Logo

Yerel Yönetimlerde Kültür Statejisi Çalıştayı

Kategori: Çalıştay Tarih: 23 Mart 2022

Etkinlik Detayları

Özet

İLKE İlim Kültür Eğitim Vakfı (İLKE), 2018'de başlattığı Geleceğin Türkiyesi projesinin yedinci raporu Geleceğin Türkiyesinde Kültür Politikaları Raporu'nun tanıtımından sonra bu rapor doğrultusunda 23 Mart Çarşamba günü Mercure Hotel Altunizade’de “Yerel Yönetimlerde Kültür Stratejisi” Çalıştayı gerçekleştirecektir.

 

İLKE tarafından oluşturan Geleceğin Türkiyesi Projesi; eğitim, yükseköğretim, ekonomi, yönetim, dış politika ve sosyal politikalar, kültür politikaları ve sivil toplum raporlarını içermektedir. Geleceğin Türkiyesi Projesi’nin yedinci raporu olan Geleceğin Türkiyesinde Kültür Politikaları Raporu ise 29 Ocak 2022 tarihinde kamuoyu ile paylaşılmıştır.

“Geleceğin Türkiyesinde Kültür Politikaları” Türkiye’nin kültür serüvenine ve bu alanda yaşanan tartışmalara odaklanarak kültür politikaları konusunda nasıl tutarlı, kapsayıcı ve rasyonel bir vizyon geliştirilebilir sorusuna yanıt aramaktadır. Rapor, Türkiye’deki kültür tartışmalarını, kültür politikalarının gerekliliğini, kültür alanının aktörlerini, kültür endüstrisini ve kültür politikalarının toplumsal yaşamı nasıl etkilediği veriye dayalı bir perspektif ile ele almaktadır. Raporun tanıtım süreçlerinde yerel yönetimlerin kültür stratejileri üzerine pek çok müzakere gerçekleştirilmiştir. Bu müzakereler sonucunda alanda olan ihtiyaca binaen “Yerel Yönetimlerde Kültür Stratejisi” başlıklı bir çalıştay yapılmasına karar verilmiştir.

Türkiye’de yerel yönetimlerin kültür ve sanat faaliyetleri gün geçtikçe artmaya devam etmektedir. Düzenlenen bazı kültür sanat etkinliklerinin etkileri yerelin sınırlarını aşıp uluslararası bir kimlik de kazanmıştır. Türkiye’de yerel yönetimlerin kültür ve sanat faaliyetlerini topluma sunmak yoluyla sanat ve kültürün demokratikleşmesi sürecine katkıda bulunmaktadır. Bu açıdan yerel yönetimlerin, kültür ve sanatın gelişimi ve geleceğinde önemli birer aktör pozisyonunda olduğu söylenebilir. Fakat bu olumlu gelişmelerin yanında alan birçok sorunu da beraberinde barındırmaktadır. 

Yerel kültürün korunması ve geliştirilmesi, kültür sanat programlarının nitelik sorunu, bütçe kullanımı, yerel paydaşlar ile ortaklığın arttırılması, belediyelerin kendilerini kültürü destekleyici bir konuma yerleştirmeleri, karar verme süreçleri gibi konular yetkililerin ilgilerini daha fazla çekmelidir. Bu sebeple Yerel yönetimlerdeki kültür politikalarında kurumsal ve yapısal değişiklikler ile yeni alternatif bir vizyon ortaya konulması gerek görülmektedir. “Yerel Yönetimlerde Kültür Stratejisi” Çalıştayı bu gerekliliği vurgulamayı gaye edinmektedir.

 

Kapsam 

“Yerel Yönetimlerde Kültür Stratejisi” Çalıştayı  kültür politikaları, sanat ve kültür yönetimi, şehir politikaları, bölge planlama ve yerel yönetişim konularını içermektedir. Çalıştaya bu alanlarda çalışmalar yürüten uzmanlar, akademisyenler, araştırmacılar ve yerel yönetim temsilcilerinin katımı hedeflenmektedir.


Amaç 

Çalıştay yerel yönetimlerin kültür stratejisi oluşturabilmesi için uygulanabilir çözüm önerileri içeren yol haritası sunmayı amaçlamaktadır. Yerel yönetimlerdeki kültür politikalarında yaşanan sorunları ortaya koyarak bu alandaki kültür politikalarında karar verme süreçleri için yeni modeller geliştirmek temel amaçları arasındadır.

 

Hedef 

Yerel yönetimlerin kültür politikaları hakkında etkili analizler geliştirmek, Türkiye’deki kültür politikalarındaki belediyelerin konumu ve önemini vurgulamak, yerel yönetimlerde kültür stratejilerinin ilkelerini belirlemek ve yerel yönetimlerin STK, özel sektör, meslek kurumları ve kalkınma ajansları ile ortak projeler oluşturmasının koşullarını tartışmak programın hedeflerini oluşturmaktadır.

