Logo
EPAM Çalıştayları’nın Dokuzuncusunda Deprem Sonrası Eğitimin Yönetimi Konuşuldu

EPAM Çalıştayları’nın Dokuzuncusunda Deprem Sonrası Eğitimin Yönetimi Konuşuldu

Kategori: EPAM Tarih: 28 Şubat 2023

İLKE Vakfı Eğitim Politikaları Araştırma Merkezi’nin (EPAM) düzenlediği “Deprem Sonrası Eğitimin Yönetimi” konulu çalıştay, EPAM direktörü Selim Tiryakiol moderatörlüğünde gerçekleşti. Çalıştayda Dr. Gültekin Göçmen, deprem gibi afetler sonrasında eğitimin yönetiminde dikkat edilmesi gerekenlerin üzerinde durdu.

Doktora eğitimini Marmara Üniversitesi Eğitim Yönetimi alanında “Acil Durumlarda Eğitim Yönetimi” başlıklı teziyle tamamlayan Gültekin Göçmen, çalıştayda ülkemizin on ilini etkisi altına alan depremin ardından eğitim yönetiminde ön plana çıkan hususlara dikkat çekti.

Çalıştayda, deprem gibi afetlerde proaktif davranılması gerektiğini ifade eden Göçmen:“İnsanların depreme gerçekten inanması ve hazırlıklı olması gerekiyordu, maalesef öyle olmadı. Öğretmenler ve eğitim içinde hizmet veren kişiler öğrencilerin bulunduğu yerlere gitmeleri gerekirdi. Ancak reaktif davranılıyor, proaktif olunması gerekirdi. Öncesinde planların yapılıp buna göre hareket edilmesi lazım” ifadelerini kullandı.

Eğitimde acil müdahale adımlarının birçoğunun ilk müdahale sonrasında var olan eğitim sistemiyle etkileşime geçemediği ve bu sebeple devamlılık sağlanamadığını söyleyen Göçmen, acil durumlarda eğitim yönetiminin süreklilik arz edecek şekilde planlanması gerektiğini vurguladı: “Eğitimde acil müdahale adımlarından bazıları var olan eğitim sistemiyle etkileşime geçmede geç kalıyor. Bu gruplar sahadan çekildikten sonra sistemin nasıl devam ettirileceğine dair bir belirsizlik var”.

Kriz durumlarında en zorlayıcı faktörün belirsizlik olduğunu ifade eden Göçmen, "Afet ve kriz durumlarında eğitim süreçlerini zorlayan en önemli faktörler belirsizlik ve karar alma süreçleridir. Acil durum eğitim hizmetleri nerede yapılacak, nasıl ve ne kadar süre devam ettirilecek gibi sorular bu zorluğun temelini oluşturuyor" dedi.

Akademisyenlerden öğretmenlere geniş bir katılımın olduğu çalıştay, katılımcıların soru, katkı ve değerlendirmeleri ile sona erdi.

Galeri

İlgili İçerikler

Zorunlu Eğitimde Yabancı Dil Öğretimi Çalıştayı Sonuç Raporu

Yabancı dil eğitimi, bireylerin günümüz dünyasında kültürlerarası diyalog kurabilmeleri, uluslararası düzeyde etkili iletişim becerileri kazanabilmeleri ve dil yetkinliklerini geliştirebilmeleri açısından büyük önem taşımaktadır. Ancak Türkiye'deki zorunlu eğitimde uygulanan yabancı dil öğretim yöntemleri, genellikle etkili eğitim yaklaşımlarından uzak kalmakta; bu da öğrencilerin dil öğrenme süreçlerinde çeşitli zorluklara yol açmaktadır. Müfredatın yeterliliği, öğretmenlerin mesleki donanımı, ölçme-değerlendirme uygulamalarındaki sınırlılıklar ve dijital araçların sınıf içi kullanımındaki eksiklikler, dil öğreniminin verimliliğini etkileyen temel unsurlar arasında yer almaktadır. Bu rapor, "Zorunlu Eğitimde Yabancı Dil Öğretimi" çalıştayında bir araya gelen eğitimciler ve akademisyenlerin sahadaki gözlemleri ve uzman görüşleri ışığında, yabancı dil öğretiminde karşılaşılan sorunları ele almakta ve bu engelleri aşmak için önerilen çözüm yollarını sunmaktadır. Bu çalışma, eğitim politikalarının ve öğretim yöntemlerinin güncellenmesi gerektiğine dikkat çekmektedir. Yaşa uygun hedeflerin belirlenmesi, sosyal bağlamların güçlendirilmesi, esnek ve modüler içerik tasarımı ile isteğe bağlı yoğunlaştırılmış yabancı dil programları gibi öneriler sunarak, yabancı dil öğretiminin daha etkili ve sürdürülebilir hale gelmesine katkı sağlamayı amaçlamaktadır.

