GENEL GÖRÜNÜM

İnsan Kaynağı

Eğitimin her kademesinde nitelikli eğitimi sürdürmek için insan kaynağı ve bu kaynağın doğru yönlendirilmesi gereklidir. Bu doğrultuda, artan okul ve öğrenci sayısıyla orantılı olarak gerekli sayıda öğretmen ve personel istihdamı yapılmalıdır. Kademelere göre öğretmen başına düşen öğrenci sayısı, MEB personelinin eğitim düzeyine göre dağılımı, yaş dağılımı ve hizmet içi faaliyet gibi veriler bize bu insan kaynağının yeterli olup olmadığı, doğru yönlendirilip yönlendirilmediği ve eğitimin niteliğine dair somut bilgiler sunar.


Öğretmen başına düşen öğrenci sayısı yıllar içinde ve kademe türlerinde farklılık göstermekte. Öğretmen başına düşen öğrenci sayısı, öğretmen-öğrenci iletişimini doğrudan ilgilendirdiğinden bu sayının düşük olması olumlu bir göstergedir. OECD ülkelerinde öğretmen başına düşen öğrenci oranı, ilkokulda 14,4 ortaokulda 13,6’dır. Türkiye’de ise bu oran ilkokulda 17,1 ve ortaokulda 12,9’dur (OECD, 2020). Buradan hareketle ortaokul kademesinde Türkiye, OECD ülkelerindeki standardı yakalamaya yakın görünüyor. Okul öncesi eğitim kademesinde ise öğretmen başına düşen öğrenci sayısında 2020-2021 yılına kadar düşüş eğilimi mevcutken 2021-2022 eğitim öğretim yılında bu eğilim artış yönünde seyretmeye başladı. İlkokul ve ortaokul kademelerindeki durağan seyrin yanı sıra ortaöğretim kademesinde artış gözlendi. Öğretmen başına düşen öğrenci sayısında en düşük seyir 2020-2021 yılında görülüyor. Bunun sebebi salgın döneminde eğitim öğretimden ayrılan öğrenciler. Yine aynı yıllarda öğrenci sayılarındaki düşüş de bunu destekler nitelikte.


Ortaöğretim türlerine bakıldığında genel ortaöğretim ve mesleki teknik ortaöğretim türlerinde öğretmen başına düşen öğrenci sayısında artış yaşanırken din öğretiminde azalma yönünde bir seyir söz konusu. Lisede öğrenci sayısında en çok genel ortaöğretimde artış yaşanırken öğretmen sayısının aynı oranda artmamış olması öğretmen başına düşen öğrenci sayısında diğer lise türlerine göre bariz bir yükselmeye neden oldu. Mesleki teknik liselerde de öğrenci talebi 2021-2022 eğitim öğretim yılında artarken öğretmen sayısının aynı oranda artmadığı görülüyor. Din öğretimine bakıldığında ise öğretmen başına düşen öğrenci sayısı azalmış durumda. Sonuç olarak 2021-2022 yılında tüm kademe ve lise türleri birlikte incelendiğinde sadece din öğretiminde öğretmen başına düşen öğrenci sayısı azaldı.


MEB personelinin eğitim düzeylerine ilişkin beş yıllık eğilime bakıldığında lisansüstü eğitimli personel sayısında anlamlı bir yükseliş olduğu görülüyor. Bu grafikte yer verilmeyen personelin çok az bir kısmı ön lisans mezunu öğretmenlerden oluşurken kalan yaklaşık %10’luk kısım lise ve altı eğitimli yardımcı hizmet personelini içeriyor. Yüksek lisans mezunlarının yaklaşık üçte birini tezli programlardan mezun olanlar oluşturuyor. Doktora mezunu personel içinde en yüksek oran, eğitim yönetimi alanı olmakla birlikte eğitim bilimlerinin diğer alanlarında ve farklı bilim dallarında da doktoralı öğretmen, okul yöneticisi, eğitim uzmanı ve eğitim yöneticileri bulunuyor. Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun yürürlüğe girmesiyle lisansüstü eğitimli personel oranının önümüzdeki yıllarda hızlı bir yükselişe geçmesi bekleniyor. 2021-2022 yılına ait veriler MEB Faaliyet Raporu 2022’de olduğu ve henüz yayımlanmadığı için bu kısma dahil edilmedi.