 

 

 

 

 

 

 

İlgili İçerikler

Yerel Yönetimlerde Akıllı Şehir Uygulamaları

Kentleşmenin hız kazandığı günümüz dünyasında, şehirlerin karşı karşıya kaldığı altyapı, çevre, ulaşım ve enerji gibi sorunlara yenilikçi çözümler geliştirmek, sürdürülebilir ve yaşanabilir kentler inşa etmek açısından kritik hale gelmiştir. Bu noktada, bilgi ve iletişim teknolojilerinin sunduğu imkanlar, yerel yönetimlerin hizmet sunumunu daha etkin ve katılımcı kılmak amacıyla akıllı şehir uygulamalarını gündeme getirmiştir.Bu politika notu, Türkiye’de yerel yönetimlerin akıllı şehir uygulamaları alanındaki mevcut durumunu değerlendirmekte, başarılı örnekleri incelemekte ve karşılaşılan temel sorunlara ışık tutmaktadır. Yalnızca teknolojik gelişmeleri değil, aynı zamanda yönetişim yapıları, veri yönetimi ve toplumsal farkındalık gibi çok boyutlu unsurları da dikkate alarak politika önerileri sunmaktadır.

30 Haziran 2025

Nüfus ve Aile: Yeni Dönemde Toplumsal Dönüşümün İzini Sürmek

İLKE Vakfı Toplumsal Düşünce ve Araştırmalar Merkezi’nin düzenlediği bu seminerde, Türkiye’deki demografik değişimler ve aile kurumundaki dönüşüm, güncel veriler ve sosyolojik perspektifle ele alınıyor. Prof. Dr. Mehmet Fatih Aysan, demografik eğilimlerin toplumsal yapıya etkisini analiz ederek nüfus, aile ve sosyal politikaların geleceğine dair kapsamlı bir değerlendirme sunacak.Doğurganlık oranlarındaki düşüş, yaşlanma sürecinin hızlanması, evlilik ve boşanma kalıplarındaki dönüşüm ile hane halkı yapılarındaki çeşitlenme; bu dönüşümün ardındaki temel dinamikleri görünür kılıyor ve sosyal politikaların yeniden yapılandırılmasını gündeme getiriyor. Bu çerçevede, programımız katılımcıları nüfus ve aile ekseninde ortaya çıkan yapısal soruları birlikte düşünmeye davet ediyor.Kayıt olmak için: 

Türkiye’nin Demografik Dönüşümü ve Aile Yapısı TODAM Seminerinde Ele Alındı

Toplumsal Düşünce ve Araştırmalar Merkezi (TODAM), Türkiye’nin toplumsal yapısında yaşanan hızlı dönüşümleri ele alan önemli bir seminere ev sahipliği yaptı. Vakıf merkezinde düzenlenen “Nüfus ve Aile: Yeni Dönemde Toplumsal Dönüşümün İzini Sürmek” başlıklı seminerde, nüfus dinamikleri ve aile yapısındaki değişim, güncel veriler ışığında ve sosyolojik bir perspektifle değerlendirildi.Seminerin konuşmacısı olan Prof. Dr. Mehmet Fatih Aysan, Türkiye’de demografik dönüşümün aşamaları, nüfus yaşlanması, göçün demografik yapıya etkileri ve bu dönüşümün sosyal refah politikaları üzerindeki yansımaları üzerine kapsamlı bir sunum gerçekleştirdi.Aysan, Türkiye’nin hem doğurganlık oranı hem de doğuşta beklenen yaşam süresi açısından dünya ortalamasının üzerinde bir hızla değişim gösterdiğini vurguladı. Geçmişte yalnızca Avrupa’ya özgü görülen yaşlanma ve düşük doğurganlık gibi eğilimlerin artık küresel ölçekte ortak bir sorun haline geldiğini belirtti. Daha az çocuk ve daha fazla yaşlı nüfus olgusunun ardında bireyselleşme, kentleşme, evliliklerin ötelenmesi, boşanmaların artışı ve ekonomik güvencesizlik gibi etkenlerin yer aldığını ifade etti. Buna karşılık, sağlık ve eğitim alanındaki gelişmelerin ölüm oranlarını düşürerek yaşam süresini uzattığını söyledi.Aysan, “Nüfusun yaşlanması refah devletinin hem başarısı hem de başarısızlığıdır” diyerek bu sürecin çift yönlü değerlendirilmesi gerektiğine dikkat çekti. Yaşlı bağımlılık oranındaki artış, kamu emeklilik harcamaları ve yaşlı yoksulluğu gibi unsurların, mevcut sosyal politikalar açısından ciddi riskler doğurduğunu belirtti. Bununla birlikte, süreci yalnızca bir risk çerçevesinde ele almanın eksik olacağını, dijitalleşme, yapay zekâ ve göçmen işgücü olanakları gibi dinamiklerin doğru politikalarla sosyal adaletin ve refahın yeniden inşasında fırsata dönüştürülebileceğini ifade etti.Sunumun ardından gerçekleştirilen soru-cevap bölümünde, kamu kurumları, akademi, medya ve sivil toplum kuruluşlarından katılımcılarla Türkiye’nin demografik geleceğine yönelik politika tasarımı üzerine bir tartışma yürütüldü.