GENEL GÖRÜNÜM
Son dört yılda okul sayılarında istikrarlı artış görülürken 2020-2021 eğitim-öğretim yılında bir azalma söz konusudur. İmam hatip okullarındaki artış ise son yıllarda da devam etmiştir. Okul sayısındaki düşüşün sebebinin salgın sebebiyle kapanan özel öğretim kurumları olduğu anlaşılmaktadır. Bir önceki sezonla karşılaştırıldığında okul öncesi eğitim kurumlarında 1000’den fazla azalma görülürken diğer kademe ve türleri de dahil ettiğimizde 1500 civarında bir azalma söz konusudur. Her yıl ortalama 2000 civarında artış trendi olduğu göz önünde bulundurulduğunda 2020-2021 eğitim .ğretim sezonunda 3000’in üzerinde bir azalmadan söz edilebilir.
Son yıllardaki artış eğilimine bakıldığında okul öncesi, ortaokul, genel ortaöğretim ve imam hatip okullarının istikrarlı bir artış gösterdiği, mesleki eğitim ve ilköğretimin ise durağan bir seyir izlediği görülmektedir.
Son dört yılda öğrenci sayılarındaki istikrarlı artış, 2020-2021 sezonunda düşüş eğilimdedir. Okul öncesinde %30’lara varan bir düşüş yaşanırken ilköğretim düzeyinde de %10’a yaklaşan bir düşüş görülmektedir. Ortaöğretim kurumlarında ise öğrenci sayısındaki artış devam etmektedir. Ortaöğretimde öğrenci sayısındaki artış, genel ortaöğretimde artış eğilimdedir. Mesleki ve teknik ortaöğretim ile imam hatip liselerinde düşüş eğilimi devam ederken 2020-2021 sezonunda mesleki eğitimde de artış meydana gelmiştir.
Okul öncesindeki azalmada, bu kademenin zorunlu eğitim kapsamında olmamasının önemli bir rol oynadığı söylenebilir. Diğer taraftan zorunlu eğitim kapsamındaki ilkokul ve ortaokulda öğrenci sayısındaki düşüş dramatiktir. İlköğretim kademesindeki düşüşün gerekçeleri incelenmelidir.
Ortaöğretim düzeyinde okullaşma oranının artış eğiliminde olması sebebiyle öğrenci sayısındaki artış beklenen bir sonuçtur. Bununla beraber meslek liseleri ve imam hatip liselerindeki düşüş eğiliminin salgına rağmen yükselişe geçmesi meslek liseleri ve imam hatip liseleri için uygulanan politikaların olumlu sonuç verdiği izlenimi vermektedir. Ancak bu sonucun tutarlılığını önümüzdeki yıllardaki eğilimlerle izlemek gerekmektedir.
Öğretmen sayılarında son beş yılda her yıl yaklaşık %5 civarında bir artış eğilimi varken 2020-2021 sezonunda %5’lik bir düşüş görülmektedir. Düşüşün önemli bir kısmı okul öncesi düzeyinde gerçekleşirken ilkokul ve ortaokul düzeyinde de kısmi bir azalma olmuştur. Ortaöğretim kademesinde öğretmen sayısında ise artış görülmektedir.
2021 yılı, son yılların en az öğretmen atanan yılı olmuştur. Diğer taraftan 3600 ek gösterge beklentisi ile emekli olmayı erteleyen öğretmenlerin de 2021’de beklentileri azalmış ve emekli olmaya yönelmiş olabilirler.
Derslik sayısında son beş yıldaki artış eğilimi okul öncesi ve mesleki ortaöğretim dışında her kademede ve her türdeki okulda devam etmektedir. Öğrenci ve okul sayısında son sezonda yaşanan düşüşe rağmen derslik sayısındaki artışın gerekçesi incelenmelidir. Mesleki ortaöğretimde, 2021 yılı boyunca süren 1000 Okul Projesi kapsamında yenilenen okullarda derslik sayısında artış olup olmadığı gelecek sezon yayınlanacak verilerden izlenebilecektir. Ancak öğrenci sayısındaki artış, bir-iki yılda boş kontenjanların dolmasının ardından derslik sayısının artışına yansıyabileceği söylenebilir.
Yükseköğretim kurumu sayısı 2018-2019 sezonunda açılan 15 yeni kamu ve 10 vakıf üniversitesi ile son beş yılda artış göstermiştir. Şehir üniversitesinin kapatılması ile vakıf yükseköğretim kurumu sayısı, son bir yılda azalmıştır. Buna rağmen öğrenci sayısında istikrarlı bir artış görülmektedir. İkinci öğretim ile uzaktan öğretim programları dışındaki bütün kategorilerde öğrenci sayısı artış eğilimindedir. Oransal olarak en yüksek artış yaklaşık %25 ile uluslararası öğrenci sayısında görülmektedir.
Akademik personel sayısında da istikrarlı bir artış söz konusudur. Ancak akademik personel sayısındaki artış oranı, öğrenci sayısındaki orana eş düzeylerde gerçekleşmektedir.
Hayat boyu öğrenmeye ilişkin sürekli veri sunan bir kurum bulunmamaktadır. Hayat Boyu öğrenme Genel Müdürlüğü ve TÜİK verileri istikrarlı değildir. EUROSTAT ve OECD verileri de geriden gelmektedir.
Eldeki veriler değerlendirildiğinde hayat boyu öğrenmeye katılım oranı düşüş eğilimindedir. Salgının etkilerinin derinleştiği 2021 yılına dair verilere ulaşılamamıştır.