PAYDAŞ GÖRÜŞÜ

Sınav Sistemin Yanlış Parçasıdır

Reyhan Gümüş

2019 yılı boyunca yapılan çalışmalar ve diğer girişimler ne kadar umut verici olsa da maalesef eğitim sistemimiz çocukların arasına fitne tohumu serpmeye çok müsait. Zannediyorlar ki ortamda rekabet varsa başarı da olur. Oysa bu çok büyük bir yanlış. Arkadaşlık, dostluk, büyüdüğünde zordur. Büyüyünce insan zor seçer arkadaşını. O yüzden bu yaşlarda birleştirilmelidir çocuklar. Oysa üniversiteye, liseye artık orta okula bile girişte karşılaştığımız sınavlar bizi dostumuza düşman ediyor.


Kardeşim, Liseye Giriş Sınavı adlı, benim de iki yıl önce girdiğim bir sınava girdi yakın bir zaman önce. Sonuçlarını kontrol ettik, iyi gözüküyordu ama sonuçların kalitesi diğer öğrencilerin başarılarına göre değiştiği için sınavı kötü geçen her öğrencinin üzüntüsü onu içten içe mutlu ediyor. Yüzdelik diliminin daha düşük bir sayı olması için sonucunu beklerken içinden sürekli başkalarının başarısızlığını diliyor. Ortaokulu beraber bitirdiği arkadaşlarının başarısızlığı onu sevindiriyor. Kulağa korkunç gelmiyor mu? Eğitim gerçekten bunun için mi? Herkesin birbirine düşman kesildiği büyüklerin dünyasına ayak uy- durmamızı sağlamak için mi? Onca yıl boyunca iki gün sonra işime yaramadığı için unutacağım bilgileri birkaç saatlik süre içinde şaşırtmalara kanamadan bir kağıda yazıp beni değerlendirmeleri ve bana uygun gördükleri bir yere yerleştirmeleri için mi?


Bir öğrenci hayatı boyunca yaklaşık 750 sınava giriyor. Bu kadar sınav 12 (hazırlık okuyanlar için 13) yıllık eğitim hayatında koca bir dağ gibi gelmez mi? Sınav olmaya ilkokul 3 veya 4. sınıftan itibaren başlıyoruz. Evet, ilk başta bu sınavlar bizlere kolay ve eğlenceli geliyor lakin sınıf atladıkça daha fazla sınavın içinde buluyoruz kendimizi. Bir yılda 60 tane sınav oluyorum. Bunu dört yıla oranlarsak 240 adet sınav ediyor.


Okullarda özellikle de lisede ders saatleri de çok fazla. Hem günlük hem de haftalık olarak. Günlük 8 saat eğitim görüyoruz ve bence sadece ilk 6 saatinde konuların bir kısmını öğrenirken diğer 7. ve 8. saatlerde uyku modunda oluyoruz. Okullarda keman, gitar, dil kursu, spor kursları vb. kurslar açarak öğrencileri bu tür kurslara yönlendirebiliriz. Türkiye’de bence zayıf olan konu bu. Çocukları sanata yönlendirmek yerine her zaman ders odaklı yetiştirmemiz. Bundan, bir süre sonra öğrenciler de sıkılıyor ve bunları da derslerine yansıtmaktan kaçınmıyorlar. Ders saatleri günlük 6 saat olsa okuldan sonra da istediğimiz bir kursa kalsak daha güzel olabilir.


Günümüzün sorunlarını göremezsek tartamazsak, tabii ki düzgün bir eğitim sistemi ortaya koyamayız. Eğitim sistemi her daim güncellenmelidir. Çünkü her daim sorunlar başka olacak, yeni sorunlar ortaya çıkacak. Eski neslin yeni bir sorunu anlaşılacak. Sistem bunun için değişir. Sistem öğrenciyi eski hatalardan kurtarmak için değişir. Sistem yeni bir sınav çeşidi denemek için değişmez. Zaten sınav sistemin yanlış parçasıdır.