MEB personelinin yaş ortalaması son beş yılda artan bir eğilim gösteriyor. 30 yaş altı azalırken 31-40 yaş arası durağan, 41 yaş ve üstünde ise artış eğiliminin başladığı görülüyor. 61 yaş üstünde 2018 yılındaki belirgin artışın 3600 ek gösterge beklentisinden dolayı emekliliğini geciktirenlerden kaynaklandığı söylenebilir.


Eğitim-öğretim hizmetleri sınıfına dahil kadrolu MEB personeli oranının sözleşmeli personel lehine bozulduğu görülüyor. Eğitim kurumu yöneticisi sayısında da bir artış söz konusu. Öğretmen başına öğrenci sayısı bakımından okul öncesi kademesi dışında yeterli öğretmen istihdam edildiği görülse de personelin bölgelere, şehirlere ve ilçelere dağılımında yaşanan dengesizlik sebebiyle çok sayıda ücretli öğretmen istihdam ediliyor.


Göreve yeni başlayan öğretmen sayısı son beş yılda dalgalı bir seyir izledi. Ancak 2021 yılı, son yılların en düşük atama yapılan yılı oldu. 2016 yılında idari ve yargı kararlarıyla ihraç edilenler sebebiyle görevden ayrılan öğretmenlerin sayısında da önemli bir artış görüldü. 2018 yılında ise 3600 ek gösterge beklentisiyle emekliliğini erteleyen öğretmenlerin görevden ayrılan sayısını oldukça düşürdüğü görülmekte. Son iki yılda görevden ayrılan öğretmen sayısında genel eğilime nazaran bir azalma yaşandı. Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun 2023’te uygulanmasıyla ayrılan öğretmen sayısında belirgin bir artış olması bekleniyor.


Hizmet içi eğitim faaliyet ve katılımcı sayısında bir artış eğilimi oldu; ancak 2020 yılında salgın sebebiyle faaliyet sayısında yaklaşık üçte iki oranında, katılımcı sayısında ise üçte bir oranında düşüş yaşandı. 2021 verileri bakanlığın bütçe sunuşunda dile getirilse de henüz kamuoyu ile paylaşılmadı. Ancak resmî hizmet içi eğitim faaliyetleri yanında il ve ilçe milli eğitim müdürlüklerinin düzenlediği faaliyetler ile kurumların, sivil toplum kuruluşlarının, sendikaların ve sivil girişimlerin düzenlediği mesleki gelişim faaliyetlerinin, önceki yıllara nazaran oldukça belirgin bir artış gösterdiği gözlenmekte. Diğer taraftan öğretmen ve okul yöneticilerinin uzaktan eğitim sürecine uyum sağlamak amacıyla kişisel gelişimlerine daha fazla zaman ve kaynak ayırdıkları düşünülüyor. Salgın döneminin öğretmenler ve okul yöneticileri açısından tarihî bir gelişim yılı olduğu söylenebilir.