29 Mayıs 2025

Eğitimde Mekanın Ruhu: Kimlik, Şahsiyet ve Aidiyet

Mekan, insanın varoluşunu ve kimliğini şekillendiren en temel unsurlardan biridir. Bu bağlamda, eğitim mekanları yalnızca öğrenme alanları olmakla kalmaz; aynı zamanda şahsiyet inşasında rol oynar, aidiyet duygusunu besler ve fert ile toplumun gelişimini şekillendirir. Bu seminerde, mekanı ve insanın şahsiyet gelişimine etkisini ayrıntılı bir şekilde ele alıyoruz.Mekanın tasarımı ve inşası; şehir planlamasından mimari tercihlere, imar süreçlerinden estetik yaklaşımlara kadar uzanan çok katmanlı bir sürecin ürünüdür. Peki, mimaride insani ölçek ne anlama gelir? Mimari üslup, kimliği nasıl yansıtır? Eğitim ortamlarında aidiyet duygusu nasıl güçlendirilir? Bu sorular çerçevesinde, mekanın fert ve toplum üzerindeki dönüştürücü etkilerini birlikte tartışmayı hedefliyoruz.Programımız, mekanın sadece fiziki bir zemin olmadığını; aynı zamanda değerlerin, toplumsal hafızanın ve kültürel sürekliliğin taşıyıcısı olduğunu birlikte düşünmeye davet ediyor.Kayıt olmak için:

“Ortaöğretimde Zorunlu Eğitimin Geleceği Çalıştayı” Tamamlandı

İGEDER ve İLKE Vakfı’nın öncülüğünde, İbn Haldun Üniversitesi, İstanbul Medeniyet Üniversitesi ve İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi’nin katkılarıyla düzenlenen 'Ortaöğretimde Zorunlu Eğitimin Geleceği Çalıştayı' 31 Mayıs 2025 tarihinde gerçekleştirildi.Çalıştay, 21. yüzyılda zorunlu lise eğitiminin süresi, yapısı ve politikalarına ilişkin güncel uygulamaların değerlendirilmesi ve geleceğe yönelik yapıcı çözüm önerilerinin geliştirilmesi amacıyla düzenlendi. Mevcut veriler ve uygulamalar ışığında; sürenin yeniden yapılandırılması, içerik ve biçim bakımından sistemin dönüşümü gibi temel başlıklar çok yönlü biçimde ele alındı.Akademisyenlerden politika yapıcılara, eğitim yöneticilerinden sivil toplum temsilcilerine kadar geniş bir katılımla gerçekleşen programda, konu başlıkları bilimsel bir perspektifle ve disiplinlerarası bir yaklaşımla değerlendirildi. Tartışmalarda, Türkiye’ye özgü sosyo-kültürel koşullar, eğitimdeki güncel yönelimler ve küresel ölçekte artan rekabetin ortaya koyduğu yapısal ihtiyaçlar dikkate alındı.Katılımcılar, Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli doğrultusunda, insanın bütün yönleriyle gelişimini esas alan; bilgi, beceri, eğilim ve değerleri merkeze alan bir ortaöğretim sistemi için uygulanabilir politika önerileri geliştirmeye odaklandı. Ayrıca bireysel farklılıklar, ilgi ve yetenekler temelinde farklılaşan bir lise eğitiminin, öğrencilerin potansiyellerini gerçekleştirmelerine nasıl katkı sunabileceği de çalıştayın önemli gündemlerinden biri oldu.Elde edilen çıktılar doğrultusunda, gençlerin yalnızca akademik bilgiyle değil; aynı zamanda güçlü bir karakter, sorumluluk bilinci ve toplumsal duyarlılıkla yetişmelerini destekleyecek, nitelikli, herkes için erişilebilir ve farklılıkları gözeten kapsayıcı bir lise eğitimi yapısının oluşturulması amaçlanmaktadır.