
Çocuk Sivil Toplum Kuruluşları
Selahattin Güven
Türkiye’de çocuk STK’ları; çocukların üye olduğu veya temelde çocuklar için kurulan yapılardır. Çocukların STK’lara üye ve yönetici olma imkânı, 2004 yılında “Dernekler Kanunu” ile mümkün kılınmıştır. Çocuklara yönelik faaliyet yürüten 273 STK bulunmaktadır. Bu STK’ların hepsinin tek ilgili alanları çocuklar olmamakla birlikte çocuk alanında da faaliyet göstermektedirler.
Çocuklara yönelik faaliyet yürüten STK’ların ekseriyetinde çocukların yararlanıcı olduğu faaliyetler yapılmaktadır. Türkiye genelinde faaliyet yürüten STK’ların çocukları için yaptığı çalışmalara bakıldığında çocukların siyasal ve toplumsal sosyalleşmesini hedefledikleri görülür. Bu STK’lar, ortaöğretim çalışmaları kapsamında özellikle liseye devam eden çocuklara yönelik faaliyetler yürütmektedir. Bu faaliyetler, 1960’lı yıllardan beri süregelmektedir. STK’ların devletin destek sağlayamadığı yoksul aile çocuklarının eğitim aracılığıyla dikey hareketlilik elde etmesine olanak sağladıkları görülmektedir. Ancak günümüzde giderek yoksul aile çocuklarının bu ihtiyaçlarının STK’lar tarafından ihmal edilmeye başlandığı da görülmektedir. Çünkü bu alanda hem daha fazla emek hem de ekonomik imkânlara ihtiyaç duyulmaktadır.
STK’ların faaliyet yürüttüğü diğer bir husus da yoksul ailelerin dolayısıyla yoksul çocukların ekonomik olarak desteklenmesidir. Türkiye’de yoksulların desteklenmesi, STK’ların temel faaliyet alanlarından biri olarak öne çıkmaktadır. 2011 yılında Suriye krizinden sonra bazı STK’ların Suriyeli ailelere özellikle yetim çocuklara yönelik faaliyetlerini yoğunlaştırdıkları görülmektedir.
2011 sonrasında mültecilere yönelik yapılan faaliyetler kamuoyu önünde açıkça ifade edilirken Türkiye’de giderek güçlenen mülteci karşıtı hareketlerin etkisiyle bu yöndeki faaliyetlerin yardım toplama olanağını azaltmaması amacıyla belirli oranda geriye çekildiği görülmektedir. 2010’lu yıllarda Türkiye’de yoksul çocuklara yönelik çalışmalarda, yoksul mülteci çocuklar yeni bir unsur olarak sürece dâhil olmuştur. Mülteci ailelere yönelik kültürel ve sosyal aktiviteler yapan STK’lar olmakla birlikte kalıcı ve sürekli faaliyet yapanlar sınırlıdır. Yabancı uyruklu çocuklara yönelik kültürel faaliyet yapan STK’lar genellikle ulusal veya uluslararası fonlar ile kısa süreli çalışmalar yürütmektedir.
Çocukların karşı karşıya kaldığı belirli bir sorun etrafında örgütlenen STK’lar da bulunmaktadır. Çocukların yaşadığı sağlık sorunlarını giderme ve tedavi imkânlarına ulaşma amacıyla LÖSEV gibi yapılar ortaya çıkmıştır. Son on yılda LÖSEV, çocukların tedavilerini kendi bünyesinde yapan hastanenler kurmaya bile başlamıştır. Bu bağlamda çocukların yaşadığı sağlık sorunlarını çözmek amacıyla kurumsallaşma yoluna başvurmuştur. Bununla birlikte çocuk psikiyatristlerinin de çocuk yararına kurumsallaştığı görülmektedir.
Çocuk STK’ları bakımından 2010 sonrası dönemde yeni bir alan Koruyucu Aile dernekleridir. Çeşitli nedenlerle devlet korumasına alınan çocukların bir aile yanında büyümesini hedefleyen Koruyucu Aile uygulamasının yaygınlaşmaya başlamasından sonra koruyucu ailelerin kendi aralarında dayanışmasını hedefleyen yapılar, zamanla alanlarını genişletmişlerdir. Koruyucu Aile modelinin yaygınlaşmasına, bu uygulamanın toplumda bilinirliğini sağlamak, koruyucu aile yayında yetişen çocukların karşı karşıya kaldığı sorunları çözmek konusunda büyük bir ivme kazanması sağlanmıştır.
Devlet korumasında olmayan yetim çocuklara yönelik olarak faaliyet yapan Yetim Vakfı gibi STK’lar büyük bir boşluğu doldurmaktadır. Vakıf özellikle Suriyeli mülteci çocukların iyi eğitim olanaklarına ulaşması konusunda önemli bir katkıda bulunmaktadır.
Çocukların karşı karşıya kaldığı diğer bir sorun da uyuşturucu ve madde bağımlılığı sorunudur. Bu konuda STK’ların durum tespiti yapmak ve sorunu ortaya koymakta rol aldıkları bilinmekle birlikte sorunun çözümü konusunda yoğun olarak faaliyet göstermedikleri görülmektedir.
Sokakta çalıştırılan veya dilendirilen çocuklar sorunu, 2000’li yıllarda “sokak çocukları” bağlamında yoğun olarak tartışılmıştır. Yoğun mülteci akını sonrasında da bu sorun tekrar gündeme gelmiş ancak alınan tedbirler ile gündemden çıkmıştır. Bu konuda faaliyet yürüten derneklerin sayısında azalma olmuştur.
2010 sonrasında çocuk ihmal ve istismarı konusunda çalışma yapan dernekler faaliyetlerini, kamuoyuna bu konuları taşımak ve bilinç oluşturmanın ötesinde çocukların rehabilitasyonuna ve önleyici faaliyetlere yönelttiği bununla birlikte suç mağduru çocuklara hukuki destek sağlamaya yöneldiği görülmektedir.
Son on yıla özgü derneklerden biri de eşlerinden ayrılmış babaların kurduğu derneklerdir. Çocuklarını görme noktasında sorun yaşayan veya çocuklarını icra yoluyla görmek durumunda kalan babaların dayanışma ve kamuoyu oluşturma platformu aynı zamanda boşanmış çiftler arasında kalan çocuk meselesinin önemli bir toplumsal mesele olduğunu ortaya koymaktadır.
Türkiye’de yaşanan siyasal ve toplumsal değişim, hayatın bütün alanlarını etkileri gibi çocuklara yönelik faaliyetler yapmak amacıyla kurulan STK’ları da etkilemektedir. Geçmişte yoksulluk odaklı yardım merkezli STK’lar daha görünür iken günümüzde STK’lar sosyal sorunların çeşitliği nispetinde farklılık arz etmeye başlamıştır.