Formasyon eğitimi sertifika programının 2020’de kaldırılmasının ardından 2021’de yeniden uygulanmaya başlanmasıyla öğretmen arzı kısa bir duraksamadan sonra artarak devam etti. Eğitim fakültelerinde okuyan öğrenci sayısında artış eğiliminin durduğu ve düşme eğilimine girildiği; bu eğilimin 2021-2022 yılında da devam ettiği görülüyor. Bu durum, mezun sayılarına da yansıdı. 2021-2022 yılında da mezun sayıları bir önceki yıla göre %5,1 düştü. KPSS’ye eğitim alanında giren aday sayısında salgın döneminde bir düşüş olsa da 2021 yılında bu sayı artmaya devam etti. Fakat 2022 yılında eğitim alanı adayları sayısında tekrar düşüş yaşandı. Eğitim fakültelerinin mezun sayısının öğretmen talebini karşılamaya yetecek düzeyde olduğu görülmekte. Sertifika programları ile artan öğretmen arzının son beş yılda yığılma oluşturmaya devam ettiği görülüyor.


Öğretmen başına düşen öğrenci sayısı son yıllarda azalan bir eğilim gösterse de hâlâ yeterli düzeyde değil. Öğretmenin öğrenciler ile daha iyi ilgilenebilmesi ve sınıf kontrolü gibi unsurlar öğretmen başına düşen öğrenci sayısıyla doğrudan ilgili. Ayrıca öğretmenlerin eğitim düzeyinin yalnızca lisans eğitimi ile sınırlı kalmayıp lisansüstü eğitimi ile devam etmesi de eğitimin niteliğini akademik manada artırabilmek adına önemli bir gösterge. Ülkemizde bu anlamda her ne kadar yavaş ve istikrarlı bir olumlu gidişat gözlense de ilerleyen yıllarda yeni düzenlemeler neticesinde öğretmenler arasında lisansüstü düzeyde eğitimini tamamlayan eğitimcilerin sayısının artması beklenmektedir.




Kademelere Göre Öğretmen Başına Düşen Öğrenci (2016/17-2021/22)

Kaynak: MEB, Örgün Eğitim İstatistikleri, 2021/22




Ortaöğretim Türlerine Göre Öğretmen Başına Düşen Öğrenci (2016/17-2021/22)

Kaynak: MEB, Örgün Eğitim İstatistikleri, 2021/22




MEB Personelinin Eğitim Düzeyine Göre Dağılımı (2016-2021)

Kaynak: MEB, Faaliyet Raporu, 2021 




MEB Personelinin Yaş Dağılımı

Kaynak: MEB, Faaliyet Raporu, 2021




Eğitim ve Öğretim Hizmetleri Sınıfı Personel Oranları (2016-2020)

Kaynak: MEB, Bütçe Sunuşu, 2021; Türk Eğitim-Sen, 2021

Not: Ücretli öğretmen oranı, Türk Eğitim-Sen Ücretli Öğretmen Araştırmaları kapsamında elde edilen sayılara göre toplam öğretmen sayısına bölünmesi ile elde edilmiştir.




Ücretli, Göreve Başlayan, Görevden Ayrılan ve Özel Öğretim Kurumlarında Çalışan Öğretmen Sayıları (2016-2022)

Kaynak: Türk Eğitim-Sen Araştırması

Not: 2016 yılı ücretli öğretmen sayısı, 62 ilin; 2017 yılı ücretli öğretmen sayısı, 56 ilin; 2018 yılı ücretli öğretmen sayısı, 64 ilin; 2019 yılı ücretli öğretmen sayısı, 74 ilin; 2020 yılı ücretli öğretmen sayısı, 81 ilin; 2021 yılı ücretli öğretmen sayısı, 62 ilin valiliklerinden gelen bilgilere göre hesaplanmıştır. 2016 yılı görevden ayrılan öğretmen sayısına FETÖ/ PDY ve BTÖ kapsamında görevine son verilen öğretmen sayıları da dahil edilmiştir.




 Hizmet İçi Eğitim Faaliyet-Belge Alan Sayısı (2016-2020)

Kaynak: MEB, Bütçe Sunuşu, 2021




 Eğitim Fakültesi Öğrenci Sayısı ve KPSS Sınavına Giren Öğretmen Adayı Sayısı (2016/17- 2021/22)

Kaynak: Yükseköğretim Kurumu İstatistikleri, 2022