Ayhan Çitil’in Gerçekleştirdiği Kant’ın Ahlâk Felsefesi Dersleri Tamamlandı

30 Kasım -1

İLKE İlim Kültür ve Eğitim Derneği’nde İslam Ahlâk Düşüncesi Projesi (İAD) kapsamında Kant’ın Pratik Aklın Eleştirisi eseri çerçevesinde Ayhan Çitil tarafından verilen ve 6 hafta boyunca farklı disiplinlerden yüksek lisans-doktora öğrencilerinin yoğun bir katılımla takip ettikleri ders nihayete erdi.
Saf Aklın Eleştirisi isimli eserini kaleme aldıktan sonra Kant’ın zihnini bütünüyle aklın pratik faaliyeti içerisinde -düşünsel biçimde- bir şeyleri var kılma anlamında pratik alanla ilgili sorular meşgul etmiştir. Çitil, Pratik Aklın Eleştirisi adlı eserin zemininde bu tür bir itkinin yer aldığına derslerde sıklıkla vurgu yaptı. Kant’ın bu kaygısına kendi zamanına kadar yapıldığı şekliyle ahlâk felsefesini dönüştürme amacı eşlik etmiştir. Bununla birlikte defaatle zikredilen bir diğer husus Kant sonrasında ortaya çıkan felsefi düşünüş biçiminin Kant’ı ya bütünüyle kabul ederek veya Kant felsefesinin eleştirisiyle/reddiyle devam ettiğidir. Dolayısıyla Kant ile şu ya da bu şekilde bir hesaplaşmaya girişmeksizin yeni bir düşünce sistemi öne sürebilmek mümkün olmamıştır.
Saf Aklın Eleştirisi ve Ahlâk Metafiziğinin Temelleri isimli eserlerin incelenmesiyle başlayan ilk dersin akabinde, diğer oturumlar Pratik Aklın Eleştirisi adlı eserin Önsözü de dahil olmak üzere diğer bölümlerinin okunması suretiyle devam etti.
Ahlâk felsefesi söz konusu olduğunda, bu alana dahil olabilmenin anahtarını temin eden genel kavram Kant açısından kendinde şey (ding an sich) dir. Kendinde şey de dahil olmak üzere, Kant’ın felsefi terminolojisine okuyucuların aşinalık kazanmasının amaçlandığı derste iyiyi isteme, ödev ahlâkı, summun bonum (en yüksek iyi), kategorik imperatif, irade, mutluluk, transendental özgürlük, teorik akıl, pratik akıl vb. birçok kavram ve bunların içerikleri okuyucuya aktarılmış oldu.
Pratik Aklın Eleştirisi eseri uzunca bir Giriş bölümüne sahiptir. Kant burada bir açıklama yaparak esere başlar ve dört farklı önermenin de ispatının akabinde iki farklı vazife öne sürer. Giriş bölümü temel alınarak, Kant’ın esas amacı olmasından hareketle derste, ahlâk yasasını nasıl formüle ettiği üzerinde uzun bir şekilde duruldu. Ahlâk yasasının tanımının yapıldığı ve evrensel ve nesnel bir geçerliliğe sahip oluşunun anlatıldığı Dedüksiyon bölümü incelendi.
Pratik aklın faaliyeti içerisinde, teorik akıldan farklı olarak bilginin genişlemesinin söz konusu olup olamayacağının tartışıldığı bölüm detaylı bir biçimde ele alındı. Açıklama ile başlayıp birtakım önermeler üzerinden ahlâk yasasının nasıl formüle edildiği de Giriş bölümü dahilinde izah edildikten sonra bir diğer oturumda İkinci ve Üçüncü Bölümler ele alındı.
Teorik aklın eleştirine yer verdiği Saf Aklın Eleştirisi eserine de sıklıkla vurgunun yapıldığı derslerde Kant’ın kendisinin bir tür metafiziğe yer verdiği şeklindeki iddiası incelendi. Bu metafizik, duyumlama yoluyla farkına vardığımız dünyayı nasıl tecrübe ettiğimiz, nasıl nesnel kıldığımızla alakalıdır. Kant’ın esas olarak çözmeye çalıştığı problem, kendisi esasen düşünsel olan saf kavramlar olan kategorilerin duyusal alanda bir şeyler hakkında geçerliliğe nasıl sahip olabildikleridir. Kant’ın da belirttiği üzere, Pratik Aklın Eleştirisi’nin sıralaması Teorik Aklın Eleştirisi eserine zıt bir istikamet seyreder.
Derste İkinci Kitap, Saf Pratik Aklın Eleştirisi başlıklı bölüm ve diğer alt bölümler de okundu. Birinci Kitap’ın Saf Aklın Güdüleri başlığını taşıyan Üçüncü Bölümü, aklın hiçbir zaman bir şeyleri güdüleyemeyeceği şeklindeki David Hume’un iddialarına karşılık vermek üzere kaleme alınmıştır. Ahlâk yasası istememize eğilimlere itibar etmeme şeklinde etki eder. Bu anlamda bu yasa negatif bir biçimde haz değil acı içerir.
Diyalektik Bölümü’nde yer alan, Ruhun Ölümsüzlüğü, Tanrı’nın Varlığı postülaları ve metod öğretisinin ele alındığı kısımların da incelenmesi suretiyle bütün bir eser tetkik edilmiş oldu.
Düşünme ve bilme vb -ki bu ikisi arasında Kant radikal bir ayrım olduğuna kanidir- Kant’ın en temel ayrımlarına da yer verilen derslerde, özgürlüğün ahlâk yasasından bahsedebilmenin temel koşulu olduğuna vurgu yapıldı.
Altı hafta boyunca yoğun bir katılımla gerçekleştirilen derslerin son kısmında katılımcıların soru ve yorumlarına yer verildi.

ÜYE KURULUŞLARIMIZ

ARAŞTIRMA MERKEZLERİMİZ