuştur. Sonuç olarak yukarıda bahsedilen yapısal sorunlar ile birlikte ana akım iktisadın hegemonik gücü Türkiye’de İslam İktisadı yayınlarının önündeki en önemli engellerdir. Tüm bunlara rağmen 2019 yılı basılan kitaplarda artışın ve çeşitlenmenin olduğu bir yıl olarak tarihe geçti. Ayrıca 2019 yılı için alandaki en güzel gelişmelerden biri olarak Albaraka Türk’ün kurmuş olduğu yayınevini sayabiliriz. Bu anlamda yeni kurulan Albaraka Yayınları’nın alana ciddi katkılar sunacağı açıktır.