Logo

Yayınlar

İslami Fintek: Yenilikçi Finans Çözümleri


İslami Fintek: Yenilikçi Finans Çözümleri" başlıklı rapor, İslami finansın temel ilkeleriyle modern teknolojiyi bir araya getirerek finansal hizmetlerde nasıl yenilikçi çözümler sunduğunu derinlemesine analiz ediyor. Faizsiz, risk paylaşımına dayalı, sosyal adalet ve etik ilkeleri önceleyen İslami finansın dijitalleşme süreci, özellikle son yıllarda hız kazanarak mobil ödemeler, dijital cüzdanlar, blokzincir teknolojileri, robo-danışmanlar ve merkeziyetsiz finans çözümleriyle finans dünyasında dönüşüm yaratıyor.   Raporda, İslami fintekin Türkiye ve dünyada katılım bankacılığı üzerindeki etkileri, finansal kapsayıcılığı artırmadaki rolü ve pazar payını genişletme potansiyeli detaylandırılıyor. Türkiye’de İslami fintek alanında sınırlı sayıda çalışma olmasına rağmen, bu rapor, literatüre önemli katkılar sunarak hem küresel hem de yerel düzeyde İslami fintek girişimlerinin gelişimini destekliyor. Küresel düzeyde, İslami fintek sektörünün karşılaştığı zorluklar ve bu alanda ihtiyaç duyulan regülasyon, yatırım ve inovasyon gereksinimleri inceleniyor; Türkiye içinse sektördeki mevcut eksikliklerin giderilmesi ve fintek potansiyelinin daha verimli kullanılması için öneriler sunuluyor.   Rapor, İslami finansı teknolojiyle buluşturarak etik, erişilebilir ve kullanıcı dostu bir finansal hizmet yapısının nasıl oluşturulabileceğine dair rehber niteliğinde bilgiler sunarken, İslami fintekin küresel finans ekosisteminde daha güçlü bir aktör olarak yer alması için stratejik yolları da tartışıyor.

Türkiye'de İslam İktisadı ve Finansı Ekosistem Raporu


Bu rapor, Türkiye'de İslam iktisadı ve finansının mevcut durumunu ve gelecekteki potansiyel gelişim alanlarını kapsamlı bir şekilde incelemektedir. İLKE Vakfı bünyesindeki İslam İktisadı Araştırma Merkezi (İKAM) tarafından hazırlanan bu çalışma, Türkiye'deki İslami finans kurumlarının, katılım bankalarının, sigortacılık ve sermaye piyasalarının gelişim süreçlerini analiz ederken, dijitalleşme, finansal teknolojiler ve katılım bankacılığı sektöründeki önemli değişimleri ele almaktadır.   Rapor, 2023 yılındaki önemli gelişmelere, istatistiklere ve geleceğe yönelik öngörülere yer vermekte; akademisyenler, sektör profesyonelleri ve politika yapıcılar için rehber niteliğinde stratejik öneriler sunmaktadır. İslam iktisadı ve finansı ekosisteminin adil ve insani bir ekonomik düzen inşa etme çabalarına katkıda bulunmayı amaçlayan bu rapor, okuyuculara alternatif bir iktisadi sistemin kapılarını aralamaktadır.  Bu rapor, Türkiye'de İslam iktisadı ve finansının mevcut durumunu ve gelecekteki potansiyel gelişim alanlarını kapsamlı bir şekilde incelemektedir. İLKE Vakfı bünyesindeki İslam İktisadı Araştırma Merkezi (İKAM) tarafından hazırlanan bu çalışma, Türkiye'deki İslami finans kurumlarının, katılım bankalarının, sigortacılık ve sermaye piyasalarının gelişim süreçlerini analiz ederken, dijitalleşme, finansal teknolojiler ve katılım bankacılığı sektöründeki önemli değişimleri ele almaktadır. Rapor, 2023 yılındaki önemli gelişmelere, istatistiklere ve geleceğe yönelik öngörülere yer vermekte; akademisyenler, sektör profesyonelleri ve politika yapıcılar için rehber niteliğinde stratejik öneriler sunmaktadır. İslam iktisadı ve finansı ekosisteminin adil ve insani bir ekonomik düzen inşa etme çabalarına katkıda bulunmayı amaçlayan bu rapor, okuyuculara alternatif bir iktisadi sistemin kapılarını aralamaktadır.

