PAYDAŞ GÖRÜŞÜ
Betül Tonbuloğlu
Aralık 2019’da ortaya çıkan COVID-19 salgınından dolayı okulların kapatılmasıyla beraber eğitimin devam ettirilebilmesi amacıyla ülkemizde uzaktan eğitime hızlı bir geçiş yaşanmıştır ve bir yılı aşkın süredir tüm eğitim kademelerinde uzaktan eğitim faaliyetleri devam ettirilmektedir. Bu süreçte uzaktan eğitimin etkili bir şekilde sürdürülebilmesi adına bakanlıkça çok önemli adımlar atılmasına rağmen uygulanan acil durum uzaktan öğretiminin salgın öncesi dönemdeki yüz yüze eğitimle kıyaslanması yoluyla bireylerde oluşan verimsizlik algısı dile getirilmeye başlanmıştır.
Yaşanan acil durum uzaktan öğretim sürecinde kuşkusuz en çok kullanılan platform, Eğitim Bilişim Ağı (EBA) olmuştur. Bakanlığın EBA kullanım verileri incelendiğinde tüm kademelerde canlı derslerin oldukça büyük bir oranda yapılmış olduğu görülmektedir. Ayrıca buradaki rakamlara EBA dışındaki çevrimiçi eğitim platformlarında sürdürülen canlı dersler de dâhil edildiğinde acil uzaktan öğretim sürecinde öğretimin aksamaması için büyük bir gayret gösterildiği açıktır. Ancak, öğrencilerin derslere devam takibinin yapılmayışı ve derse devam durumlarının herhangi bir olumlu- olumsuz etkisinin bulunmayışı, öğretim sürecinin etkili şekilde değerlendirilmesini zorlaştırmakta ve öğrenme kayıplarına yol açmaktadır. Aynı şekilde EBA TV’de yer alan içeriklerin de öğrencilerce ne ölçüde izlendiği, takip edildiği ve bu içeriklerin farklı sınıf seviyelerindeki etkililiği bilinmemektedir.
EBA’nın canlı ders ve öğretim materyali sunma dışında da eğitimi destekleyici birçok özelliğinin bulunduğu, ancak bunların yeterince bilinmediği dolayısıyla bu özelliklerin tanıtımının öğretmen, öğrenci ve velilere daha etkili şekilde yapılması gerekliliği hissedilmektedir. EBA’da öğretmenlerin sınıf veya öğrenci bazlı dosya ve ödev paylaşımı yapabilmesi, etkinlik oluşturabilmesi, bir konuyu oylamaya açabilmesi, sınıf ve öğrenci bazında ödev tamamlama raporu alabilmesi, öğrencilere durumlarına ve ödevlerine ilişkin geri bildirimde bulunulabilmesi, öğrenci portfolyosu sunması, lise öğrencilerine kendi eksikliklerini tespit ederek bunları sistemde sunulan kaynaklarla ve sorularla tamamlayabildikleri sınava hazırlık portalı olarak EBA Akademik Destek Platformunu sunması, VFabrika programı ile öğretmenlerin farklı içerikler ve oyunlar üretebilmelerine olanak tanıyan hazır şablonlar barındırması gibi özellikler bulunmakta; bu özellikler EBA’yı diğer eğitim platformlarından ayrı bir yere taşımaktadır.
EBA’nın sahip olduğu tüm bu olumlu özelliklere rağmen EBA canlı ders platformunun başlangıçtaki altyapı zayıflığı ve tüm ülkedeki uzaktan eğitim derslerinin istenen saatte yapılmasına izin vermeyen, çakışma ve uyarı veren yapısı, öğretmen ve okul idarecilerini farklı çevrimiçi platformlarda ders verme arayışına yönlendirmiş; her okulun kendi sistemini kullanması ise eğitimin merkezi takibini zorlaştırmıştır. Ayrıca canlı ders sistemlerinin barınma ve depolama hizmetlerinin yurt dışı tabanlı olmasından kaynaklı olarak güvenlikle ilgili etik sorunlar gündeme taşınmıştır.
Teknik açıdan acil uzaktan öğretim sürecini değerlendirmek gerekirse hanelerdeki internet erişim imkânında TÜİK verilerine göre yaşanan yükselmeye rağmen yine de internet erişimine sahip olmayan ve teknik donanım açısından yetersiz bir kesimin bulunduğu görülmektedir.
Yaşanan acil durum uzaktan öğretim süreci boyunca sürecin aniliği, belirsizliği, değişkenliği ve sahip olunan imkânların farklılığından dolayı eğitimde aksamalar oluşmuş ve birçok konuda öğrenme kayıpları meydana gelmiştir.
Türkiye’de yaşanan acil durum uzaktan öğretim süreci, zorluklarla birlikte birçok fırsatı da beraberinde getirmiş; çok uzun zamanda gerçekleştirilmesi çok güç olan dijital dönüşümün, tüm paydaşların teknolojiye maruz bırakılması suretiyle çok kısa bir sürede gerçekleştirilmesini sağlamıştır. Bu süreçte bakanlığın uzaktan eğitimin sağlıklı şekilde sürdürülmesi için attığı adımlar olumlu görülmekle birlikte, sürecin dikkatli bir planlama ile şekillendirilmesinin ve her aşamasında değerlendirmesinin yapılmasının, zayıf kalan alanların belirlenerek bu ihtiyaçlara daha iyi hazırlanılmasının iyi olacağı düşünülmektedir.