Para Politikası Raporu


Türkiye, 1970 ile 2000 yılları arasında yüksek enflasyonla mücadele ederek 2000'li yılların başında uyguladığı politikalarla bu sorunu büyük ölçüde çözmüş olsa da 2013'ten itibaren yeniden yüksek enflasyon sorunuyla karşı karşıya kalmıştır. COVID-19 salgını ve küresel ekonomik dalgalanmalarla beraber artan borç stoku ve jeopolitik riskler enflasyonu önemli ölçüde yükseltmiştir. Bu rapor, Türkiye’nin yüksek enflasyonla mücadelede izlediği para politikalarını ve bunların etkilerini mercek altına almaktadır. Ayrıca, sosyal adalet, ekonomik istikrar ve sürdürülebilir kalkınma perspektifinden İslam ekonomisinin sunduğu çözümleri de tartışmaktadır. Öneriler bölümünde, piyasa mekanizmalarının düzgün işlemesi, dolarizasyon sorunlarının çözümü ve enflasyonla mücadelede iletişimin önemi vurgulanmaktadır. Stratejik ve seçici fiyat kontrolleri, kârın ve riskin paylaşıldığı finansal ürünlerin geliştirilmesi gibi politikalar önerilmektedir. Rapor, Türkiye'nin enflasyonla mücadelesinde izlenen yolları ve elde edilen sonuçları anlamak isteyen herkes için kapsamlı bir rehber sunmaktadır.  Türkiye, 1970 ile 2000 yılları arasında yüksek enflasyonla mücadele ederek 2000'li yılların başında uyguladığı politikalarla bu sorunu büyük ölçüde çözmüş olsa da 2013'ten itibaren yeniden yüksek enflasyon sorunuyla karşı karşıya kalmıştır. COVID-19 salgını ve küresel ekonomik dalgalanmalarla beraber artan borç stoku ve jeopolitik riskler enflasyonu önemli ölçüde yükseltmiştir. Bu rapor, Türkiye’nin yüksek enflasyonla mücadelede izlediği para politikalarını ve bunların etkilerini mercek altına almaktadır. Ayrıca, sosyal adalet, ekonomik istikrar ve sürdürülebilir kalkınma perspektifinden İslam ekonomisinin sunduğu çözümleri de tartışmaktadır. Öneriler bölümünde, piyasa mekanizmalarının düzgün işlemesi, dolarizasyon sorunlarının çözümü ve enflasyonla mücadelede iletişimin önemi vurgulanmaktadır. Stratejik ve seçici fiyat kontrolleri, kârın ve riskin paylaşıldığı finansal ürünlerin geliştirilmesi gibi politikalar önerilmektedir. Rapor, Türkiye'nin enflasyonla mücadelesinde izlenen yolları ve elde edilen sonuçları anlamak isteyen herkes için kapsamlı bir rehber sunmaktadır.

İktisat İzleme Raporu 2023


2023 yılı, Türkiye ekonomisi açısından birçok yönden belirleyici olmuştur. Jeopolitik gerginlikler, küresel tedarik zincirlerinde yaşanan kesintiler ve sürekli yükselen enflasyon oranları gibi karmaşık dinamikler altında Türkiye’nin ekonomik yapısal dönüşümü ve büyüme çabaları ele alınmıştır. İktisat, finans ve politika alanlarında akademisyenler uzmanlaşmış ve sektör profesyonelleri tarafından hazırlanan bu rapor, Türkiye ekonomisinin mevcut durumunu, karşılaştığı zorlukları ve gelecek fırsatlarını analitik bir çerçevede sunmaktadır. Bu çalışma, makroekonomik göstergeler, sektörel analizler ve politika önerileri içererek Türkiye’nin ulusal ve uluslararası ekonomik senaryolarda nasıl pozisyon alması gerektiği üzerine stratejik önerilerde bulunmaktadır. Rapor, ayrıca Türkiye’nin ekonomik büyümesine ivme kazandıran faktörleri ve bu süreçte karşılaşılan engelleri detaylı bir şekilde ele almakta, ekonomi yönetiminin politika tercihlerini ve bu tercihlerin sosyoekonomik etkilerini irdelenmektedir. Özellikle işgücü piyasası, enflasyon dinamikleri, kamu maliyesi ve dış ekonomik ilişkiler gibi konulara odaklanılarak, Türkiye ekonomisinin kısa ve orta vadeli makroekonomik trendleri değerlendirilmekte ve bu trendlerin global ekonomik çevreyle etkileşimleri analiz edilmektedir. Raporda, Türkiye ekonomisinin kapsamlı bir değerlendirmesini yapmakta ve bu süreçte karşılaşılan zorluklarla birlikte, uygulanabilecek politika önerilerini de içermektedir. Türkiye’nin geleceğine yön verecek bilgiler içere bu rapor, akademisyenler, politika yapıcılar, ekonomistler ve stratejik karar vericiler için değerli bir kaynak niteliğindedir.  2023 yılı, Türkiye ekonomisi açısından birçok yönden belirleyici olmuştur. Jeopolitik gerginlikler, küresel tedarik zincirlerinde yaşanan kesintiler ve sürekli yükselen enflasyon oranları gibi karmaşık dinamikler altında Türkiye’nin ekonomik yapısal dönüşümü ve büyüme çabaları ele alınmıştır. İktisat, finans ve politika alanlarında akademisyenler uzmanlaşmış ve sektör profesyonelleri tarafından hazırlanan bu rapor, Türkiye ekonomisinin mevcut durumunu, karşılaştığı zorlukları ve gelecek fırsatlarını analitik bir çerçevede sunmaktadır. Bu çalışma, makroekonomik göstergeler, sektörel analizler ve politika önerileri içererek Türkiye’nin ulusal ve uluslararası ekonomik senaryolarda nasıl pozisyon alması gerektiği üzerine stratejik önerilerde bulunmaktadır. Rapor, ayrıca Türkiye’nin ekonomik büyümesine ivme kazandıran faktörleri ve bu süreçte karşılaşılan engelleri detaylı bir şekilde ele almakta, ekonomi yönetiminin politika tercihlerini ve bu tercihlerin sosyoekonomik etkilerini irdelenmektedir. Özellikle işgücü piyasası, enflasyon dinamikleri, kamu maliyesi ve dış ekonomik ilişkiler gibi konulara odaklanılarak, Türkiye ekonomisinin kısa ve orta vadeli makroekonomik trendleri değerlendirilmekte ve bu trendlerin global ekonomik çevreyle etkileşimleri analiz edilmektedir. Raporda, Türkiye ekonomisinin kapsamlı bir değerlendirmesini yapmakta ve bu süreçte karşılaşılan zorluklarla birlikte, uygulanabilecek politika önerilerini de içermektedir. Türkiye’nin geleceğine yön verecek bilgiler içere bu rapor, akademisyenler, politika yapıcılar, ekonomistler ve stratejik karar vericiler için değerli bir kaynak niteliğindedir.

Yeşil Ekonomi ve İktisadi Kalkınma: Politik İktisadi Bir Değerlendirme


Küresel ekonominin son yüzyıllık görüntüsü ekonomi, çevre ve toplum ekseninde biri diğerinin gelişimini sınırlayan önemli sonuçlar doğurmuştur. Ekonomik politikaların nihai olarak insan ve toplum refahını artırmak ve iktisadi kalkınmayı tüm topluma yaymak gibi bir misyonu olmasına rağmen, mevcut uygulamalar iktisadi verimlilik adına küresel gelir eşitsizliğine, kaynakların verimli kullanımı adına çevre tahribatına ve iktisadi süreklilik adına ekonomik ve finansal krizlere sebep olmuştur. Bu rapor, ortaya çıkan bu tablonun politik iktisadi bir çerçevesini sunmayı amaçlamaktadır. Avrupamerkezci iktisadi kalkınmanın bedeli olarak ortaya çıkan ve en acil çözüm bekleyen alanlardan biri olan çevre sorununa bu açıdan yaklaşan rapor; ulusal, bölgesel ve küresel çevre politikalarını söylem ve eylem düzeyinde mukayeseli biçimde ele almaktadır. Yeşil ekonomi olarak adlandırılan söylemin uygulamada sağlıklı işleyebilmesi için çevre krizinin öncelikle teknik bir sorun olmaktan öte politik bir mesele olduğunu vurgulanmaktadır. Küresel ekonominin son yüzyıllık görüntüsü ekonomi, çevre ve toplum ekseninde biri diğerinin gelişimini sınırlayan önemli sonuçlar doğurmuştur. Ekonomik politikaların nihai olarak insan ve toplum refahını artırmak ve iktisadi kalkınmayı tüm topluma yaymak gibi bir misyonu olmasına rağmen, mevcut uygulamalar iktisadi verimlilik adına küresel gelir eşitsizliğine, kaynakların verimli kullanımı adına çevre tahribatına ve iktisadi süreklilik adına ekonomik ve finansal krizlere sebep olmuştur. Bu rapor, ortaya çıkan bu tablonun politik iktisadi bir çerçevesini sunmayı amaçlamaktadır. Avrupamerkezci iktisadi kalkınmanın bedeli olarak ortaya çıkan ve en acil çözüm bekleyen alanlardan biri olan çevre sorununa bu açıdan yaklaşan rapor; ulusal, bölgesel ve küresel çevre politikalarını söylem ve eylem düzeyinde mukayeseli biçimde ele almaktadır. Yeşil ekonomi olarak adlandırılan söylemin uygulamada sağlıklı işleyebilmesi için çevre krizinin öncelikle teknik bir sorun olmaktan öte politik bir mesele olduğunu vurgulanmaktadır.